Buradasınız
UİD-DER Ailesine Teşekkürler
Eskişehir’den UİD-DER’li bir öğrenci

1 Mayıs 1977’de yaşanan kanlı saldırı sonrası korku salındı insanlara. Ama işçiler bu baskılara rağmen yeniden alanlarda çoğaldılar. Patronların sömürü düzenine daha fazla boyun eğmeyeceklerdi. Bu önemli günde patronlara söyleyecekleri vardı. Toplumun değişik kesimleri işçi sınıfının bayrağı altında bir araya geldi. Burjuva partilerden gelenler de vardı. Ama ben onları inandırıcı bulmadım. Çünkü onların yarın patronlar sınıfının yanında devam edeceklerini biliyorum.
Dünyanın her yerinde her gün milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya kalıyor. Binlercesi açlıktan ölüyor. Bazı ülkelerde bebekler büyüyemiyor bile. Kapitalist düzenin dayattığı bu haksız yaşamı hiçbir insan hak etmiyor tabii ki. Kimileri varlık içinde sefa sürerken kimileri de karınlarını doyuracak ekmek bile bulamıyor. Bunun için yapabileceğimiz tek şey örgütlü olmak. Öğrenmek ve yılmadan bildiklerimizi birilerine aktarmak. Mücadeleye ortak atılmanın önemi de burada başlıyor işte. 1 Mayıs, patronlar sınıfına gücümüzü göstermenin günüydü. Her sene televizyondan bakardım 1 Mayıs etkinliklerine. Bu yıl UİD-DER sayesinde ben de alanlardaydım. Geceden kalma bir heyecan vardı üzerimde. Örgütlülüğün haklılığını ve kazançlarını 1 Mayıs’ta bir kez daha görmüş oldum.
UİD-DER’in kortejinde bulunmak çok farklıydı. Çok disiplinliydi. Büyük emek harcanmıştı. Ve çok kalabalıktı. Baştan sona aynı disiplini sürdürmek kolay değildi. UİD-DER’li arkadaşlar bunu başardılar. 1 Mayıs’a yakışır bir kortej oluştu. Orada olduğum için mutluydum. 77’ deki kutlamalardaki kortejler aklıma geldi. Arkamızda başka bir grup davul çalıyordu. 77’de folklor oynayanlar gözümde canlandı. Hep beraber sloganlarımızı haykırdık. Marşlarımızı söyledik. Biz varız ve her gün biraz daha büyüyoruz. Mücadelemiz devam ediyor. Örgütlülüğümüz sürüyor ve sürecek. Fabrikalarda, tarlalarda, okullarda, hastanelerde, dünyanın her yerinde işçiler sermayeye ve onun sömürüsüne karşı mücadeleye devam edecekler. UİD-DER ailesine teşekkürler.
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...