Buradasınız
Zeytinburnu’nda Stant: İşçi Ölümlerini Durduralım!

Sermaye büyüyor. Bu büyüme işçilere acı ve gözyaşından öte bir şey getirmiyor. Soma katliamı bu acı gerçeği hepimize tekrar gösterdi. Sadece madenlerde değil pek çok sektörde işçiler kötü çalışma koşullarıyla, iş kazalarıyla, meslek hastalıklarıyla ve ölümlerle karşı karşıya geliyorlar. Zeytinburnu havzası tam da bu kötü çalışma koşullarını işçilere dayatan işletmelerle, deri atölyeleriyle dolu. UİD-DER olarak hem Soma katliamına karşı işçi kardeşlerimizi mücadeleye çağırmak, hem de Zeytinburnu’nda çalışan işçilerin sorunlarına sahip çıkmak için bir stant açtık. Zeytinburnu 58. Bulvar’da açtığımız standa direnişçi Punto işçileri de destek verdi.
İş güvenliği önlemlerinin alınmasını, iş cinayetlerine davetiye çıkaran taşeronluk sisteminin kaldırılmasını haykırdığımız standımıza işçilerin ilgisi yoğundu. İnşaat, tekstil, deri ve temizlik sektöründe çalışan pek çok işçi, Soma’da yaşanan işçi katliamına karşı öfkelerini dillendirdiler. Deri sektöründe çalışan bir kadın işçi ağlayarak şöyle ifade etti duygularını: “Çalışma koşullarımız çok kötü. Bugün işyerinde elimi yaktım. Ben kadere inanan bir insanım. Şimdiye kadar başıma gelen şeyleri kader diyerek örttüm. Ama Soma’yı kader diye örtemiyorum.”
Karşılaştığımız işçilerin çoğu sigortasız çalıştırılıyor, bazılarının ücretleri ödenmiyor ya da geç ödeniyor. Sorunlarına bir çözüm arayan, sendikalaşmak isteyen işçilerle de tanıştık. Punto Deri işçileri, deri sektöründe çalışan işçilerle sendikalaşma konusunda yaşadıkları deneyimi paylaştılar. Tüm işçilere sorunlarımızın çözümsüz olmadığını, örgütlü işçilerin çalışma koşullarını düzeltebileceğini gösterdik. Yine deri sektöründe çalışan bir kadın işçi örgütlü olmamız gerektiğini belirterek, “Teker teker çok yalnızız. Bugün hastaydım, izin istedim vermediler. Buna izin vermeyen patronlar yaşamamıza da izin vermiyor” diye konuştu.
Evet, patronlar zenginlik içinde yaşarken biz işçileri sefaletin içine atıyor ve yaşamamıza dahi engel oluyorlar. Bir kadın işçinin dediği gibi teker teker isek çok yalnızız ama her şeyi üreten biz işçiler birleşip örgütlenirsek, patronlardan ölenlerimizin, kahırlı yaşamlarımızın hesabını sorabiliriz!
M&T Reklam’da Sendika Düşmanlığı
RMK Tersanesi’nde Bülten Dağıtımı
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/