Buradasınız
Yaşasın işçilerin mücadele birliği
Esenler’den bir kadın tekstil işçisi
Merhaba dostlar! Ben UİD-DER üyesi bir kadın işçiyim. Yaklaşık bir yıl öncesinde kurulan Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) açılışını 15-16 Haziran etkinliğiyle yapmıştı. Büyük bir coşku ve katılımla kutlamıştık derneğimizin açılışını. Uzun bir zaman olmamasına rağmen farklı bölgelerde pek çok temsilciliğimiz açıldı ve her temsilcilikte düzenli devam eden çalışmalar yapılmakta. İşçi Özeğitim Grubu seminerleri, sağlık seminerleri, film gösterimleri gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra yine her temsilcilikte kurslar devam ediyor. Büyükler ve küçükler için tiyatro kursu, müzik, gitar, bağlama, resim kursları veriliyor. Bunlarla beraber UİD-DER tiyatro kulübünün yazmış ve oynamış olduğu iki oyun var. Birincisi, Lenin, Rosa, Karl Liebneckht ve Mustafa Suphi’nin yaşamlarını anlatan “Dört Yıldızdı Onlar, Daima Parlayacaklar” adlı oyunumuz. İkincisi 1 Mayıs’ı anlatan “1 Mayıs Karanfilleri” adlı oyunumuz.
Evet, geçtiğimiz günlerde 1 Mayıs’ı kutladık UİD-DER’le beraber. Aylar öncesinden başlayan çalışmalarımızla işçi dostlarımıza, genç kardeşlerimize, emeğiyle sömürülen herkese 1 Mayıs’ın tarihini, ne demek olduğunu, neden önemli olduğunu ve o gün niçin alanlarda olmamız gerektiğini anlatmaya çalıştık. 1 Mayısa sahip çıkmamız gerektiğini gösteren 1 Mayıs seminerimiz ve 1 Mayıs’la ilgili tiyatro oyunumuz da bu çalışmanın bir parçasıydı. Çalışmalarımız son güne kadar devam etti. O gün geldiğinde artık hazırdık. Tabii burjuvazi yine rahat durmadı. Bizleri caydırıp vazgeçirmek için yine oyunlara başvurdu. Fabrika servislerinin çıkışını engelleyerek, otobüsleri durdurarak, yolları abluka altına alarak bizleri yıldırmaya çalıştılar. Ama işçileri caydıramadılar, caydıramazlar!
Bizim işçi sınıfı olduğumuzu, bir araya geldiğimizde neler yapabileceğimizi, neler yaptığımızı unutmasınlar. Polis terörü yüzünden biraz geciktik, ama sonunda Kadıköy’e ulaştık. Bize güvenen, bizimle yürüyen, bu mücadeleye inanan, 1 Mayıs’a sahip çıkan bütün dostlarla beraberdik. Burjuvaziye öfkemizi yan yana, omuz omuza haykırmak için alandaydık. Öyle muhteşem, muazzam bir görüntü vardı ki her yer kızıl olmuştu benim için. Belki binlerce değildik ama öyle coşkulu, öyle inançlı ve kararlıydık ki. Attığımız sloganlarımızla, söylediğimiz marşlarımızla, en yüksekte dalgalansın diye yarışan flamalarımızla muhteşemdik. Arkama dönüp baktığımda kortejin sonunu görememek bendeki var olan heyecan ve coşkuyu kat be kat artırmıştı. Gelincik tarlasını andırıyorduk. Önlüklerimiz, şapkalarımız, bayraklarımız ve pankartlarımızla kıpkızıl bir UİD-DER olarak ilk 1 Mayısımızdı bu. Oluşturulan düzenli kortejimizle, büyük bir coşku ve kararlılıkla 1 Mayısımızı kutlamış olduk.
Yaşasın İşçilerin Mücadele Birliği!
Yaşasın 1 Mayıs!
Selam olsun göğü fethe çıkanlara
Fırtınadan Sonra
Son Eklenenler
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...