Buradasınız
1 Mayıs’ın Düşündürdükleri!
Beylikdüzü’nden bir işçi
Merhaba, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğinin “İşçi Dayanışması” adlı bültenini okuyan kardeşlerim. Sizinle yıllar önce yaşadığım ve şimdi 1 Mayıs 2008 mitingiyle hafızamda canlanan bir olayı paylaşmak istiyorum.
Tam olarak hatırlayamıyorum, bundan 3 ya da 4 sene önce, İstanbul’da Taksim’de bir basın açıklamasına katılmıştım. Yapılan basın açıklamasına sendika başkanları ve temsilcileri, çeşitli sol gruplar ve sivil toplum kuruluşları katılmıştı. Basın açıklamasına katılanlar olarak sayımız o kadar azdı ki bulunduğumuz basamakları dahi doldurmaya yetmemişti.
Neredeyse açıklamanın ortasına gelmiştik. Hava yağmurlu ve soğuktu, bulunduğumuz alandaki insanlar soğuktan tir tir titrerken gözüme karşımdaki yüksek katlı lüks bir otelin orta katlarında spor giysileri ile koşu bandında ter döken bir kadın takıldı. O onda aklıma gelen tüm küfürleri saydım ama o insana değil bizleri bu hale koyanlara. Biz yasal olarak bir basın açıklaması yaparken, geçmişte nice bedeller ödenerek, nice zorluklar çekilerek kazanılan haklarımızı koruyacağımızı, bu haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi haykırırken, karşımızda bizden insani değerler açısından hiçbir üstünlüğü olmayan bir insan, zevk-ü sefa içerisinde spor yapmaktaydı.
2008 1 Mayıs’ının İstanbul-Taksim’de nasıl kutlanamadığını biliyoruzdur. Ben bu 1 Mayıs’ı UİD-DER’le Gebze’de kutladım. Gebze, fabrikaların dolayısıyla da işçilerin bulunduğu bir ilçe. UİD-DER, düzenli kortejler halinde alana doğru girerken çevredeki işçilerin vermiş olduğu tepkiler, alkışlamalar, sözlü destekler vb. bana yukarıda anlattığım olayı hatırlattı.
1 Mayıs 2008 günü Taksim’de yaşananları, estirilen devlet terörünü, adeta olağanüstü hal ilan edilircesine ulaşımın durdurulmasını, bölgedeki okulların tatil edilmesini, borsanın öğlen saatlerine kadar kapalı tutulmasını, bir gün öncesinden alanın etrafının demir bariyerlerle kapatılmasını, şehir dışından getirilen polislerin helikopterlerle alana indirilmesini, bölgeye askeri birliklerin konuşlandırılmasını öğrendikten sonra kendimi şöyle bir kıyaslama yapmaktan alıkoyamadım. Sosyal ve siyasal haklarını savunmak ve çoğaltmak isteyen işçiler, bu taleplerini; Taksim’de lüks otellerde kalan, gündüzünü ve gecesini en iyi en güzel mekanlarda geçiren yani kısacası dünyanın tüm nimetlerinden faydalanan insanlara mı yoksa kendi mahallesinde oturan, kendisiyle aynı sıkıntıları çeken, aynı dertleri paylaşan, aynı fabrikada çalışıp aynı patronlar tarafından ezilip sömürülen işçi kardeşi Ahmet ya da Mehmet’e mi anlatmalı?
Yanlış anlaşılmak istemiyorum, bu söylediklerim 1 Mayısları Taksim’de kutlamamalıyız anlamına gelmiyor. Taksim’in tüm işçiler için kanlı bir mazisi vardır. Sınıf kardeşlerimizin bu kanı bizzat patronlar tarafından açıktan bir saldırı ile dökülmüştür. 1 Mayıs 1977’de dökülen bu kanların yerde kalmayacağından kesinlikle bir şüphem yok. Ama şunu bilmeliyiz, işçi sınıfı olarak bu kanın hesabını ancak örgütlendikçe ve sınıf mücadelesine katıldıkça sorabiliriz.
Selah Tersanesi Tekrar Açıldı
“Kalitemiz Vizyonumuzdur!”
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...