Arçelik’te İşçi Kıyımı Sürüyor

Gebze Çayırova’da üretim yapan Arçelik fabrikası, 27 Aralıkta, 150 işçiyi üretimde daralma gerekçesiyle işten attı. Arçelik, Eskişehir’deki fabrikasından da 240 işçiyi İngiltere’deki satış firmasının iflas ettiği gerekçesiyle 15 Aralıkta işten çıkarmıştı. Arçelik’te uzlaşmacı Türk Metal Sendikası örgütlü. Bundan önce de Çayırova fabrikasında sendikacıların patron yanlısı tutumuna tepki gösteren işçilerden 20’si 14 Nisan 2012’de işten atılmıştı.

Arçelik yönetimi 150 işçiyi işten atarken daralmaya gittiğini, 240 işçiyi atarken İngiltere’deki satış firmasının iflas etmesini bahane ediyor. İşten atılan işçiler ise, 2012-2014 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi döneminde olduklarını ve işçi kıyımının işçileri sindirmek amacıyla yapıldığını söylüyorlar.  

İşten atılan Arçelik işçileri soruyor: “Sendikamız nerede?”

Arçelik’in Eskişehir’deki fabrikasından iki hafta önce işten atılan işçilerden 29’u 27 Aralıkta işe iade davası açtı. 

Haklarını arayan ve işlerine geri dönmek için işe iade davası açan işçiler, adliye çıkışında açıklamada bulundular. Eskişehir Adliyesi önünde bir araya gelen işçiler adına açıklamayı Yusuf Özey yaptı. Özey, “Yargı süreci başlamış durumda. Arçelik fabrikasını mahkemeye verdik. Bu insanlar önceden haber verilmeksizin haksız yere işten atıldılar. Hiçbir suçu bedeli olmadan basit bir neden gösterip işten attılar. Hepimiz işe iade istiyoruz” dedi.

Yusuf Özey, açıklamasında üyesi oldukları Türk Metal’in, yüzlerce işçinin işten atılmasına rağmen yanlarında olmadığını, atılan işçilere sahip çıkmadığını söyledi. Özey, işçilerin tepkisini şu sözlerle ortaya koydu: “Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Bundan sonraki süreçte mağduriyetimizin giderilmesini ve işe iademizin yapılmasını istiyoruz. Aileler mağdur durumda. Bizim tek sorunumuz işsiz olmamız. Bizim dışımızda bireysel başvurular da oldu. Bizim ekmeğimizle oynuyorlar ve kimin oynadığını da biliyoruz. Sendikamızın yanımızda olması lazım ama nerede? İnsanların çoluk çocuğu ekmek peşindeyken siz neredesiniz? Neden bizim arkamızda durmuyorsunuz?”