Avustralya’da 250 bin işçi hükümeti protesto etti

Avustralya’da işçilerin John Howard hükümetinin çıkardığı yeni Endüstriyel İlişkiler yasasına karşı tepkileri artarak devam ediyor. 30 Kasımda Avustralya çapında 300 farklı toplantı alanında gerçekleştirilen mitinglere, işverenlerin ve hükümetin tüm baskılarına rağmen yaklaşık 280 bin işçi katıldı. Melbourne’de 80 bin, Sidney’de ise 40 bin işçi doldurdu sokakları.

Howard hükümetinin çıkardığı yeni yasa, 100 kişiden az işçi çalıştıran işyerlerinde işçilerin işten atılmalarına karşı tüm güvencelerini ortadan kaldırıyor ve işverenler herhangi bir uyarı yapmaksızın rahatça işçi atabiliyorlar. Bunun yanı sıra, yasa işverenlere, idarenin izni olmaksızın gerçekleştirilen iş bırakmalarda işçilerin dört saatlik ücretlerini kesilebilme hakkı tanıyor.

ACTU sendikası başkanı Melbourne’deki mitingde yaptığı konuşmada, yasayla yapılmak istenen şeyi şöyle açıklıyordu: “Howard hükümeti Avustralyalılardan oturup çenelerini kapamalarını ve işverenler ne verirse onu kabul etmelerini istiyor… Herhangi bir neden yokken işten atılabilirsiniz ve bunun karşısında kendinizi savunma hakkınız yok.”

Yeni yasanın çıkmasının ardından, işçilere hızla dayatılan bireysel iş sözleşmeleri, çok ağır çalışma koşulları ve düşük ücretler içerirken, patronlar “ya kabul et ya da çık git” diyorlar işçilere. Bu koşulları kabul etmeyenler, yasanın işverene tanıdığı haklar sayesinde, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin işten atılıyorlar.

Sendika bürokratları ise, bütün bu saldırılara karşı yığınsal olarak öfkelerini dile getiren ve ateş püsküren işçileri gelecek seçimlerde hükümeti değiştirme hedefine kilitlemeye çalışıyorlar. Bu reformist bürokratların görevi, yükselen öfkeyi düzen içi kanallara hapsetmektir. Bilinçli, devrimci, öncü işçilerin göreviyse, en başta reformist sendika bürokratlarını sendikaların başından def etmek üzere tabandan örgütlülüğü geliştirmek ve sınıfın öfkesini sadece şu ya da bu burjuva hükümete değil bir bütün olarak kapitalist sisteme yönlendirmektir.