Buradasınız
Çift Doz Eşitsizlik
Ankara’dan bir hemşire
Koronavirüs salgını devam ediyor, dünyanın her yerinde şiddetle “aşı olun” çağrıları yapılıyor. Ama Latin Amerika, Afrika ve Asya’nın yoksul ülkelerinde aşı yok. Öte yandan dünyanın en zengin ülkelerinin elinde, üçüncü doz aşılamaya girişseler bile tahminen 1 milyar 200 milyon doz fazla aşı var. Son kullanma tarihi dolmak üzere olan 241 milyon doz aşı kullanılmadığı ya da bağışlanmadığı takdirde çöpe gidecek!
Her yanından eşitsizlik ve adaletsizlik yükselen bu düzende temel sağlık haklarının sağlanmasında da eşitlik yok.Salgın başladığından bu yana televizyonlardan, internetten, gazetelerden tüm dünyayı etkisi altına alan bu hastalığın insanlığın karşılaştığı “en büyük tehlike” olduğu söylendi. Buna karşılık yoksul ülkeler kendi kaderleriyle baş başa bırakıldı. Dünyanın en zengin ülkeleri yoksul ülkelerin 100 katı kadar aşılama yaptı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre Covid-19 aşılarının yüzde 75'i sadece 10 ülkeye gitti. Mesela Afrika kıtasında nüfusun yalnızca yüzde 4’ünün tam aşısı tamamlandı. Kıtada sayısız ülke aşıya ulaşamıyor. Bir tarafta aşı olamayan milyarlar diğer tarafta çöpe gidecek milyonlarca aşı var.
Kapitalist sistemde her şey satılmak için üretilir. Eğer kârlıysa hastalık da üretilir, aşı da. Koronavirüs pandemisiyle birlikte ayrı ayrı ilaç tekelleri, ayrı ayrı aşılar geliştirdi. Oysa tüm dünyayı saran küresel bir salgına karşı ortak çalışmalar geliştirilebilirdi. Bu şekilde daha hızlı ve daha az maliyetle aşı üretilip tüm dünyaya dağıtılabilirdi. Ama elbette aşıyı ilk bulanların daha kârlı olacağı ortadaydı. Bu yüzden şirketler, ülkeler bir aşı savaşına tutuştular. Bugün ellerindeki bilgi ve teknolojiyi paylaşmayı reddeden ilaç tekelleri ve devletler yüzünden milyonlarca yoksul emekçi koronavirüs nedeniyle hastalanmaya, ölmeye devam ediyor. Uluslararası Af Örgütü’nün “Çift Doz Eşitsizlik: İlaç Şirketleri ve Covid-19 Aşı Krizi” başlıklı raporunda şöyle söyleniyor: “Düşük gelirli ülkelerin birçoğunda sağlık çalışanları ve risk altındaki kişiler bile aşılanmadı. Bir yanda bu devasa eşitsizlikler yaşanırken, diğer yanda BioNTech, Moderna ve Pfizer 2022 sonunda toplam 130 milyar Amerikan Doları kazanmış olmayı planlıyor.”
Dünyanın en büyük 6 aşı üreticisi patent haklarından vazgeçmiyor, herkes için erişilebilir aşı üretiminin önünü kesiyor. Hatta bu durumu kullanarak daha fazla kâr elde etmeye çalışıyor. Pfizer ve BioNTech 2022 sonunda 86 milyar doların, Moderna 7 milyar doların üzerinde kâr etmeyi amaçlıyor. Johnson & Johnson dünyanın tek doz uygulanan tek aşısını geliştirdi. Ancak milyonlarca doz daha üretmeyi teklif eden Kanadalı bir üreticiye ruhsat vermeyi reddetti.
Kapitalist devletlerin salgınla mücadeleyi ne kadar önemsedikleri ortada. Salgını ekonomik krizin, işsizliğin sebebi olarak gösteriyor; ekonomik, sosyal ve demokratik hakların gasp edilmesinin bahanesi haline getiriyorlar. Salgını önlemek amacıyla aşıyı herkes için üretip dağıtmıyor, halk sağlığını hiçe sayıyorlar. Çünkü onlar için önemli olan halkın sağlığı değil, ilaç tekellerinin, patronların kasalarına girecek dolarlardır.
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...