Buradasınız
UPS’de İşçi Kıyımı Devam Ediyor
Sefaköy’den bir işçi
Sendikalaştıkları için işten atılan UPS işçilerinin işe geri dönme mücadelesi sürüyor. UPS patronu ise saldırılarına devam ediyor.
Geçtiğimiz pazartesi günü UPS Hadımköy Aktarma Merkezi’nde 11 işçi daha işten çıkartıldı. Daha önce işten çıkartılan işçiler gibi, bu işçiler de evlerine gönderilen tebligatlarla işten atıldıklarından haberdar oldular. Atılan 11 işçi o gün yine de işyerlerine gidip işbaşı yapmak istedi. Gönderilen tebligatlarda “UPS işyerinin artık bu işi yapan işçilere ihtiyacı kalmadığı” belirtiliyordu, ama o gün işyerinin kapısında yeni bir taşeron şirketten getirtilen 20 işçi bekliyordu. Atılan işçilerin işbaşı yapma isteğine cevap gelmeyince arbede yaşandı. İşçiler orayı terk etmek istemedi ve bölüm şefi ile aralarında kavga yaşandı. İşçiler işbaşı yapmak üzere getirilen yeni 20 işçiyi evlerine gönderdiler. İşveren jandarma çağırdı ve işçileri işyerinden zor kullanarak attırdı. Atılan 11 işçi yasal itirazlarını gerçekleştirdikten sonra direnişçi arkadaşlarının arasında yerlerini aldılar.
Salı günüyse yine Mamutbey Aktarma Merkezi’nden 1 tır şoförü işten çıkarıldı. Böylece işten atılan işçilerin sayısı 85’e yükseldi.
Pazartesi gününden bu yana direniş yeri olan Mahmutbey Aktarma Merkezi’ne yeni taşeron şirket aracılığıyla yeni işçiler getiriliyor. Fakat direnişçi işçiler onların işyerine girmelerini engelliyorlar. Direnişçiler, yeni işçilerle konuşarak ve “burada direniş var, sizi bu işyerine sokmayacağız” diye uyararak işçileri geri yolluyorlar. Perşembe günü ise, taşeron şirkete bağlı başka bir grup işçi polis ekipleri eşliğinde işyeri önüne getirildiler. Direnişçi işçiler, yeni işçileri getiren servislerin önünü kesti. Polis, direnişçilere biber gazıyla saldırdı. Bunu gören yeni işçiler “biz burada direniş olduğunu bilmiyorduk” diyerek servislere geri döndüler. Yeni işçiler geri dönmek isteyince polis de geri çekilmek zorunda kaldı. Direniş yerinde sivillerin dışında 4 polis ekibi nöbet tutuyor.
UPS yönetimi işçi düşmanlığını artık fiziki saldırılara kadar vardırdı. Bir yandan istifa baskısını yoğunlaştırırken, diğer yandan yalan yanlış şikâyetlerle işçileri gözaltına aldırıyorlar. İşyerinde açık toplantılar yapıp, sendikadan istifa etmeyen işçileri işten atmakla tehdit ediyorlar. Son olarak Cuma günü Serhat Gostolüpçe isimli müdür, işyeri önünde bekleyen direnişçi işçilerin üzerine araba sürdü, hakaretler savurdu. Üstelik işçileri ve TÜMTİS Şube Başkanı Çayan Dursun’u şikâyet ederek gözaltına aldırdı.
Tüm baskılara rağmen, istifalar değil yeni sendika üyeleri çoğalıyor. İşten atılan işçilerle direniş daha da büyüyor.
Samka Direnişi Sürüyor!
“UPS’e Sendika Girecek Başka Yolu Yok!”
Son Eklenenler
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...