Buradasınız
Çadırda 91. Gün: Bu Bir Sınıf Kavgası
Adana’dan UİD-DER’li işçiler
Adana Numune Hastanesi işçileri kendilerine imzalattırılmak istenen ve haklarını hiçe sayan kâğıtları imzalamadıkları için topluca işten atılmışlardı. İşlerini geri isteyen işçiler Numune Hastanesi bahçesine çadırlarını kurarak seslerini bugüne kadar yükselttiler. Sınıf dostlarına “battaniyeni de al, sen de katıl bize” diye seslenen işçiler, tam 91 gündür çadırlarında aynı kararlılıkla durmaya devam ediyorlar.
SES ve Dev Sağlık-İş sendikasının öncülüğünde gerçekleşen bu direnişte bir gelişme yaşandı. Dev Sağlık-İş sendikası başkanı Mustafa Hotlar’ı görüşmeye çağıran başhekim, işçilerin işlerine geri döneceklerine dair söz verdi. Ayrıca, hastane bahçesinde çadır kurarak işlerini geri isteyen işçilerin kazandıklarını ve kendisinin yenildiğini kabul ederek, çadırı kaldırırlarsa işçilerin işbaşı yapacaklarını söyledi. Sendika başkanı Mustafa Hotlar, bu görüşmede, işçilerin işe başladıkları gün çadırın bir basın toplantısıyla söküleceğini belirtmiş ve görüşme işçilerin Nisan ayının ilk haftasında işe dönecekleri sözü alınarak sonlandırılmıştı.
UİD-DER’li işçiler olarak vardiyadan çıktıktan sonra Numune işçisi kardeşlerimizin yanına gittik. Direnişin 91. gününde gerçekleştirdiğimiz bu ziyaret sırasında Başhekimlik önünde bir hareketlilik vardı. Aralarında yerel ve ulusal muhabirlerin de bulunduğu birçok basın çalışanı direniş çadırına uğruyor, “burada sizinle ilgili bir basın açıklaması varmış, nerede?” diye soruyordu. Tam 91 gündür işlerini kaybeden işçilerin çadırlarının dışında, Başhekimlik önünde, Sağlık-Sen sendikası, işçilerin işlerine geri döndüklerine dair bir basın açıklaması yapmış. Basına da bir metin dağıtılmış. O basın açıklamasından çıkan tüm basın çalışanları çadıra gelip basın metnini gösterdiler. Metinde, Sağlık-Sen, “güzide hastanemiz Numune’de günlerdir şov yapılıyor” diyor ve kendilerinin vali, başhekim, AKP ve sağlık bakanıyla görüştüklerini, işçilerin işlerine geri döneceklerini söylüyor. Bunun için sağlık bakanına, valiye, AKP il başkanlarına teşekkür ediyor.
İşçilerin direniş çadırında sürdürdükleri mücadeleye “şov” diyen bu sendika, utanmadan, işçilerin işe dönmelerini kendi eseriymiş gibi göstermeye çalışıyordu. 91 gündür işçiler tarafından sıklıkla yapılan basın açıklamalarına gelen muhabirler de Başhekimlik önünde yapılan açıklamanın tek yanlı olmaması için topluca işçilerin çadırlarına gelerek işçilerin görüşlerini almak istemişlerdi. Bunun üzerine işçiler, Sağlık-Sen’i eleştirerek şöyle tepki gösterdiler:
“İşimizi geri isterken 91 gün boyunca sesimizi duymayan bir sendikanın, arkasına bazı güçleri de alıp direniş çadırımızı ‘şov yeri’ olarak nitelendirmesi bile başlı başına utanılacak bir durum. Kınıyoruz. Bu nasıl bir sendika? Bize ta başından SES ve Dev Sağlık-İş sendikası emek verdi. İşe hâlâ başlamadık. İşe başlayacağımız sözünü burada yükselttiğimiz mücadele sayesinde aldık. Bunun sözünü de başhekim Dev Sağlık-İş başkanına vermiş durumda. Başhekim bize verdiği sözü tutar işimize geri dönersek, kendi ellerimizle çadırlarımızı sökeceğiz. Bir günlük basın açıklaması yaparak bize sahip çıkıyor görünüp 91 gündür verdiğimiz emeğe ‘şov’ diyen bir sendika, sendika değil başka bir şeydir.”
Bizler UİD-DER’li işçiler olarak Numune Hastanesi işçilerinin haklı ve onurlu mücadelesini destekliyoruz. İşçilerin işlerine geri dönmek için kurdukları ve tam 91 gündür gözleri gibi korudukları çadırları, onlar için bir mücadele okulu olmuştur. Bu çadıra “şov yeri” diyenler şov yapmaya çalışmaktadırlar.
UİD-DER’li işçiler olarak, derneğimizden öğrendiklerimizi sınıf kardeşlerimizle paylaşıyor, onların deneyimlerinden de çok şey öğreniyoruz. 26 Martta derneğimizin Mersin’de gerçekleştirdiği İşçi Öz-eğitim Etkinliğine de katıldık ve pek çok şey öğrendik. Çok coşkulu geçen ve bir o kadar da öğretici olan bu etkinlik, derneğimizin diğer etkinlikleri gibi bizler için çok yararlı oldu. UİD-DER bize doğru yolu ve doğru çalışma tarzını gösteriyor. UİD-DER bir okul, işçi sınıfının gerçek sınıf okuludur.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
- Çayırhan Maden ve Enerji İşçilerinin Eylemi Sona Erdi
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...