Buradasınız
Çiftçiler Ayakkabı İşçileri Mücadeleye Devam Edecek!
Çiftçiler Ayakkabı işçisi

Merhaba arkadaşlar, ben Çiftçiler Ayakkabı fabrikasında çalışan bir işçiyim. İşyerinde yapılan haksızlıklar ve iş kanununa uygun olmayan keyfi uygulamalar üzerine defalarca patron ve müdürlerle görüşme yapmış ve bir sonuç alamamıştık. Bunun üzerine arkadaşlarla beraber konuşup hakkımızı sendika üzerinden aramaya karar verdik. Sonuçta Anayasal hakkımızı kullandığımızı, yasalara uygun hareket ettiğimizi arkadaşlarımıza anlatınca onlar da ikna oldu. Tabi araya pandemi girince her işyerinde olduğu gibi bizim patronumuz da bunu fırsata çevirmekten geri durmadı. Özellikle hukuksuz ücretsiz izin dayatmasını, sendikaya üye olmuş işçilere mobbing olarak uygulamaktan geri durmadı. 1 Temmuz itibarıyla ücretsiz izin uygulaması sona erince sözde mazeretler göstererek bir ay daha ücretsiz iznin uzatıldığı mesajı geldi telefonlarımıza. Bu arada fabrikada üretim bir yandan da devam ediyor, aslında tabir yerindeyse patron ve müdürler bizlere aba altından sopa gösteriyorlardı.
Bu mesaj üzerine sendika yetkililerimizle birlikte fabrika yönetimi ile görüşmeye gittik ve kapıda müdürler tarafından terslendik, “gidin hakkınızı mahkemelerde arayın” denildi. Ve biz de orada bulunan işçilerle tutanak tutmamız gerektiğini dile getirdik. Bunun bizim yasal hakkımız olduğunu söyledik, o sırada fabrikanın patronu da geldi. “Siz buraya gelip benim özel mülkümde duramazsınız, burayı terk edin, kimsiniz siz” diyerek sendika yetkililerini ve biz işçileri tahrik edecek kelimeler sarf etti. Sendika yetkilimiz tutanak tutarken polis geldi. Patron herhangi bir taşkınlığımız olmadığı halde polis çağırmış. Polis gelince fiziksel müdahalede bulundu, ağza alınmayacak küfürler etti ve tehditler savurdu. Patronun şikâyeti üzerine sendika yetkilileri ve biz işçiler gözaltına alındık. Suçumuz olmadığı halde saatlerce karakolda alıkonulduk. Suçlanma nedenimiz sözde özel mülkiyete baskın ve işgalmiş. Hâlbuki bizim böyle bir baskınımız ve işgalimiz söz konusu bile değildi.
Bu yaşadıklarımız bizleri çok üzdü. Biz yasal hakkımızı kullanıyoruz ve devam edeceğiz. Çiftçiler Ayakkabı işçileri olarak suç teşkil edecek bir şey yapmadık. Patron belki bizi korkutmak, mücadeleden vazgeçirmek için böyle bir yöntem denedi. Ancak bizler kararlıyız, hakkımızı aramaktan mücadele etmekten asla geri durmayacağız. Buradan bizi yalnız bırakmayan tüm dostlara ve özellikle UİD-DER’e teşekkür ediyorum. Mücadeleye başladıktan sonra işçi grevlerini, direnişlerini yakından takip etmeye başladık. Hem işçi sınıfının tarihini hem de bugün mücadele eden işçilerin haberlerini sitenizden takip ediyoruz. Çok güzel işçi ekipleriniz var, direniş ve grev ziyaretlerinizi yakından izliyor, sizin sayenizde yalnız olmadığımızın farkına varıyoruz.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...