Yunanistan’da Yeni Gelen Hükümete Hoş Geldin Grevi!

Yunanistan’da yeni teknokrat hükümet işçilerin genel greviyle karşı karşıya kaldı. 1 Aralıkta Yunanistan Genel İşçileri Sendikası GSEE ve Kamu Hizmet Çalışanları Sendikası ADEDY üç hafta önce iktidara gelen Lucas Papademos hükümetine karşı ilk kez genel grev düzenledi. Okullar kapandı, kamu hizmeti yapılmadı, hastanelerde vardiya sayısı azaltıldı, ulaşım durdu. Kızıl ve siyah bayraklarıyla parlamento binası önüne gelen işçiler yumruklarını bu kez Papademos hükümetine karşı sıktılar. 

On binlerce işçi Atina’da “daha fazla yoksulluğa hayır, daha fazla yüke hayır, şimdi yeni bir düzen zamanı” diye slogan atarak parlamento binası önünde yürüyüş yaptı. Binlerce işçi de Selanik’te eylemler düzenledi. Yunan emekçiler birbiri ardı sıra gelen saldırı paketlerinden dolayı daha da yoksullaşmış durumda. Emeklilik ve sosyal hakları budanan işçiler ücret kesintileriyle de boğuşuyor. Artan vergiler ve emeklilik yaşının yükseltilmesi bakımından Yunan işçiler Avrupalı işçi kardeşleriyle aynı kaderi paylaşıyor. Dört yıldır süren ekonomik krizin yarattığı işsizlik her geçen gün Yunanistan’dan göçü arttırıyor.

Çiçeği burnunda başbakan Papademos IMF ve Avrupa Merkez Bankası yöneticilerine bildiğimiz sözleri veriyor: “Yunanistan’ın geleceği için daha etkili, ağır ve sert kesintiler yapacağımıza ve Yunanistan’ın ‘müsrifliğine!’ son vereceğimize söz veriyoruz. Hükümetimiz mali sistemi sağlamlaştırmaya, kamu harcamalarını finanse edecek yapısal reformlar ve ülkenin uluslararası rekabet gücünü artırabilmek için yeni düzenlemeler yapmaya kararlıdır.” Kısacası “Yunanlı işçilerin boğazını biraz daha sıkmaya, kemerini biraz daha daraltmaya kararlıyız” diyen Papademos hükümeti, Avrupalı ağabeylerine yaranmaya çalışıyor. Ekonomik krizin faturasını ödemek istemeyen Yunanlı işçiler ülkeyi grevlerle sarsıyorlar. Artık patronlar için çalışmayacaklarını söylüyorlar.

Her geçen gün sınıf savaşı kızışıyor. Kapitalist sistem işçilere yaşam hakkı tanımıyor. Tüm dünyada ve Yunanistan’da işçilerin sıkılı yumruklarını patronların kafasına indirmesinden ve başlarına musallat olan kapitalist sistemi devirmesinden başka bir şans tanımıyor.