Buradasınız
Batman’da Taşeron Patronu Karşısında İşçilerin Dik Duruşu
Batman’dan işçiler

Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde veri kayıt hizmetlerinde ihaleyi alan yeni şirket, işçilerden 3000 lira para istedi ve para vermeyenleri işten çıkaracağını söyledi. Bu paranın geçen 2 yılın ve gelecek 1 yılın kıdem tazminatına denk düştüğünü söyledi. İşçiler kendi aralarında durumu değerlendirdiler, sendika ve hastane yönetimiyle bağlantıya geçtiler. Sendika şube yönetimi Genel Sekreterlikle görüştü. Toplantıya çağrılan işçiler, bu parayı ödemeyeceklerini söylediler ve yeni firmanın geçen 2 yılın kıdem tazminatını neden istediğini, bunun eski firma ile alâkasını sordular. Bunun üzerine firma temsilcisi istediği parayı işçi başına 1000 liraya düşürdü. İşçiler bunu da ödemeyeceklerini söyleyince sonunda şirket tekrar 3000 lira isteyerek kestirip attı.
İşçiler 12 Haziran Perşembe günü için basın açıklaması yapma kararı aldılar ve SES ile birlikte hastaneyi örgütlemeye başladılar. Perşembe sabahı şirket kimseden para istemeyeceğini ve herkesin işe devam edeceğini açıkladı. Böylelikle basın açıklamasından vazgeçildi. Cuma günü yapılan SES’in basın açıklamasına taşeron firma çalışanlarından da katılım oldu. Basın açıklaması bittikten sonra şirket tekrar işçilerden para istediğini açıkladı ve o akşam herkesi tekrar toplantıya çağırdı. Ancak işçiler kendi aralarında tartışıp karar aldılar ve toplantıya gitmediler. Sonraki günlerde ses seda çıkmadı ve birliklerini bozmayan işçiler patronların bir saldırısını daha püskürtmüş oldular.
Yıllar önce yemekhane çalışanlarının hesaplarına taşeron şirket bir miktar para yatırmış (kıdem tazminatlarını işçilerin hesabına yatırdığını göstermek için) sonra da bu parayı yanlışlıkla yatırdıklarını söyleyerek işçilerden paraları elden geri almıştı. Şirket hastaneden ayrıldıktan sonra, yatırılan o paranın aslında o şirket dönemindeki kıdem tazminatları olduğu ortaya çıkmış ve şirket böylelikle onlarca yemekhane çalışanını dolandırmıştı.
Emektar bir yemekhane işçisi “Herkes bir kere ölür, biz her gün ölüyoruz. Her akşam yatarken yarın işe gelebilecek miyiz diye düşünüyoruz” demişti. Bizler ancak birlik olup asalak patronların bu sömürü düzenini ortadan kaldırdığımızda geleceğe güvenle bakabileceğiz.
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...