Buradasınız
Resmi Bir İşsizlik Yalanı!
Ankara’dan bir grup işçi

Türkiye İstatistik Kurumu 2012 yılı Mart ayına ilişkin işsizlik raporunu açıkladı. Bu rapora göre işsizlik oranı %9,9 olarak açıklandı. TÜİK’in yaptığı araştırmaya göre 2011 yılı Mart ayına oranla işsizlik %0,9 azalma göstermiş. |
Aynı araştırmaya göre genç nüfustaki işsizlik oranı ise %17,4 olarak belirtiliyor. Elbette bunlar sadece resmi rakamları ifade ediyor. DİSK ise işsizlik oranını 2011 yılı için %15 olarak açıklarken kayıt dışı istihdamın da 11 milyonu aştığını açıkladı. Türkiye genelinde 6 milyon işsiz var. Yani her 5 kişiden biri işsiz!
Elbette burada TÜİK’in kimleri “işsiz” olarak gördüğü de önemlidir. Çünkü devletin resmi kurumu olan TÜİK bu araştırmaları yaparken, iş aramaktan umudunu kesmiş kimseleri işsiz saymamaktadır. Ayrıca ev kadınlarını da işsiz saymıyor. Askerliğini yapan ve orta ve yükseköğrenim öğrencilerini de çalışabilir nüfusun dışında tutuyor. Kırsalda yaşayan kadınları (özellikle tarım işçilerini) “ücretsiz aile çalışanı” tanımına dâhil ederek işsiz olmaktan “kurtarıyor.” Aynı kadınlar kırı terk edip kente geldiklerinde de “işsiz” kalmıyor. Bu sefer devletin ev kadınları kontenjanından faydalanarak işsiz nüfusun dışına itiliyorlar. Listenin içinde mevsimlik işçiler ve part-time çalışan işçiler de yer alıyor. Hesaplamalar böyle yapılınca da işsizlik oranları elbette ki gerçek sayının çok altında kalıyor. Ama TÜİK veya benzeri kurumlar ne yaparsa yapsınlar, rakamlara kaç takla attırırsa attırsın gerçekte var olan işsizlik ordusunu gizleyemezler.
Gizlenen işsizler ordusu, elbette patronlar sınıfının kâr düzeni için çok gereklidir. Bir yanda dışarıda milyonlar işsiz gezerken bir yanda “şanslı” ve çalışan işçiler ise günde 12 ilâ 16 saat arasında çalıştırılmaya mahkûm ediliyor. Haksızlıklara karşı verilen en ufak tepkide, patronlar dışarıdaki işsiz milyonlarla işçileri terbiye ediyor. Bunu da “Beğenmiyorsanız çekin gidin, dışarıda çalışacak adam çok” diyerek yapıyorlar. Örgütsüz olan işçiler de patronların bu tehditlerine boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Patronların iş güvenliği önlemlerini almayışına, ücretleri düşük tutmasına, çalışma saatlerini uzatmasına işsiz kalma korkusuyla karşı gelemiyorlar. Nazım Hikmet’in Galip Usta’sı gibi 21 yaşında da 24 yaşında da “işsiz kalırsam” diye düşünüyor, 50 yaşında da, 60 yaşında da.
Her geçen gün artan işsizliğin çözümü olarak egemen sınıfın ortaya koyduğu en yaygın seçeneklerden biri geçici istihdam oluyor. Özellikle yaz aylarında belediye işlerinde, turizmde, tarımda, inşaat sektöründe istihdam edilen geçici işçiler, güvenceli işlerden mahrum ediliyor. Geçici işler, işsizliğin çözümü değil olsa olsa bir süreliğine ertelenmesi olabilir ancak.
Kapitalizmin kriziyle dünya ölçeğinde giderek derinleşen işsizlik sorunu, ne geçici işçilikle ne de istatistik verileriyle oynanarak çözülebilir. Zaten patronlar sınıfının da işsizliği çözmek gibi bir derdi yoktur. Gerçek çözüm işlisiyle işsiziyle bir bütün olan işçi sınıfının kapitalizme karşı vereceği ortak mücadeleyle sağlanabilir.
İş Saatleri Kısaltılsın, Tüm İşsizlere İş!
Bakın İşçiler Neler Yapıyor!
- Susup Sıranın Bize Gelmesini Beklersek Kazanamayız!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...