Buradasınız
Emekçi Kadınlar Tek Adam Rejimine HAYIR Diyor!
Emekçi kadın kardeşlerimiz,
Kadına yönelik şiddetin artarak sürdüğü, tacizin, tecavüzün cezasız kaldığı, kadının her geçen gün daha fazla susturulduğu bir dönemde başkanlık rejimini getirdiler önümüze. İçeriğini anlatmadıkları, tartıştırmadıkları başkanlık rejiminin bütün sorunları ortadan kaldıracak bir sihirli değnek olduğunu iddia ediyorlar. Diğer taraftan da başkanlık rejimi gelmezse iç savaş çıkacağını, kaos yaşanacağını söyleyerek bizleri tehdit ediyorlar. Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. Aslında bizden kapkaranlık günlere evet dememizi istiyorlar. Oysa tek adam rejimi, emekçi kadınların yaşadığı sorunlara bırakın çözüm olmayı, bu sorunları daha da büyütecek baskıcı bir rejimden başka bir şey değildir.
Bizden tek adam rejimine onay vermemizi isteyenlerin kadına yönelik icraatlarına, söylemlerine bakalım. Onların bugüne kadar söyledikleri ve yaptıkları tek adam rejiminde yapacaklarının aynasıdır.
- Kadının kürtaj hakkını almaya çalıştılar. Hangi saatte sokağa çıkacağına, kaç çocuk doğuracağına, hamileyken sokağa çıkıp çıkmayacağına, kahkaha atıp atmayacağına dahi karar verme hakkını kendilerinde gördüler.
- Tecavüze uğrayan kız çocuklarının tecavüzcüsüyle evlendirilmesinin ve tecavüzcünün cezasız kalmasının önünü açan yasayı geçirmeye çalıştılar. Hapisteki tecavüzcüleri serbest bırakmak istediler.
- Çocuk sahibi olmayan kadının yarım kadın olduğunu söyleyerek kadınlar üzerinde çocuk sahibi olma baskısı yarattılar.
- İşçilerin yoksulluğuyla alay edercesine 3-5 çocuk siparişi verdiler.
- Şort giyen kadına tekme atmak yerine mırıldanmayı önererek şiddeti meşrulaştırdılar.
- “Bir madam gibi ölmek var, bir de adam gibi” diyerek kadınları aşağıladılar.
- Kadın işçiler için doğum iznini arttırmak yerine esnek çalışmayı dayattılar.
- Gözlerini kırpmadan kadınların bin bir çileyle, emekle büyüttüğü evlatlarını haksız savaşlarda ölmeye ve öldürmeye gönderdiler.
Başkanlık isteyenlerin bugüne kadar sorunlarımızı çözmek yerine derinleştirdikleri açık değil mi? Kreş sorunu, can yakıcı bir sorun olarak orta yerde duruyor. Fabrikalarda, mahallelerde nitelikli ve ücretsiz kreşlerin açılmasını sağlamak yerine birkaç bin büyükanneye koşullu çocuk bakım parası vererek bu can yakıcı sorun çözülebilir mi? Emekçilere verdikleri bu küçücük kırıntının referandum yatırımı olduğu çok açık değil mi?
Yıllardır erkeklerle aynı işi yaptığı halde daha düşük ücrete çalışmaya mecbur bırakılan kadın işçilerin bu sorununu bugüne kadar görmeyenler, aksine kadını işten alıp eve kapatmaya çalışanlar tek adam rejiminde mi bu sorunu çözecekler?
Şimdi soralım kendimize. Kadını aşağılayan, değersizleştiren, onu erkeğe itaat ve hizmet etmesi gereken bir köle olarak gören bir zihniyet, hiç kimsenin denetleyemeyeceği, yargı, yürütme ve yasamanın tek elde toplandığı, tek başına kanun çıkarma yetkisine sahip bir tek adam rejiminde yukarıda saydıklarımızın daha beterini yapmaz mı?
Bizim yalanlara karnımız tok. Zaten nefes almakta zorlandığımız bu sistemin yerine hepten nefessiz kalacağımız tek adam rejimini istemiyoruz. Geleceğimizi karartmamak için HAYIR diyoruz!
Yüz Bin Kere HAYIR!
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...