15-16 Haziran’ın Yıl Dönümünde Havayolu İşçileriyle Dayanışma Eylemi

15-16 Haziran Genel Direnişinin 42. Yıl dönümünde sendikaların ve çeşitli demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla, Atatürk Havalimanı’nda hava işkolundaki grev yasağı ve işçilerin işten atılması protesto edildi.  16 Haziranda THY Dış Hatlar Terminalinde yapılan eyleme, Türk-İş Şubeler Platformu, KESK Şubeler Platformu, Halkların Demokratik Kongresi, UİD-DER, BDSP, ÖDP, TKP, BDP Milletvekili Sebahat Tuncel ve HDK Milletvekili Levent Tüzel katılarak Hava-İş işçilerine destek verdi.

“Grev Yasağına Karşı 15-16 Haziran Direniş Ruhuyla Birleşik Mücadeleye” pankartı arkasında toplanan kitle, direniş alanına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş esnasında büyük bir coşkuyla sık sık “Hava Yolu İşçisi Yalnız Değildir!”, “Grev Haktır Engellenemez!”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın!”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!”, “Sessiz Kalma Sıra Sana da Gelecek!” sloganları haykırıldı.

Yürüyüş, direnişçi işçilerin dayanışma eylemi için gelen kitleyi sloganlarla karşılamasıyla son buldu ve basın açıklamasına geçildi. Eylemi düzenleyen örgütler adına ortak basın metnini Belediye-İş Şube Başkanı Hasan Gülüm okudu. Açıklamada şöyle denildi: “Türkiye işçi sınıfı tarihinin önemli dönüm noktaları arasında yer alan 15-16 Haziran İşçi Direnişinin yıldönümünde işçi sınıfına ve emekçilere yönelik artan saldırılara karşı sesimizi yükseltmek için 15-16 Haziran’ın direniş ruhuyla güçlerimizi birleştiriyoruz.” 15-16 Haziran Genel Direnişinin işçi sınıfının gücünü göstermesi bakımından önemli olduğunun altı çizildi. Açıklamada, “Sendikal örgütlülüğün ve sınıfın en önemli kazanımı olan grev hakkının gasp edilmesine yönelik bu saldırı kabul edilemezdir. Hem grev hakkını sahiplenmek hem de mücadele ettiği için işten çıkarılan 305 Hava-İş üyesinin onurlu direnişini büyütmek için 15-16 Haziran’ın ruhuyla direnişi güçlendirmek bugün omuzlarımızdadır” denildi.

Gülüm’ün ardından, HDK İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de bir konuşma yaptı. Tüzel şöyle konuştu: “Sermaye hükümeti olan AKP hükümeti, bir gecede grev yasağını geçirdi. Bu yasakları tanımayacaksınız. Vız gelir tırıst gider diyeceksiniz. 42 yıl önce olduğu gibi yine sermaye hükümetleri işçi sınıfının sendikal hakkına, grev hakkına ve toplu sözleşme hakkına müdahale etmek istiyor. Onlar emek düşmanı, insanlık düşmanı, işçi düşmanı olduklarını bir kez daha gösteriyor. Havayolu işkolunda grev yasağını kaldırıncaya, bir toplu sözleşme gerçekleşinceye kadar bu direnişin yanında olacağız.”

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de bir konuşma yaparak havayolu direnişini selamladı. Toplumun tüm kesimlerinin bir arada durması gerektiğine vurgulayan Tuncel, “Egemenler her daim işçilerin, emekçilerin bir parça ekmeklerine göz koymuşlardır. Ekmeğimizi, geleceğimizi çalmak isteyenlere karşı direnenler de var. İşte 15-16 Haziran egemenlere karşı mücadele verenlerin adıdır, direnişin adıdır. Burada işten atılanlar var. THY işçilerinin yanında olacağız. Bundan sonra işten atılmalar olmasın diye bir arada olacağız. Yan yana gelirsek, mücadelemizi birleştirirsek biliyorlar ki yenilecekler.”

Son olarak sözü Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin aldı. İşçilerin grev hakkına vurgu yapan Ayçin, “Devlet ve patronlar karşısında haklarımızı almamız için grev olmazsa olmazımızdır. Grev hakkı elinden alınan sendikaların gücü elinden alınmış ve dolaylı olarak toplu sözleşme hakkı da elinden alınmış oluyor. 8 yıldır bize toplu sözleşme yaptırmamaya çalıştılar. Yetkimize, işkoluna itiraz ettiler. Elimizde grev hakkı varken dahi toplu sözleşme yaptırmayan zihniyet, elimizden grev hakkımızı aldıktan sonra toplu sözleşme yaptırır mı? Günlerdir içeride çalışan arkadaşlarımıza baskı yapıyorlar. İçimize nifak tohumları ekmeye çalışıyorlar. Karalamaya çalışıyorlar. 22 yıldır hiçbir iktidar partisinin yanında, önünde, gölgesinde olmadık. Yanında yer aldığımız tek iktidar işçi sınıfının iktidarıdır” biçiminde konuştu. Ayçin, ayrıca hava yolu işçilerinin aldığı ücret üzerinden direnişte olan işçilerin yalnız bırakılmaya çalışıldığına değindi: “Bizim ücretlerimizle bizi vurmaya çalışıyorlar. Bunu bedel ödeyerek kazandık. Diğer sektörlerdeki işçilerin ücretlerinin düşük olması, Hava-İş’in ayıbı değildir. Bu hükümetin ayıbıdır, yüz karasıdır. Başbakan ‘özel sektörün önündeki engelleri kaldıracağız. Kim özel sektörün önüne çıkarsa beni bulur’ demişti. Şimdi buradan haykırıyoruz, her yerde karşına çıkacağız.” Ayçin, “Biz bu yola çıktık. Bedeli ne olursa olsun dönmeyeceğiz” diyerek mücadelelerinde kararlılıklarını ifade etti. Tüm demokratik kitle örgütlerine havayolu işçilerinin direnişini yalnız bırakmama ve sınıf dayanışmasını büyütme çağrısı yapan Ayçin, kitleye “Ölmek Var, Dönmek Yok!” sloganını attırdı.

Eylem, işten atılan işçilerin halaya durmasıyla sona erdi.

UİD-DER’den coşkulu ve kitlesel destek!

Havayolu işçilerine destek vermek, grev yasaklarına ve sendikal baskılara dur demek için eylemde yerini alan UİD-DER, toplanma alanına kortej oluşturarak bir yürüyüş yaptı. “Grev Yasaklarına ve Sendikal Baskılara Karşı 15-16 Haziran Ruhuyla Mücadeleye!” pankartıyla toplanma alanına yürüyen UİD-DER’in kortejinde; “THY İşçisi Yalnız Değildir!”, “Sendikal Siyasal Yasaklara Son!”, “Kriz-Savaş-İşsizlik, Çözüm İşçi İktidarında!”, “Tüm Çalışanlara İş Güvencesi!”, “İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor! Kahrolsun Sermaye Egemenliği!”, “Daha Yüksek Ücret, Daha Kısa İşgünü!”, “Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin!” sloganları atıldı. Toplanma alanından direniş alanına doğru yürüyüşe geçildiğinde de UİD-DER’in kortejinden bu sloganlar canlı bir şekilde haykırıldı.

Basın açıklaması bittikten sonra UİD-DER direniş alanından ayrılmadı. UİD-DER Kadın Komitesi, direnişçi kadın işçilere karanfiller dağıttı, mücadelelerinde başarılar diledi ve onları yalnız bırakmayacaklarını söyledi. Kadın işçilerin mücadelenin ön saflarında olmasının anlamlı olduğunun üzerinde duruldu.

Direniş alanında UİD-DER İşçi Korosu grev direniş türkülerini seslendirdi. Direnişçi işçilerle birlikte kalabalık ve coşkulu halaylar çekildi. Direnişçi işçilerle sohbetler edildi, deneyimler paylaşıldı. “THY İşçi Yalnız Değildir!”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganlarıyla UİD-DER’li işçiler direniş alanından ayrıldılar.