Buradasınız
Yüzlerce İşçi Evine Bir Daha Geri Dönemiyor
Kıraç’tan bir grup işçi
Bizler UİD DER’li işçiler olarak, Kıraç Muhacir Mahallesi ve Esenyurt Tabela durağında farklı günlerde stantlar açtık. Stantlarda belki de yüzlerce işçi, işsiz, öğrenci ve ev hanımı ile karşılaştık. Bir taraftan sesli ajitasyonlarla, bir taraftan bildiriler ve dövizlerimizle, yaşanan işçi ölümlerini teşhir ettik. İşçi ölümlerinin kader değil iş cinayeti olduğunu, işçi kardeşlerimizin patronların açgözlülüğünün kurbanı olduğunu, geçim derdi için yollara düşen işçilerin her ay yüzlercesinin bir daha evine dönmediğini anlattık işçi kardeşlerimize. Tayyip Erdoğan iş kazalarında ölümler işçilerin kaderinde var diyor. Bu sözlerle bile kimleri akladığı ve işçi ölümlerini hiç de umursamadığını ortaya koyuyor. Kendisinin umursamadığı yetmezmiş gibi televizyon ekranlarına çıkıp bunun bir kader olduğunu söyleyerek birçok insanı bu kaderci anlayışın peşine takmış bulunuyor. Çünkü stantlarımıza uğrayan işçi arkadaşların bir kısmı iş kazaları ve ölümlere kader diye bakıyor. Şüphesiz biz mücadeleci işçiler inatla işçi arkadaşlarımızı bu kandırmacanın etkisinden kurtaracağız. Yeter ki bizler iş kazalarına sebep olan koşulları iyice teşhir edelim.
Mesela bir işçi, iş kazası geçiren bir arkadaşı için “alın yazısı işte” diye kendi kendine hayıflanıyordu. Ben de “tamam, kimsenin alınyazısına bir şey demiyorum ama bu resmen suçluyu aklamaktır” dedim. Çünkü bizleri akşama kadar yarış atı gibi koşturuyorlar, sırf yanımızdaki arkadaşımızdan biraz daha fazla mal çıkaralım diye kan ter içinde rekabete sokuyorlar işçileri. Hem hızlı yapacaksın hem de kaliteli, artık nasıl olacaksa bu? Haliyle uzun saatler, gece gündüz, esnek ve düşük ücretlere çalışmamızdan dolayı işe olan dikkatimiz dağılıyor, yorgun bitkin düşüp iş kazalarına davetiye çıkarıyoruz. Bize kader diye yutturdukları şey patronların açgözlülüğünün bir sonucudur. Ayrıca nedense patronların kaderinde iş kazalarında ölümler yok.Patronlar işlemiş oldukları suçu böyle aklıyorlar. Bir taraftan biz işçilerin inançlarını istismar ederken bir taraftan da işçi ölümleri karşısında bizleri duyarsızlaştırıyorlar. Gelin bu iş kazaları ve işçi ölümleri karşısında duyarsız kalmayalım. Bu kampanyamızda her duyarlı insanın mutlaka yapabileceği bir şey vardır. Biz örgütsüz ve dağınık olduğumuz için patronlar yüzlerce işçi kardeşimizi aramızdan söküp söküp alıyor. Ekonomi büyüyor, fabrikalar kalıbına sığmıyor ve bizler günden güne küçülüyor ve ölüyoruz.
İş kazaları kader değildir, işçi ölümlerini durduralım!
Böyle Gelmiş Böyle Gitmez
Son Eklenenler
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 10...