Buradasınız
12 Eylül Davasında Karar: Darbeci Generallere Müebbet Hapis!

Darbeci generaller Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanması için 4 Nisan 2012’de açılan dava sonuçlandı. Ankara Adliye’si 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 19. duruşması 18 Haziranda görüldü ve karara bağlandı. Mahkeme heyetinin aldığı karar sonucu Evren ve Şahinkaya 765 sayılı TCK’nın “Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler” başlıklı 146. Maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Dava boyunca süren iyi halleri göz önünde bulundurularak cezaları müebbet hapis cezasına çevrildi. Ayrıca rütbelerinin sökülmesine karar verildi.
Evren ve Şahinkaya bir kez bile duruşma salonuna gelmemiş, bulundukları hastanelerden video konferans yöntemi ile katılmışlardır. Duruşmaya gelmemek için hastane yatan bu faşist generaller, hemşire ve doktor eşliğinde, arkalarında kuş tüyü yastıklarla, gerektiğinde video yayını durdurularak duruşmaya devam edilmiştir. İşte tüm bu “iyi halleri” göz önünde bulundurularak cezalarında indirime gidilmiştir!
Karar duruşması öncesi adliye önünde bir basın açıklaması yapan ve sonrasında duruşmayı izleyen 12 Eylülü Yargılama Platformu Bileşenleri ve çeşitli kurum ve kişiler, duruşma sonunda çıkan karar dair duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Müdahil avukatlarından Arif Ali Cangı sonucu müjdeleyerek 12 Eylül döneminin kapandığını söyledi. 12 Eylül suçlu bulunduğu için 12 Eylül’ün yarattığı tüm kurumların kapatılması ve 12 Eylül anayasanın derhal çöpe atılması gerektiğini söyledi.İnsan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu; kadınların 12 Eylül sürecinde işkenceye maruz kaldığına, tecavüze uğradığına vurgu yaptı. Bu davanın suçluların yargılanmasının başlangıcı olduğunu söyleyen Tanrıkulu, bu yargılamaların genişletilerek devam etmesi gerektiğini söyledi.
12 Eylül faşizminin yargıladığı ve idam ettiği Ali Aktaş’ın yazdığı ve yıllarca devlet tarafından ailesinden saklanan son mektubu duruşma sonrası yapılan açıklamalar sırasından annesine teslim edildi. Ali Aktaş’ın mektubu okunurken duygulu anlar yaşandı.
12 Eylül 1980’de burjuvazi, yükselen işçi sınıfı hareketini durdurabilmek için kolları sıvadı. Ordusu, polisi, gizli servisi, meclisiyle sermaye güçleri önce kendi elleriyle kanlı tezgâhlar tertipledi; sonra da “sağ sol çatışması var, kargaşa var, düzen getirmek lazım” diyerek ordu aracılığıyla askeri faşist bir darbe gerçekleştirdi. Yapılan askeri faşist darbe ile meclis kapatıldı; sendikaların, sosyalist parti, örgüt ve tüm demokratik kitle örgütlerinin kapılarına kilit vuruldu. Mücadeleci işçiler, sendikacılar, öğrenciler, sosyalistler tutuklanarak hapse tıkıldı, yüzlerce yıllık cezalara çarptırıldılar. Yarattığı acılara şahitlik eden insanların bugün bile tüylerini diken diken eden o günlerin üzerinden 34 yıl geçti. AKP hükümeti, göstermelik olarak iki faşist generalin yargılanmasının önü açarak 12 Eylül faşist darbesiyle hesaplaşıldığı izlenimini yaratmak istemektedir. Oysa bu iki faşist general, sermayenin yalnızca iki cellâdıdır ve ordudaki üst düzey generallerden gizli servis görevlilerine, valilerden kaymakamlara, polisinden işkencecilere kadar 12 Eylül’ü hayata geçiren devlet yetkililerine ve orduyu iş başın çağıran TÜSİAD gibi sermaye çevrelerine dokunulmamıştır henüz. İşçi sınıfı 12 Eylül’ün hesabını mutlaka sormalıdır ve bu hesap sorulmadan 12 Eylül defteri kapanmış sayılmamalıdır!
750 Seyitömer İşçisi İşten Atıldı
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...