Buradasınız
Bakın İşçiler Neler Yapıyor!
Aydınlı’dan bir işçi

Yürüttüğümüz “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyelim!” adlı imza kampanyasında, kar-kış demeden işçilere ulaştık. Sonuç olarak, yüz binlerce işçiye ulaştık, 65 bine yakın imza topladık ve bu imzaları Meclis’e götürdük. 1 Mayıs çalışmalarında gece gündüz “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın!” kampanyamızı anlattık, stantlar kurduk, işçilere ulaştık. Aynı enerji ve coşkuyla, bu sefer “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” adlı oyunun sahnelenmesi için çalıştık. 10 Haziranda Aydınlı’da sergilediğimiz oyunun öncesinde ve oyundan sonra o kadar çok emek harcandı ki, bunu herkesle buradan paylaşmak istedim.
UİD-DER’i anlatırken, bu dernekte müzikten tiyatroya, film gösterimlerinden seminerlere birçok faaliyet yürütüldüğünü ve gerçekleştirilen tüm çalışmalarda da birçok sektörden işçilerin bizzat yer aldığını anlatıyoruz. “İşçiler çalışmaktan başka bir şey yapamaz” diyenlere, yaptığımız çalışmalarla cevap veriyoruz; bakın bakalım! İşçiler neler neler yapıyor, bakın da görün!
Emeği ile var edenler…
Bu oyundaki her şeyi işçiler yaptı. İşçiler yazdı, işçiler oynadı. Makyaj, kostüm, dans, dekor gibi şeylerin hepsini işçi arkadaşlarımız hazırladı. Oyunda yer alan işçi arkadaşlarımız, iş çıkışlarında bir araya gelip provalar alarak oyuna hazırlandılar. Oyun Aydınlı temsilciliğinde sergilenmeden önce, Su Sanatları Sahnesi’nde ve UİD-DER’in Sarıgazi temsilciliğinde sergilendi. Biz Aydınlı’da oyunu merak edip sabırsızlıkla beklerken bir taraftan da çok yoğun bir çalışmanın içerisindeydik.
Derneğimizin arkasında bulunan bahçeyi düzenleme işine koyulduk. Bu bahçeyi oyunun sergilenebileceği bir alana çevirmek ve bir tiyatro salonu kurmak için kolları sıvadık. Öncelikle bahçenin etrafı tel örgüyle çevrildi. Ardından oyunun sergilenmesi için yerden yüksek bir sahne tasarlandı. Uygun büyüklükte kalaslar bulundu. O kalasları kadın erkek hep birlikte taşıyıp sağlam ve güzel bir sahne yaptık. Hem oyunun daha rahat izlenebilmesi, hem de gelecek olan işçi arkadaşlarımızın havanın sıcaklığından etkilenmemesi için 200 kişilik bir çadır kurduk. Üzerini ve etrafını branda ile kapladık. Temsilciliğin arkasındaki duvar kırıldı. Bir çelik kapı takılarak arka bahçeye giriş çıkış daha kolay hale getirildi. Kapının önüne kaynakla metalden merdivenler yapıldı. Kadın arkadaşlarla bahçenin üst kısmını kazarak çiçekler, gül ve çam ağaçları ektik. Hepimiz elimizden geleni yaptık. Bazılarımız içeride yemek hazırladı, bazılarımız sahneyi yaptı, bazılarımız çiçekleri ekti ve ortaya da toplu bir emeğin sonucu olarak güzel bir manzara çıktı.
Tabi tüm bunlar anlattığım gibi bir çırpıda yapılmadı. Her akşam iş çıkışı gelip gece geç saatlere kadar çalıştık. Anlattığım her şeyi biz, yani işçiler yaptık. Zaten fabrikalarımızda, iş yerlerimizde her gün pek çok güzelliği yaratan bizim ellerimiz değil mi? O eller gündüz patrona çalışırken iş çıkışlarında sadece işçiler için, yani kendimiz için çalıştı. Bir taraftan da fabrikamızdaki, mahallemizdeki herkesi oyunumuza davet ettik. Bunların hepsi bir ekip işiydi aslında. Herkes zamanını planladı; nereye, ne zaman gideceğini, kaçta derneğe geleceğini planladı. Yani hepimiz planlı ve disiplinli bir şekilde hem bir oyunu hem de oyun için sahneyi hazırladık. Oyuna davet için insanları ziyaret ettiğimizde, onlara da derneğin arkasında bir sahne hazırladığımızdan bahsediyorduk. Kimisi yardıma ihtiyaç olacağını düşünüp gelip yardım etti. Bizim gibi, elini taşın altına koyan işçi arkadaşlarımız oldu. Sahne hazırlanırken hava oldukça sıcaktı. Elinde içeceklerle gelen arkadaşlarımız da oldu. Bizim orada harcadığımız emeği görüp gelen pek çok insan oldu.
Oyun günü gelip çattığındaysa hepimiz çok heyecanlı ve mutluyduk. Oyuna gelen herkes oyunu, sahneyi, yaptığımız her şeyi çok beğendiklerini söylediler. O gün hepimiz güzel bir oyun izledik, ardından da güzel güzel sohbet ettik. Yoğun çalışma saatlerinin, mesailerin ardından UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun hazırladığı oyun, biz işçileri Pazar günü bir araya getirmiş ve hayatımıza bir renk katmıştı.
İşçi Kardeş!
Resmi Bir İşsizlik Yalanı!
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...