CHP’li Belediye, İşe İade Davasını Kazanan Kent A.Ş. İşçisini İşe Almıyor

İzmir’de Kent A.Ş.’ye bağlı taşeron belediye işçilerinin açtıkları işe iade davası üç farklı iş mahkemesinde devam ediyordu. İşçilerden 91’inin Karşıyaka 1. İş Mahkemesinde süren davasında, mahkeme, asıl işverenin Karşıyaka Belediyesi olduğuna hükmederek 91 işçinin işe iadesine karar vermişti. Geri kalan 180 işçinin Karşıyaka 2. ve 3. İş Mahkemelerinde görülen davaları sürüyor.

Karşıyaka’nın CHP’li belediye başkanı Cevat Durak, işe iade davasını kazanan 91 işçiye işbaşı yaptırmıyor. Cevat Durak, “Hukuka karşı saygılıyız fakat bazen arzu etmediğimiz kararlar çıkıyor. İşten çıkartılan arkadaşlarımızdan bir tanesinin bile belediyede tekrar işe başlaması kesinlikle mümkün değil” dedi. Kent A.Ş. işçileri hakkında soru bile sorulmasını istemeyen Durak, “Artık çıkan işçiler belediyede çalışamaz. Herkes bunu böyle bilsin” diye konuştu.

CHP’li belediye başkanının açıklamasına tepki gösteren Genel-İş sendikası Genel Başkanı Erol Ekici, “Hukuk hepimize lazım. Kendileri sıkışınca ‘hukuk nerede?’ diye bağıranları kararın gereğini yapmaya çağırıyoruz” dedi. Ekici, konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz mahkeme kararının uygulanmasını ve arkadaşlarımızın işe dönmesini talep ediyoruz. İşçilerin tekrar görevlerinin başına dönmesi için elimizden geleni yapacağız. Gerekirse tekrar eylemler yaparız. Amacımız bunlara gerek kalmadan işe dönmek.”

Karşıyaka’nın CHP’li belediye başkanı Cevat Durak işçileri toplu olarak işten atmıştı. CHP’li başkan, işçi düşmanı yüzünü direniş boyunca gösterdi, gösteriyor. İşçilerin haksız yere işten atıldığı, mahkeme kararıyla da kanıtlandı. CHP’li başkan, mahkemenin kararına rağmen işçileri işe geri almayacağını söylüyor. İzmir’in CHP belediye başkanları, seçim dönemi İzmir’de “solcuyuz”, “işçi dostuyuz”, “emekten yana olacağız” diyorlardı. Bu vaatlerle işçilerden kendilerine oy vermelerini istemişlerdi. Seçimin üzerinden bir ay geçmeden 271 Kent A.Ş. işçisi toplu olarak işten atılmıştı.

İşçiler patronlara ve onların siyasetçilerine değil, kendi örgütlü güçlerine ve işçi kardeşlerine güvenmeliler. Kent A.Ş.’de yaşananlar bu gerçeği bir kez daha doğruluyor.