Buradasınız
Ankara’da Stant: “Savaşı Biz Durdurabiliriz!”
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler

30 Ağustos Cumartesi günü Sakarya Caddesi’nde stant açtık. Amacımız Ankaralı işçi emekçi kardeşlerimizle Ortadoğu’daki savaşı, savaşın sebeplerini, göçmen işçilerle aramızda yaratılmak istenen düşmanlığı ve bu acılara son vermek için işçilere düşen rolü konuşmaktı.
Pek çok farklı sektörden kadın erkek, genç yaşlı işçilerle, öğrencilerle, ev emekçisi kadınlarla sohbet ettik. Konuştuğumuz herkes savaşa karşıydı ama savaşa son vermek için kendilerinin yapacağı bir şey olmadığını zannediyorlardı. Biz de onlara işçilerin örgütlü gücünün savaşları durdurabileceğini söyledik. İşçilerin bir araya gelmesinin zor olduğu söylediler. Biz de zor olmasının, tek çözüm yolunun bu olduğu gerçeğini değiştirmediğini anlattık.
Konuştuğumuz işçilerden bazıları Suriyeli göçmen işçilerden şikâyet ettiler. Tam da patronlar sınıfının istediği gibi; düşük ücretlerin, yüksek kiraların sorumlusu olarak Suriyeli işçileri görüyorlardı. Bunu söyleyen işçilere böyle düşünmenin sadece patronlara yaradığını anlattık. Savaşın da, düşük ücretlerin de, yüksek kiraların da, işsizliğin de, hayat pahalılığın da asıl sorumlusunun patronlar sınıfı ve onun bir parçası olan AKP hükümeti olduğunu söyledik.
Savaşa karşı çıkmak isteyen ve yaşananlara isyan eden gencecik işçilerle, öğrencilerle tanıştık. Yanımıza gelip sorunlar karşısında sessiz kalmadığımız ve bildiklerimizi anlattığımız için bize teşekkür edenler oldu.
Kardeşler, gücümüzün farkına varmak zorundayız. Biz başımıza gelen her şeye boyun eğen, istemediklerimize razı olan, tek başına, güçsüz, dilsiz işçiler olmak zorunda değiliz. Bir araya geldiğimizde, ülkeleri harabeye çeviren, kadınları çocukları öldüren, açlığa, hastalığa sebep olan savaşı durdurabiliriz. Ama bunun için savaşmak zorundayız. Ağlamak, üzülmek, vah etmek yetmez.
Biz UİD-DER’li işçiler ulaştığımız her yerde işçi emekçi kardeşlerimizi zulme boyun eğmemeye çağırıyoruz ve inanıyoruz; örgütlü işçilerin cesareti, inadı ve bilinci bu bezirgân saltanatının karşısında bir gün galip gelecek ve savaşların olmadığı bir dünya kurulacak.
Savaşların olmadığı, çocukların açlıktan, susuzluktan bombalardan ölmediği bir dünyayı kurmak için savaşan ve savaşacak olan bütün sınıf kardeşlerimize selam olsun.
Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek!
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”