Buradasınız
Türk-İş Bürokrasisi Uğursuz Rolünü Yine Oynadı!
Kamuda çalışan işçileri kapsayan 2011 toplu iş sözleşmesi Türk-İş ile hükümet arasında imzalandı. Böylece bir kamu toplu iş sözleşmesi daha Türk-İş’in “uslu” sendikacılık anlayışıyla sonuçlandı. 230 bin işçinin sürece dâhil edilmediği sözleşme, Türk-İş bürokratları ve hükümet arasında sessiz sedasız imzalandı. Ardından hep birlikte kameraların karşısına geçildi, gülücükler eşliğinde poz verildi.
Türk-İş Genel Başkanı Kumlu imza attığı sözleşmeden önce yaptığı basın açıklamasında hükümete işçiler adına yakınıp durmuştu. Kumlu, kamu işçilerinin aldığı en düşük ücretin asgari ücret seviyesinde olduğunu, ücretlerin en düşük memur maaşı olan 1532 TL seviyesine yükseltilmesi gerektiğini belirtmişti. Kumlu ayrıca, ücretlere uygulanan yüksek verginin düşürülmesini ve refah payından işçilerin de pay alması gerektiğini belirtmişti. Kumlu, hükümetin aylardır teklif yapmadığından yakınmış ve “dileğimiz sürecin masa başında, işçiyi memnun edecek şekilde sonuçlanmasıdır, aksi halde grev kararlarının peş peşe asılması kaçınılmaz bir hale gelecektir” diyerek güya tehdit savurmuştu. Ancak AKP hükümeti Kumlu’nun dile getirdiği talepleri karşılamadı. Kumlu ise grev tehditlerini nedense unuttu!
Sendikal bürokrasi işçileri bir kez daha aldattı. Yapılan anlaşmaya göre kamu işçileri yoğun çalışmaya karşılık, önümüzdeki dönemde düşük ücrete talim etmeye devam edecekler. 2011’in ilk altı ayı için yüzde 4 zam verildi. Toplamda 2011 yılı için yüzde 8,2, gelecek yıl içinse yüzde 6,1 oranında zam verildi. Maaşlara kademeli olarak 100 ila 150 TL arasında iyileştirme yapıldı.
Türk-İş bürokrasisi de en az hükümet kadar 230 bin işçinin taleplerine kulaklarını tıkamıştır. Toplu iş sözleşmesi işçilerin talepleri doğrultusunda yürütülmemiştir. İşçiler sürecin dışına itilmiş, tepedeki bürokratlar istedikleri doğrultuda hükümet ile uzlaşarak, sözleşmeyi imzalamıştır. Bu olumsuz duruma son verecek olan işçilerden başkası olamaz. Kaderini bürokratların işbirlikçi sendikal anlayışlarına terk etmemek için kamu işçileri örgütlenmeli ve sendikalarından bu çürümüş bürokratları söküp atmalıdırlar.
20/07/2011
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Polonez İşçilerinin “Anayasal Hak Yürüyüşü”
- Sendika Düşmanlığı ve Ücret Gaspına Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Tekstil İşçilerinden Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- KESK Ankara Mitingi: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- DİSK: Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...