Buradasınız
Afet mi Yoksa Cinayet mi?
Aydınlı’dan bir büro işçisi

Yıllardır gördükleri baskı ve zulüm yetmezmiş gibi, Kürt kardeşlerimiz Van depremiyle sözümona “doğal afetle” bir kez daha sarsıldılar. Onlarca evin beton yığınına dönüşmesi, yitip giden canlar acaba bir doğal afetin ürünü mü diye sorgulamadan edemiyor insan. Üstelik depremin üzerinden 24 saat geçmesine rağmen devletin müdahalesiz kalmasını duymak ayrı bir felaket. Bölgenin deprem kuşağında olduğu bilindiği halde gerekli denetimler yapılmadan, eksik malzemeyle inşa edilen binaların yıkılmış olmasının nedeni “doğal afet” olamaz.
Van’da açlıktan ve -20 dereceye varan soğuktan küçücük çocuklar ölüyor. Depremzedelere gönderilen yardımların ulaşmasına engel olunduğu gibi, Van halkı şovenist saldırıların da hedefi oldu. Yaptığı haberlerle milliyetçi saldırganlığın yükselmesine hizmet etmekten hiç çekinmeyen burjuva medya, Türk ve Kürt halkının arasına nefret tohumları ekiyor. Yıllardır dili yasaklanan, katledilen, işkencelerden geçirilen Kürt halkı, Van depremiyle bir kez daha insan yerine konmadığını gördü. Barınma ve yemek gibi en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz durumda olan depremzedeler, kendilerine gönderilen yardımlar depolarda çürümeye bırakılırken, açlık, sefalet içinde, her an çadırları yanarak ölme tehlikesiyle yüz yüze yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar. Kürt halkına yönelik saldırıların ve milliyetçiliğin bir parçası olmayalım, kardeşliği yükseltelim.
Son Eklenenler
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...