UİD-DER Bizi Tarihimizle Buluşturuyor

Hepimiz büyük bir merakla yerimizi aldık. Birazdan, 41 yıl önce patronların üzerine yürüyen işçilerin destanlaşan genel direnişini izleyecek, anlayacak ve öğrenecektik. İşçi aileleri, genç işçiler, işsizler salonda yerlerini almış, büyük bir merak içinde bekliyorlar.

15-16 Haziran Genel Direnişi etkinliğinin açılışı “Merhaba” şarkısıyla yapıldı. Slaytlarla, videolarla o iki cesur güne gelinceye kadar sınıf mücadeleleri özet olarak aktarıldı. Genç bir işçi Kavel şiirini büyük heyecan içinde okudu. Büyük bir eşik böylece aşılmış, işçi sınıfı Haziran direnişine giden yolda grev hakkını kazanmıştı. İşçi sınıfının atılımı örgütlenmelerle, direnişlerle, fabrika işgalleriyle bambaşka bir güç kazanmıştı. İşçi sınıfı mücadeleleriyle ilk kez bütün toplumu sarsıyor ve etkiliyordu. Solanda bulunan bizler işçi sınıfının geçmiş dönemde kazandığı başarılar karşısında gurur duyuyorduk.

Birçoğumuz 15-16 Haziran Genel Direnişini, yani işçilerin kadınıyla erkeğiyle o muhteşem ilerleyişini tüylerimiz diken diken izliyoruz. O iki Haziran günü bizi hor görenlere, bize tepeden bakanlara tarihimizde verilmiş en güzel cevap, atılmış en güzel tokat değil mi? Birleşen işçiler sendikalarına, haklarına yani geleceklerine sahip çıkıyorlar hep birlikte.

O dönemi anlatan işçi marşları dinliyoruz, gazete manşetleri direnişimizi anlatıyor. Hükümetlerin, ordunun, patronların gerçek yüzlerini görüyoruz. Kazanan işçilerin, bizlere nasıl bir miras bıraktığını anlıyoruz. O iki günde işçi sınıfı diğer sınıflardan bağımsız çıkarlara sahip toplumsal bir güç olduğunu, birleştiğinde bütün engelleri aşan sınıfsal bir güç olduğunu dosta düşmana gösteriyor.

Sarıgazi UİD-DER temsilciliğinde Pazar günü yapılan “15-16 Haziran Genel Direnişi” işçi öz-eğitim etkinliği başladığı gibi coşkuyla bitti. Sınıfımızın bu tarihsel kesitinden çıkarttığımız sayısız ders var. Biz işçiler mücadeleye geçmişin dersleri temelinde atılırsak yeni 15-16 Haziranları yaratacak ve patronlar sınıfına yaşamı dar edeceğiz. Bu uğurda çok çalışmalı ve daha çok örgütlenmeliyiz. Patronlar sınıfının peşine takılmış işçileri uyarmalı, kazanmalıyız. Eğer UİD-DER gibi bir işçi örgütümüz varsa, kendi sınıfımızın neler başardığını fark etmişsek ve mücadeleden başka bir yol yok diyorsak bir avuç asalak patron mu bize engel olacak?

Yaşasın 15-16 Haziran Genel Direnişi!