Buradasınız
Yüz Bin Kere HAYIR!
Tuzla’dan bir kadın işçi
Nisan ayında yapılacak referandum için siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar neden “evet” ya da neden “hayır” demek gerektiğini anlatan çalışmalar yapmaya başladı. İktidar yanlıları, “evet” demenin emekçiler açısından bir faydası olmadığını bildiklerinden olsa gerek, halkı kendi fikirlerine ikna etmek yerine “hayır” diyecek olanlara karşı her türlü tehdit ve saldırıyı açıktan yaparak “evet” propagandası yürütüyorlar. Ama bu da onları kurtaramayacak.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı referandumda hayır diyenlerin terörist ve darbeci olduğunu söyleyecek noktaya kadar geldi. Bu nasıl bir demokrasi ve nasıl bir demokratik referandum kampanyası ki hükümetin hayır diyecek olanlara zerre kadar bile tahammülü yok. Herkes kendi kampanya çalışmasını halka anlatacak, halkı ikna edecek diyorlar ama başkanlık sistemini eleştirenleri, “hayır” diyecek olanları terörist, darbeci diye şeytanlaştırıyorlar. Madem referandumda hayır oyu kullanmak terörist olmak anlamına geliyor, biz işçiler de soruyoruz birbirimize: O zaman neden referandum yapılıyor? Neden bizim önümüze “evet” ve “hayır” diye iki seçenek sunuyorsunuz? Neden demokratik bir şekilde oyunuzu kullanın diye bizi kandırmaya çalışıyorsunuz? Öyle ya “hayır” demek teröristlikse, o zaman referandum yapmadan istediğiniz sistemi getirin! Elbette o zaman da yine bizi karşınızda bulacaksınız!
Hükümet bir referandum yapıyor ama aslında herkesin sandığa gidip “evet” oyu kullanıp gelmesini istiyor. Eveti, başkanlık sistemini sorgulayanlara her türlü tehdidi savurup doğrudan ya da dolaylı olarak tehdit ediyorlar. İşi bizi terörist ilan etmeye kadar getirdiler. Neyse ki AKP’yi bugüne kadar şu veya bu sebeple desteklemiş işçilerin hiç de azımsanamayacak bir kesimi bunun ne anlama geldiğini görüyor. Bu kadar da olmaz diyorlar. Bir kadın işçi söyle diyor: “ben bugüne kadar AKP’ye oy verdim. Oğlum referandumda hayır diyecek. Geçenlerde cumhurbaşkanı çıkmış ‘hayır diyenler teröristtir’ diyor. Öyle şey olur mu? Şimdi benim oğlum hayır diyecek diye terörist mi oluyor? Bu kadarı da fazla artık. Bunlar çok oldu, ben evet diyecektim ama madem hayır diyenleri, benim oğlumu terörist ilan ediyor ben de hayır diyeceğim.” Aynı evin içinde yaşayan, aynı yastığa baş koyan, işyerinde birlikte çalışan, okulda aynı sırada oturan bizleri birbirimize düşman etmek istiyorlar. Bunu hangi vicdan kabul edebilir? Kim kardeşinin hayır diyeceği için terörist diye yaftalanmasını ister? Biz işçilerin bunu aklı da vicdanı da kabul etmiyor. Bu kadarı gerçekten de fazla artık. Daha başkanlık sistemi gelmeden işi bu noktaya getiriyorlarsa acaba başkanlık sistemi gelince daha başımıza kim bilir neler gelir?
Biz işçiler olarak başkanlık sistemi gelirse bizi nasıl bir tehlikenin beklediğini bu yapılanlardan şimdi daha iyi anlamaya başladık. Nasıl kendileri çıkıp evet diyecekse bizim de bu baskı rejimini kabul etmeyip HAYIR dememiz en doğal hakkımız. Ve biz bu hakkımıza sonuna kadar sahip çıkıp getirilmek istenen bu baskı ve düşmanlık rejimini durduracağız. HAYIR, bizim kardeşimizi, annemizi, evladımızı, eşimizi terörist ilan edemezsiniz. HAYIR, bizi bu şekilde birbirimize düşürmenize izin vermeyeceğiz. Yüz kere, bin kere size ve nefret saçan bu tek adam diktatörlüğünüze HAYIR diyoruz!
Geleceğimiz İçin Biz de Varız!
Son Eklenenler
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...