Buradasınız
Çalışma Bakanlığı’ndan UİD-DER’e Açıklama
Kıdem tazminatının bir fona devredilmesine ve zamanla ortadan kaldırılmasına karşı güçlü bir kampanya yürüten UİD-DER’e Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan açıklama geldi. Çalışma Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Bakanlığımızın sonuçlanan bir çalışması bulunmamaktadır” dedi.
UİD-DER, aylar boyunca işyerlerinde, işçi mahallelerinde ve kent merkezlerinde yüz binlerce işçiye kıdem tazminatı konusundaki gerçekleri anlatmış ve topladığı imzaları Meclis’e teslim etmişti. Meclis’te düzenlenen basın toplantısında konuşan UİD-DER temsilcileri, kıdem tazminatının işçilerin elinden alınmak istendiğini ve işçilerin UİD-DER aracılığıyla buna karşı çıktığını vurgulamışlardı. Basın toplantısından sonra, toplanan imzalar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na verilmek üzere Meclis Dilekçe Komisyonu’na teslim edilmişti.
Çalışma Bakanlığı, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra UİD-DER’e bir açıklama gönderdi. Bakanlık, sanki ortada kıdem tazminatının fona devredilmesi ve işçilerin elinden alınması gündemde yokmuş gibi, uzun uzun yasaları açıklıyor ve işçilerin hangi hallerde kıdem tazminatı almaya hak kazandığını belirtiyor. Bakanlığın açıklamasının sonlarına doğru ise “Diğer taraftan, kıdem tazminatı fonu oluşturulmasına yönelik Bakanlığımızın sonuçlanan bir çalışması bulunmamaktadır” deniyor.
Bilindiği üzere, UİD-DER’in kampanyası oldukça etkili olmuştu. UİD-DER’in, sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin tepkisi üzerine AKP hükümeti kıdem tazminatının fona devrini yeni yasama dönemine bıraktığını açıklamıştı. O zaman bunun taktik bir erteleme olduğunu belirtmiştik. Nitekim konu Temmuz ayında yeniden gündeme getirildi. Ancak yeniden yükselen tepkiler üzerine Çalışma Bakanı Faruk Çelik, fonun artık gündemde olmadığını, Başbakan Erdoğan’ın “kıdem tazminatı fonunu gündemden çıkartın” dediğini açıklamıştı. Bu açıklamalar da tümüyle taktik açıklamalardır. Kıdem tazminatının fona devredilerek ortadan kaldırılması hükümetin gündeminde durmaya devam ediyor. Belediye seçimlerinin yaklaşması, Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı hesapları, kızışan Suriye savaşından dolayı AKP hükümetinin duyduğu halk desteği ihtiyacı nedeniyle fondan geçici olarak geri adım atılmış gözükmektedir. Ortam değiştiğinde fon yeniden gündeme getirilecektir. Kıdem tazminatının ne olacağı Başbakan Erdoğan’ın iki dudağı arasındır ve dolayısıyla kıdem tazminatı garanti altında değildir.
UİD-DER’in “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!” kampanyasının ne denli etkili olduğu ortadadır. Kıdem tazminatının patronlara peşkeş çekilmesine karşı durmak için tüm işçiler UİD-DER’e güç vermelidir. Kıdem tazminatını garanti altına alacak olan işçilerin birleşerek haklarına sahip çıkmaları ve mücadele etmeleridir.
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...