Buradasınız
Bir Taş da İşçi İbrahim’in Kafasına mı Düşmeli?
Gebze’den işsiz bir işçi

Merhaba dostlar. UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun hazırlamış olduğu “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” adlı oyun geçen hafta Pazar günü Gebze’de Osman Hamdi Bey sahnesinde seyirciyle buluştu.
Oyun daha önce çeşitli bölgelerde sergilenirken bizler de Gebze’deki işçilere ulaşmaya çalıştık. Gebze’de stantlar kurup, işçileri tiyatromuza davet ettik. Bir yandan oyunu sabırsızlıkla beklerken, bir yandan da çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etti. Tiyatro oyunumuz için hepimiz çok emek harcadık. Oyun günü de hepimiz emeğimizin karşılığını aldık.
Cumartesi akşamı o kadar heyecanlıydım ki, bütün gece oyunun nasıl geçeceğini düşünmekten uyuyamadım. Sabahı iple çektim. Sabah erkenden Osman Hamdi Bey’in yolunu tuttum. Salonun boş halini gördüğümde kendi kendime “bu boş salon saatler sonra tıklım tıklım olacak” diye düşündüm ve yanılmadım. Oyun saati yaklaşmaya başladığında yavaş yavaş seyirciler de gelmeye başlamıştı. Sabah bomboş olan o salon artık hınca hınç doluydu. Oyunda yer almıyordum fakat oyundaki işçi arkadaşlarım kadar heyecanlıydım. Sabırsızlıkla beklediğimiz oyun artık sahnedeydi! Oyun her seferinde alkışlarla bölünüyordu. Osman Hamdi Bey alkışlarla, ıslıklarla inliyordu. Oyunda bizler de birer köleydik. Yani oyunu izleyen herkes oyunun içerisine dahil edilmiş birer köleydi. Oyuna davet ettiğim halamla, oyun sonrasında sohbet ettiğimizde “O zaman köleler vardı. Şimdi de işçiler var. Biz varız. Onlar bir şeyleri değiştirdi. Bizler de istersek değiştirebiliriz” dedi. Bizler de oyuna tam da bu yüzden dahil edilmiştik. Şimdinin köleleri olarak bizler de istersek bu düzene dur deyip değiştirebiliriz.
Oyundan bir replik oyunu izleyen bütün ailemin dilindeydi. “Mavi gök kubbenin altında ve bereketli topraklar üzerinde ne varsa hepsi bizim olacak!” Eve geldiğimde aileme oyunun nasıl geçtiğini sorduğumda herkes gülen yüzlerle “mükemmeldi” dediler. Bu oyun onlara gerçeği göstermişti. Bu gerçek de aslında yeryüzündeki her şeyin bizim yani emeğin olması gerektiğiydi.
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...