Buradasınız
Yürüyoruz, Yürüdükçe Mücadelemizi Büyütüyoruz!
Gebze’den genç bir kadın işçi

Yıllar önce öncü ve mücadeleci işçilerin bir araya gelmesiyle oluşan İşçi Öz-Eğitim Grupları, sanayi havzalarında, sendika tabanlarında, fabrikalarda, grev ve direnişlerde, işçi mahallerinde sabırla ve sebatla çalışmaya koyulmuştu. İşçi sınıfı içinde çalışmaya yüz çevirenlerin, sınıf mücadelesine inancını yitirenlerin, burjuva siyasetinin peşine takılanların aksine azimle mücadeleye atılan öncü işçiler, 2006 Haziranında UİD-DER’i kurmuşlardı. Aradan yıllar geçti ve bizler gerçekleştirdiğimiz büyük bir şölenle mücadele örgütümüzün 10. yılını gururla kutluyoruz.
Genç işçiler olarak mücadeleye gözümüzü ilk açtığımızda, geçmiş mücadele deneyimleri ile bağımız kopartılmış, düzenin ebediyete kadar süreceğine inandırılmış, karşılaştığımız sorunlar karşısında nasıl bir yol ve yöntem uygulamamız gerektiğini bilmez vaziyetteydik. Ancak örgütümüz bize sınıfımızın tarihsel deneyimlerini aktararak, mücadele geleneğimizle geleceğimiz arasındaki bağı kurmamızı sağladı. İşçi sınıfının genç unsurlarını işçi sınıfının mücadele deneyimleriyle donattı. Bu düzen altında çifte sömürüye maruz kalan emekçi kadınların mücadeleye atılmasını, örgütlenmesini ve geleceğe yön vermesini sağladı. Mücadele ederek özgürleşen işçi kadınların, sınıfsal sorunları etrafında birlik olmasını sağladı. Grev ve direniş alanlarında, sanayi havzalarında, işçi mahallerinde aralıksız süren çalışmalar, kampanyalar öyle büyük bir birikime ulaştı ki, 10. Yıl Şölenini gerçekleştirdiğimiz salonda bunun yansımalarını fazlasıyla bulduk. Salon, emekçi kadınlarla, genç işçi ve öğrencilerle, grevci ve direnişçi işçilerle, sanayinin en temel sektörlerinden işçilerle dolup taştı. Yıllarca hep birlikte verdiğimiz emeğin sonucuydu bu görüntü. Bizleri coşkulandıran, gururlandıran, mücadele azmimizi yükselten ve gelecek güzel günlerin umudunu büyüten bu tablo, sadece yaşadığımız topraklardan değil, farklı ülkelerde yaşayan mücadeleci işçilerden de takdir topladı. Çeşitli ülkelerden ve şehirlerden gelen dayanışma ve kutlama mesajları mücadelemizin önemini ve ilk günden bu yana işçi sınıfı mücadelesinin uluslararası nitelikte olması gerektiği ısrarımızın ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu.
Mücadele tarihimizi hep birlikte andığımız, şarkılarımızla, marşlarımızla coşkulandığımız, gururlandığımız bu önemli gün hafızalarımızdan asla silinmeyecek. Genç işçi kuşakları UİD-DER’de öğrendiği mücadele deneyimleriyle kavgaya atılmaya devam edecek. Sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünyaya duyduğumuz özlemle, burjuvaziye, tüm sömürüye nasırlı ellerin yumruğu inene kadar, yürümeye ve mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.
“Biz yeni bir dünya kuracağız
Yeni, yepyeni bir dünya
Çoluk çocuk, kadın, erkek
Şarkılar söyleyerek ufka varacağız
Batırıp fırçamızı ufkun kızıllığına
‘Herkesten yeteneğine göre,
Herkese ihtiyacı kadar’ yazacağız”
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
Son Eklenenler
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...
- Ben 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılan gençlerden biriyim. Gençlerin artık seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Sesimizi boğmaya çalışanların tuzaklarını aşıp, hiçlik duygusundan çıkıp değişimin öznesi olmak istiyoruz. 1 Mayıs’ta yaşadığımız coşkuda bunu...