Buradasınız
Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!
Kocaeli’den bir büro işçisi
Baharın kucakladığı güzel bir Pazar gününde UİD-DER’in düzenlediği “1 Mayıs Karanfilleri” adlı tiyatro oyunundaydım. Tiyatro salonuna girdiğimde gördüğüm kalabalık, oyunun ne kadar önemli olduğunu hemen fark ettirdi. Salonda oturacak yer kalmamıştı, artı birçok kişi de ne olursa olsun bu oyunu seyretmeliyim dercesine ayakta bekliyordu.
Oyun büyük bir kadrodan oluşmuştu. Çocuk oyuncular da ayrı bir renk katmıştı oyuna. 1 Mayıs’ın tarihçesi görsel olarak akılda en kalıcı olacak şekilde hazırlanmış, çok da iyi olmuş. Oyuncuların ne kadar çok emek harcadıkları ve ne kadar çalıştıkları bariz bir şekilde belli oluyordu. Oyun, Amerika’da 1886 yılında “8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canın ne isterse“ sloganıyla harekete geçen işçilerin mücadelesini ve 5 sosyalist işçi önderinin idamını anlatıyordu. Mülkiyet sahiplerinden oluşan jüri üyeleri, düzmece bir mahkemede aldıkları idam kararıyla işçi önderlerini idam sehpasına gönderiyorlardı. Tek istekleri hayatlarını insanca idame ettirmek, daha sağlıklı ve iyi iş koşullarında çalışmak olan işçi kitleleri, 1880’li yıllarda zalimce baskılara maruz kalıyor ve sistem işçilere en doğal haklarını dahi vermiyordu.
İşçilerin haklarına kavuşması için onlara önderlik eden 8 işçi önderinden 5’i, fabrika sahipleri tarafından idama gönderildi. Burjuvazinin hizmetinde olan yargıç, gözlerini dahi kırpmadan idam kararını şöyle açıkladı: “Geçmişiniz ve sosyal statünüz yaptıklarınızın kanıtıdır. İdamınıza…”. Bu gerekçeyle idama mahkûm ediliyorlardı işçi önderleri. İşte o günden bugüne dek her sene 1 Mayıslar işçi sınıfı için büyük önem kazanmıştır. Ve bizler her 1 Mayıs’ta alanlarda “yasasın işçilerin birliği” sloganıyla 1 Mayıs’ı ve bu uğurda canlarını feda eden işçi önderlerinin anılarını ve mücadelelerini yaşatmaya devam ediyoruz!
Son Eklenenler
- İsrail’in 7 Ekimden bu yana Gazze’de sürdürdüğü kesintisiz saldırılarda çoğu çocuk ve kadın, 14 bin 500’den fazla insan katledildi. Evler, okullar, hastaneler, yaşam alanları yok edildi. Bu vahşete sessiz kalmayan farklı ülkelerden işçi ve emekçiler...
- Amazon işçileri, teknoloji devi şirketin 30 yıllık tarihinde en büyük greve imza attılar. Doğu Avrupa ülkesi Çekya’da sağlık, sosyal hizmet, eğitim, otomotiv, metal, gıda, enerji, ulaşım ve daha birçok sektörden yaklaşık 1 milyon işçi 27 Kasımda...
- Sendikalı oldukları için hakları ödenmeden işten atılan Agrobay işçileri İzmir Bergama Kent Meydanında çatıya çıkarak bir kez daha seslerini duyurdular. Urfa’da Özak Tekstilde bir kadın işçi Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’e üye olduğu için...
- Pahalılık ve zamlar nedeniyle adeta insan olduğumuzu unuttuk. Eğlenmek, dışarı çıkmak, eş dostla vakit geçirmek, bir yerlere gidip yeni insanlarla tanışmak gibi sosyal aktiviteler lüks oldu. Temel ihtiyaçlarımıza bile yetişemez durumdayız....
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde kadınlar pek çok kentte meydanlarda buluştular, yürüyüşler düzenlediler, fabrika ve grev çadırlarında açıklamalar gerçekleştirdiler. Kadınlar eylemlerde “savaşa, şiddete, yoksulluğa...
- Çalışma koşulları yıpratıcı, omuzlarındaki yük ağır metal işçilerinin. Ücretlerini belirleyen MESS grup toplu iş sözleşmeleri metal işçileri için çok önemli. Fakat tek başına metal işkolunda çalışanları mı ilgilendiriyor bu sözleşme? Biz petrokimya...
- Patronların kâr hırsıyla iş güvenliği önlemlerini almamaları yüzünden işçiler madenlerde, inşaatlarda, tersanelerde, fabrikalarda, yollarda canından oluyor. Siyasi iktidar maden patronlarına ekonomik teşvikler verip olur olmaz her yere maden...
- Bu pahalılıkta Davut Abiyi neden misafir etmek istediğimizi size bir önceki mektubumda anlatmıştım. Hafta sonunu iple çektik. Eşimin çalıştığı işyerinden arkadaşı Davut Abiyi sonunda misafir ettik. Kapı çaldı ve ailecek kapıda karşıladık Davut Abiyi...
- MESS’e bağlı fabrikalarda çalışan metal işçileri, TMMOB Mimarlar Odası işçileri, İzmir Çiğli Belediyesi işçileri, İzmir DEÜ Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi inşaatında çalışan işçiler, Yalova Gürdesan Gemi Makinaları’na bağlı taşeronlarda...
- Türkiye’de yoksulluk derinleşiyor, işsizlik artıyor, çıkışsızlık duygusu büyüyor. Ülkeyi yönetenlerin yoksulluğumuzun üstünü örtmek ve bizleri aldatmak için söyledikleri yalanlar ve algıları çarpıtmak için giriştikleri oyunlar da bir o kadar büyüyor...
- İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 7 Ekimden bu yana devam ediyor. Hastaneler, okullar, evler bombalanıyor. Hergün onlarca, yüzlerce Filistinli kadın, çocuk, genç, yaşlı katlediliyor. Bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 14 bini aştı....
- Gazze’de Geçici Ateşkes, Dünya Meydanlarında Yükselen Ses: Savaşa Hayır! Kalıcı Ateşkes Hemen Şimdi!İsrail’in 7 Ekimden bu yana Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü kesintisiz saldırıları karşısında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler Filistin halkıyla dayanışma gösterileri ve kitlesel eylemler düzenliyor. Emperyalist savaş karşıtı sloganlarla...
- Zamanın birinde Cemal adında biri varmış. Cemal Amasya’da yaşar, büyük bir ahşap oyma ve desen atölyesinde çalışırmış. Cemal işine çok düşkünmüş, patronu 24 saat çalış dese gık demez, diyenleri de nankörlükle itham edermiş. Onun için patronu, eli...