Buradasınız
UİD-DER’le Futbol Başka
Gazi Mahallesinden bir işçi
İçinde yaşadığımız sömürü düzeni, her şeyi kendi sınıfsal çıkarı için kullanmaktadır. Bunlardan biri de maalesef futboldur. Futbol, aslında işçi sınıfının kolektif yapısına uygun bir spordur. İlk zamanlarda işçilerin amatör bir spor olarak yaptıkları futbol maçları, zamanla profesyonelleşerek kapitalizmin denetimine girmiştir. Daha sonraki yıllarda bir endüstri haline gelen futbol, burjuvazinin kitleleri uyuşturmak için kullandığı bir silaha dönüşmüştür. Ancak UİD-DER’li işçiler olarak bizim için futbol, sadece birlikte spor yapmanın, kaynaşıp tanışmanın ve dostluğun bir aracıdır. Gazi ve Esenler Temsilcilikleri olarak yaptığımız fabrikalar arası futbol organizasyonu da bu amaca hizmet etmek üzere düzenledik.
Pek çok maçta küfür, bireycilik, amansız bir kazanma hırsı ve benzeri birçok davranış sergilenir, oysa bizim maçlarımızda tam tersine, tatlı bir çekişme, kolektif bir oyun hakimdi. Maçtan sonra UİD-DER’e geldiğimizde arkadaşlar bize işçi sınıfının sofrasını hazırlamışlardı. Hep birlikte yemek yedikten sonra sohbet kısmına geçtik. Söz alan işçi arkadaşlar bizler birlik olduğumuzda sadece futbol değil, bu sistemin kirlettiği her şey güzelleşecektir vurgusunu yaptılar. Yapılan organizasyonun insanları birbirlerine kaynaştırdığını, işçilerin birliğinin ancak böyle ortamlar yaratmakla mümkün olduğunu ifade ettiler. Söz alan işçi arkadaşlar hem kendi fabrikalarındaki koşulları anlattılar, hem de bunların karşısında nasıl durabileceğimiz üzerinde durdular.
Sohbetimizin ardından işçi arkadaşlarla halaylar çekerek sınıfımızın mücadele coşkusunu yaşadık. Halayımızın ardından vardiyada çalışan arkadaşlarımızı işlerine uğurladık.
Dünyadaki her şeyi bizler üretiyoruz. Bizler birlik olmadığımız sürece ürettiğimiz her şey sömürü düzeninin elinde bir canavara dönecektir. Futbol bunlardan yalnızca bir tanesidir. UİD-DER’li işçiler olarak yaktığımız ateş büyüdükçe sistemi saran ateş çemberi daralacaktır. Çember daraldıkça ürettiklerimiz bizim ellerimizde güzelleşecektir. Ateşe odun taşımaya devam. UİD-DER yürüyor mücadele büyüyor.
Kapitalizm Sağlığa Zararlıdır
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...