Buradasınız
Yemekhane İşçisi Direnişi Sürdürüyor
Ankara’dan bir işçi
Ankara Üniversitesi yemekhanesinde çalışan işçiler yaklaşık 2 ay önce Tadal adlı taşeron şirketin haksız uygulamalarına karşı ve öğrencilere daha kaliteli yemek çıkarılması talebiyle mücadeleye başladılar. Ücretleri 2 ay geciktirilerek ödenen, fazla mesaileri verilmeyen, çalıştıkları fakülteler rızaları dışında değiştirilen ve şeflerin kötü muamelesine isyan eden işçiler, öğrencilerin ve OLEYİS sendikasının desteğiyle yemek boykotu başlattılar. Taşeron uygulamasının bulunduğu pek çok işyerinde olduğu gibi burada da taşeron şirket işçilerin ve öğrencilerin ortak mücadelesi karşısında daha fazla dayanamadı ve iflas ettiği gerekçesiyle asıl işveren olan Ankara Üniversitesi rektörlüğüyle sözleşmesini bitmesine 2,5 ay olmasına rağmen feshetti.
Bunun üzerine işçiler alacaklarından ve iş güvencelerinden asıl işveren olarak üniversite rektörlüğünün sorumlu olduğunu söyleyerek, üniversitenin tüm sorumluluğu almasını talep ettiler. Rektörlük ilk başta buna hiçbir şekilde yanaşmadı. Fakat boykotun yarattığı basınç ve çeşitli görüşmeler sonucunda yalnızca işçilerin geriye dönük ücretlerini ödemeyi kabul etti ve son söz olarak işçilere “siz artık işsizsiniz” dedi. Bu tavır karşısında işçiler çeşitli fakültelerde sabah işyerlerine gittiler fakat çalışmadılar. Yani fiili grev başlattılar. Bu sürecin devamında rektörlüğün, yeni anlaştığı taşeron şirket olan Tamsofra şirketinin yemekhanelerin anahtarlarını değiştirmesine göz yumması sonucunda, işçiler ellerinde kalan son kale olan Cebeci kampüsü yemekhanesini işgal ettiler. Öğrencilerle birlikte gece gündüz burada kalarak işyerlerini korumaya başladılar ve talepleri karşılanıncaya kadar da burayı terk etmeyeceklerini duyurdular.
Yemekhane işgali 17. gününde devam ederken, rektör, kendisiyle görüşmeye gelen öğrencilere, yeni taşeron şirket Tamsofra ile bir görüşme ayarlanmasını sağlamak üzere ertesi gün için danışmanından randevu almalarını söyledi. Ancak ertesi gün, yani 6 Aralıkta, sabaha karşı 4:30 sularında 600 kadar polis, rektör yardımcısı gözetiminde yemekhaneyi bastı ve orada bekleyen işçi ve öğrencileri gözaltına aldı. İşçi ve öğrenciler çıkarıldıkları nöbetçi mahkemede “kamu binasını işgal, zorla ve tehditle çalışmayı engelleme” iddiasıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Serbest bırakıldıktan sonra mücadelenin başından beri işçilerin yanında olan ve onlarla birlikte gözaltına alınan OLEYİS sendikası çalışanı Mahsun Turan, yemekhane işçisinin baskılar karşısında geri adım atmayacağını ve haklı mücadelelerinin bundan sonra artarak devam edeceğini vurgulayan bir konuşma yaptı. Yemekhane işçileri şimdi daha sağlam adımlarla mücadelelerine devam ediyorlar.
Sermaye ve onun çeşitli aygıtları işçi sınıfının yaşam ve çalışma koşullarını ağırlaştırırken ve onu örgütsüzleştirmek için saldırılarını arttırırken, kapitalist sistemin yarattığı dayanılmaz koşullar karşısında işçi sınıfı uykusundan uyanmaya başlıyor. Tam da bu noktada, işçi sınıfının geçmiş mücadele deneyimlerinin mücadele eden işçilere aktarılması büyük önem taşıyor. Düşmanını iyi tanıyan, ona karşı doğru mücadele yöntemlerini bilen ve bunları doğru taktiklerle uygulayan örgütlü işçi sınıfının karşısında hiçbir güç duramamıştır ve duramaz.
Yemekhane işçilerinin mücadelesine baktığımızda, bugüne kadar bir “direniş komitesi” oluşturulmamış olmasının büyük bir zaman ve emek kaybına neden olduğunu görüyoruz. Bu komite, ancak, yemekhane baskını sonrasında yapılan bir toplantıda gerekliliğinin artık su götürmez olduğu görüldükten sonra oluşturulmuştur. Derneğimizin İşçi Dayanışması bültenlerinde çeşitli vesilelerle gündeme getirdiğimiz “işyeri komitesinin” yemekhane işçilerinin mücadelesinin başında kurulmuş olması onlara muazzam bir güç verebilirdi. Böyle bir komitenin olması, direniş için gerekli maddi desteğin toplanmasında, işçilerin bir arada tutulmasında, işverenle yapılan görüşmelerde daha net ve kendinden emin bir duruş sergilenmesinde, öğrencilerden alınan desteğin tüm fakültelere yaygınlaştırılmasında ve direnişin başka taşeronlarda çalışan işçilere yayılmasında son derece yararlı olurdu. Yukarıda belirttiğimiz deneyim aktarımının yoksunluğu neticesinde yemekhane işçisi mücadeleye bu eksiklerle başladı. Bütün bunlara rağmen bugün bir “direniş komitesi” kurulmuştur.
Bundan sonra bu komitenin, eski ve yeni tüm Ankara Üniversitesi yemekhane işçilerini mücadele etrafında örgütlemek ve diğer işçilerin ve işçi örgütlerinin, farklı üniversitelerdeki öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve taşeron şirket çalışanlarının desteğini almak için çalışması şarttır. Bu sayede oluşacak muazzam gücün doğru bir şekilde kullanması sonucunda mücadelenin başarılı olmaması için hiçbir sebep yoktur. Ayrıca bu deneyim diğer taşeron şirket çalışanlarına da örnek olacaktır. Bunların yanında, yemekhane işçilerinin bugüne kadar çeşitli nedenlerle yapılmayan “sendika üyelikleri” de bir an önce yapılmalı ve şimdiye kadar işçilere fiili destek veren DİSK/OLEYİS, işçilerle birlikte örgütlü bir güç olarak mücadele etmelidir.
Örgütlü İşçiler Yenilmezler!
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
- Sağlıktan Petrokimyaya İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Sakarya Şehir Hastanesi İşçileri Direnişte
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...