UİD-DER’li İşçiler DHL İşçilerini Ziyaret Etti

Uluslararası kargo devi DHL’de, işçilerin örgütlenme mücadelesi 200 günü aşkın bir süredir devam ediyor. Sendikal örgütlenme mücadelesi verdikleri için DHL yönetimi tarafından işten atılan işçiler, DHL depolarının bulunduğu yerlerde çadırlarını kurarak direnişlerini sürdürüyorlar.

UİD-DER üyesi işçiler olarak 14 Ocak’ta, DHL depolarının önemli bir bölümünün bulunduğu Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde direnişlerini sürdüren DHL işçilerini ziyaret ettik.

TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan direnişçi işçiler, bizlere, zor şartlarda sürdürdükleri örgütlenme mücadelesini anlattılar. İşverenin bu süre boyunca birçok saldırı ve baskı yöntemini devreye soktuğunu vurgulayan işçiler, buna rağmen geri adım atmadıklarını, sendikaya üye kaydetmeye devam ettiklerini ifade ettiler. Direnişçi işçiler, DHL yönetiminin son olarak, sendikal örgütlülük mücadelesini kırmak için Hak-İş’e bağlı Taşıma-İş Sendikası’nı devreye soktuğunu dile getirdiler. Patron-Hak-İş yönetimi işbirliğiyle gerçekleştirilen bu saldırının da kararlı bir mücadeleyle geri püskürtüleceğini vurguladılar. Direnişteki işçiler, DHL’deki mücadelenin sekteye uğratılması için ortaya sürülen Taşıma-İş’e ilk olarak müdürlerle amirlerin üye olduğunu, işverenin TÜMTİS üyesi işçilerin Taşıma-İş’e geçmesi için çalıştığını dile getirdiler.

Direnişteki işçileri yalnız bırakmayan ve sık sık DHL depolarını ziyaret ederek işçilere sendikal örgütlülüğün öneminden bahseden TÜMTİS yöneticileri, ziyaretimiz sırasında da oradaydılar. TÜMTİS Örgütlenme Uzmanı Ali Rıza Atik, DHL depolarında, çay ve yemek molalarında, işçilere yönelik konuşmalar gerçekleştirdi. İşçileri yaşanan süreçler hakkında bilgilendiren Atik, şunları söyledi:

“Bu ülkede ekmek mücadelesi vermek kolay değil! Onurlu yaşamak, çoluk çocuğun yaşamını güvence altına almak, iş güvencesi sağlamak, emeğimizin karşılığını almak için mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mücadeleyi burada siz ve sizin arkadaşlarınız başlattı. Bu mücadelede işverenin birçok baskı politikalarına rağmen önemli bir boyuta geldik. Patronun hiçbir yöntemi tutmadı. Patronlar bundan önceki yöntemleri tutmadığı için yeni bir tezgâh hazırladılar, burada dün işçileri işten atan müdürler şimdi sendikacı olmaya başladılar. Bir TÜMTİS’in internet sitesine bakın bir de korsan Taşıma-İş’in sitesine bakın! Bir ay önce patronların emriyle korsan ve tetikçi Taşıma-İş adında bir sendika kurdular. Bu sendika, daha hiçbir işçiye toplu sözleşme yapmamış, daha bir tek işçiden aidat almamış korsan bir sendikadır. DHL’nin patronu işçilerin noter parasını niye veriyor? Taşıma-İş kendisine hizmet etsin diye! Patronların yapmaya çalıştığı; Taşıma-İş’i devreye sokarak işçilerin kafasını karıştırmak ve bölmektir. Çünkü bu sendika DHL’nin tamamını örgütlemiş olsa bile toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi yoktur. Bu nedenle patronların istediği gibi yine eski düzen, yine baskı, yine sömürü devam edecek. Bunlar onların son kozlarıdır, buraya sendika girecek başka yolu yok, bunu herkes böyle bilsin. Size yakışan, çocuklarınız için, eşiniz için, onurunuz için direnmektir. Artık açıktan şunu diyebilirsiniz: ‘Biz TÜMTİS’in üyesiyiz, sendikaysa sendika, işte, dışarıda direniyor deyin.”

Bu konuşmalar boyunca işçiler, “TÜMTİS Nerede Biz Oradayız”, “Sarı Sendika İstemiyoruz”, “Korsan Sendika İstemiyoruz”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “DHL’ye Sendika Girecek Başka Yolu Yok”, Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarını attılar.

Direniş alanından ayrılırken mücadeleci işçi kardeşlerimizle dayanışmamızı sürdüreceğimizi, yanlarında olduğumuzu bir kez daha vurguladık.