Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”

Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından termik santral işçileri de vardiya çıkışlarında oturma eylemi başlatmışlardı. İlk olarak termik santral işçilerini ziyaret ettik. İşçiler öncelikli olarak elektrik hizmeti gibi halk sağlığı ve güvenliğini etkileyecek bir hizmetin özelleştirilmesine karşı olduklarını söylediler. Sağlık alanında özel hastanelerdeki bebek ölümlerini ve yenidoğan çetesini, 31 Mart 2015’te meydana gelen yaygın elektrik kesintilerini hatırlattılar. Özelleştirme sonrası elektrik hizmetinin bütünüyle sermayenin insafına kalacağını belirttiler. 2020 yılına kadar Ciner grubuna ait Park Termik Elektrik Sanayii ve Ticaret AŞ’de çalışan işçiler özel şirket bünyesinde çalışmanın ne demek olduğunu bildiklerini, özel şirketin işçiler için daha fazla hak kaybı anlamına geldiğini, eylemlerine kazanılmış haklarını korumak için de devam ettiklerini söylediler. UİD-DER’li işçiler olarak haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu, seslerini daha da duyurmaları için dayanışma içinde olacağımızı söyleyerek yanlarından ayrıldık. Santrale 20 km uzakta bulunan madencilerin eylem alanına geçtik.

2024-11-24_cayirhan_maden_iscileri_0006.webp

İş bırakma eyleminin 5. gününde olan ve bir kısmı direnişe yerin altında devam eden maden işçileri de maden ocağının girişinde, bozkırın ayazına inat, haklılıklarına olan inançlarından aldıkları güçle mücadeleye devam ediyorlar. Maden işçileri Çayırhan Linyit İşletmelerinde kömürün tam mekanize sistemle el değmeden çıkarıldığını, bu nedenle iş kazalarının daha az yaşandığını, işletmenin üretim rekorları kırdığını, böyle hazır ve kârlı bir işletmenin özel sektöre satılmasının kabul edilemez olduğunu söylüyorlar. Ciner grubuna ait Park Termik Elektrik bünyesinde çalıştıkları dönemde işçi sayısının azaltıldığını, dolayısıyla iş yükünün arttığını, ücretlerin düşük olduğunu, vardiyalarının dönmediğini, iş güvenliği önlemlerinin yeterince alınmadığını söyleyen işçiler işletme satılırsa tekrar bu kötü koşullar altında çalıştırılacaklarını, bunu kabul etmediklerini belirtiyorlar. Madenciler, ailelerinin, başka sendikalardan ve işyerlerinden işçilerin, deprem zamanı yardıma koştukları depremzedelerin gösterdikleri dayanışma karşısında hem duygulandıklarını hem de kendilerini daha güçlü hissettiklerini, yalnız olmadıklarını anladıklarını söylediler. Satışa çıkarılan santral için teklif süresinin son günü olan 4 Aralık tarihinin Dünya Madenciler Günü olduğunu hatırlatan işçiler, yürüttükleri mücadeleden sonuç almayı ve madenciler gününü bayram gibi kutlamayı dilediklerini söylediler.

Madencilerle sohbetimizi, haklarımızın gasp edilmesine izin vermemek için birbirimizin sesine ses olduğumuzda daha güçlü olacağımızı vurgulayarak bitirdik. Ortak duyguların dile getirildiği sohbetin ardından madenciler, bizim aracılığımızla tüm işçilere dayanışma çağrısı yaptılar.