Buradasınız
1 Mayıs Şenliğimiz
Bostancı’dan bir işçi
İki hafta önce, Taksim’de, işçi sınıfının uluslararası 1 Mayıs mücadele gününü kutladık. 16 Mayıs Pazar günü de derneğimizde düzenlediğimiz etkinlikte hem 1 Mayıs’ın değerlendirmesini yaptık hem de gelecek 1 Mayıs’a dair yapmamız gerekenler hakkında sohbet ettik. Etkinliğimiz 1 Mayıs’ı anlatan bir sinevizyon gösterisi ile başladı. Bu sinevizyonda 1 Mayıs’ın tarihine değiniliyor ve Türkiye’den ve dünyadan görüntülere yer veriliyordu. Sonrasında dernek adına temsilci arkadaşımız söz aldı. Tüm sene yaptığımız çalışmalarımızdan ve bundan sonraki 1 Mayıslara dair yapmamız gerekenlerden söz etti. Ardından şiirler ve şarkılarla etkinliğimize devam ettik.
Programın ikinci bölümünde sınıf kürsümüz vardı. Etkinliğimize katılan tüm arkadaşlarımız söz alarak 1 Mayıs’a dair duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Bu kürsüde o kadar güzel şeyler söylendi ki, bunlardan söz etmeden geçmek olmaz. Bir arkadaşımız ilk kez 1 Mayıs’a katıldığını ve o zamana kadar hep korktuğunu ama bu korkularının ne kadar boş olduğunu anladığını söyledi. Diğer bir arkadaşımız, derneğimizin ne kadar disiplinli ve örnek bir katılım sergilediğini anlattı. Bir başka arkadaşımız 2 Mayıs günü, 1 Mayıs için yazılan gazete başlıklarından örnekler verdi. Birçok gazetede birbirine benzer ve olumlayan başlıklar yer aldığını söyledi. Örneğin Radikal gazetesinin 2 Mayıs manşeti “Yüz binler Taksim’e Aktı”, Bugün gazetesininki “32 Yıllık Korku 4 Saatte Bitti”, Taraf gazetesininki “Taksim’ine Bahar Gelmiş Memleketimin” vb. idi. Bu yılki 1 Mayıs’ın birleşik ve kitlesel olduğu, patronlar ve hükümetleri müdahale etmediklerinde işçilerin nasıl da barış ve kardeşlik içerisinde 1 Mayıs’ı bayram havasında kutladıklarını anlattı. Bir kadın arkadaşımız işçiler olarak mücadele etmemiz ve daha fazla çoğalmamız gerektiğinden bahsetti. Çünkü bizler ancak bir araya geldiğimizde haklarımızı alabiliriz. Bunun farkında olmayan işçi kardeşlerimizi de yanımıza çekmemiz gerektiğini dile getirdi.
Sınıf kürsümüzden sonra şarkılarımız ve halaylarımızla devam ettik. Yeni dönem çalışmalarımız için moral ve motivasyonumuzu güçlendirmiş olduk. Şimdi önümüzde yeni bir sene bizi bekliyor. Hem kaybettiğimiz haklarımız için hem de bizden almaya çalıştıkları diğer haklarımız için mücadele etmemiz büyük önem arz ediyor. Patronlar sınıfı kârlarına kâr katmak için saldırılarını artırıyorlar. Bir yandan kendi çıkarlarını koruyan yasalar çıkartıyor, bir yandan da bizi daha fazla işsizliğe ve yoksulluğa sürüklüyorlar. Buna dur demenin tek yolu örgütlü mücadeledir.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
UİD-DER’le 1 Mayıs
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...