Buradasınız
Ankara’da İşçiler Emperyalist Savaşa Karşıyız Dediler

3 Nisanda UİD-DER Ankara temsilciliğinde “İşçiler Savaşa Karşı” adlı bir etkinlik gerçekleştirdik. Etkinliğe matbaa-yayın, hizmet, metal, sağlık, eğitim sektörlerinden işçiler ve çeşitli üniversitelerden öğrenciler katıldılar.
Ortadoğu’da yoğunlaşan emperyalist savaş gün geçtikçe genişliyor. Tarih boyunca işçi-emekçiler egemenlerin çıkarları uğruna savaşlarda yaşamını kaybetti. Bugün olduğu gibi geçmişte de egemenler işçi-emekçileri savaşlarda ölmeye-öldürmeye ikna etmek için milliyetçiliğe ve dine başvurmuşlardır. Etkinliğimize Birinci Dünya Savaşında halkların nasıl aldatıldığı, haksız savaşa nasıl ikna edildiği videolarla anlatılarak başlandı. İşçiler milliyetçilikle zehirlenerek, halklar birbirine düşman edildi. Milyonlarca işçi cephelere sürüldü, yüz binlercesi yaşamını kaybetti. Geride kalanlar ise açlık ve yoksulluk içinde kıvranıyorlardı. Savaşa karşı biriken öfke, 1917’de Rusya’da “Kahrolsun Savaş” sloganları eşliğinde patladı. Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan işçiler, askerler ve köylüler Bolşeviklerin öncülüğünde iktidarı ele geçirdiler ve diğer ülkelerdeki sınıf kardeşleriyle savaşmayı reddettiler. İşçi iktidarı sayesinde savaş son buldu. Etkinliğin sonunda bugün yaşanmakta olan savaşın da haksız ve emperyalist bir savaş olduğu vurgulandı. Kapitalist kâr düzeni yıkılmadan emperyalist savaşların son bulmayacağı söylendi ve işçi-emekçiler bu haksız savaşa karşı mücadeleye çağrıldı.
Etkinlikten sonra sohbetler edildi, işçiler ve öğrenciler çok etkilendiklerini dile getirdiler. Genç bir fabrika işçisi, “ben askerliğimi yaptım ama bu etkinlik benim askerliğe ve savaşa bakış açımı değiştirdi. Biz kime hizmet ediyoruz, ne için askere gidiyoruz bunu anladım. Bugüne kadar hiç böyle bakmamıştım” dedi.
İranlı bir üniversite öğrencisi ise günümüzde yükselen savaş koşullarında böyle bir etkinliğin yapılmasının çok önemli olduğunu, savaşa karşı işçilerin birliğinin güçlenmesi gerektiğini ifade etti. Etkinlikte söylenen ezgilerden ve marşlardan çok etkilendiğini dile getirdi.
Hizmet sektöründe çalışan bir kadın işçi mücadeleye katılmadan önce milliyetçi olduğunu, şimdi ise haksız savaşlara karşı halkların kardeşliğinden yana olduğunu söyledi. Sohbetin devamında savaşı durdurmak için “savaş kötüdür” demenin yetmediği, işçi sınıfı saflarında kapitalizme karşı örgütlü mücadele verilmesi gerektiği vurgulandı.
Kadın Hizmetçi Değildir!
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...