Buradasınız
Yüzlerce İşçi İle 10. Yıl Coşkusunu Yaşadım
Tuzla’dan bir kadın işçi

Ben UİD-DER Müzik Grubunun işçi korosundaki işçilerden biriyim. Bu ailenin bir ferdi olarak 12 Haziran Pazar günü gerçekleştirdiğimiz şölende, sahip çıktığımız 15-16 Haziran direnişinin ve mücadele örgütümüzün 10. yılının coşkusunu yaşadım. Sahneden salona, işçi kardeşlerimize, dostlarımıza bakarken derneğimizin ilk açıldığı günü hatırladım. Herkesin canla başla çalıştığı o tarihten bugün geldiğimiz noktaya bakıyorum da işte o zaman “UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor” sloganı hayat buluyor. Gerçekten de yıllar geçtikçe UİD-DER ve mücadelesi daha da büyüyerek ilerliyor. Bunun bir parçası olmanın gururunu yaşıyorum.
Yüzlerce işçi arkadaşımızın bizimle birlikte aynı heyecanı ve coşkuyu yaşamalarına şahit olduk o salonda. Salona gelenleri gördükçe bizim de coşkumuz ve heyecanımız arttı. Davet ettiğim bir arkadaşıma “mutlaka gel çok mutlu olacaksın, izledikçe keyif alacaksın” dedim. O da bana “benim ondan hiç kuşkum yok” demişti. Etkinlik bittiğinde salondan ayrılmadan duygularını sordum. “Tüylerim diken diken oldu” dedi. Ben de aynı duygular içindeydim. İnanın o anlar hiç bitmesin istedim. Fakat bu kadar güzel bir şeyi daha ileriye taşımak görevi, yani daha fazla örgütlenme ve daha fazla işçiyi mücadelede bir araya getirme görevi bizleri bekliyor. Biz bu coşkumuzu ve mücadele aşkımızı ne olursa olsun kaybetmeden daha güzel yarınlar için mücadeleyi büyütmeli, işçilerin birliğini halkların kardeşliğini güçlendirmeliyiz.
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
Son Eklenenler
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...
- Ben 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılan gençlerden biriyim. Gençlerin artık seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Sesimizi boğmaya çalışanların tuzaklarını aşıp, hiçlik duygusundan çıkıp değişimin öznesi olmak istiyoruz. 1 Mayıs’ta yaşadığımız coşkuda bunu...