Buradasınız
1 Mayıs ve Örgütlü Olmak
Ankara’dan bir işçi-öğrenci

Merhaba işçi kardeşlerim, bu yıl da UİD-DER kortejinde 1 Mayıs’ta alanlardaydık. Sınıfımızın haklı taleplerini coşkulu bir şekilde meydanlarda haykırdık. İşçi sınıfının mücadele örgütü olan UİD-DER’in hayran bıraktıran kortejiyle “ÇARKI BOZUK BU DÜZENE HAYIR” dedik. İşçi sınıfının mücadele geleneğini geleceğe taşıyan örgütümüzle, örgütlülüğün gücünü dosta düşmana yeniden gösterdik. Baskıların katmerlendiği bir dönemden geçiyoruz. Böyle dönemlerde 1 Mayıs’ı kitlesel bir şekilde alanlarda kutlamak moralimizi yüksek tutuyor ve örgütlülüğümüzü arttırmak için bizi tetikliyor.
2017’den 2018 1 Mayısına kadar Türkiye ve dünyada çok şey oldu. Biz işçilerin hayatı daha da zorlaştı. Bunun yansımalarını hem okulda hem de işyerimde birçok kişiyle yaptığım sohbetlerde gözlemliyorum. İnsanlarda en çok dikkatimi çeken yaşanan baskılara ve hak gasplarına fazla direnmemeleri ve olduğu gibi kabul etmeleri oluyor. Yaşanan haksız savaşlara, uzun iş saatlerine, saatlerce mesaiye kalıp da yine de geçinememelerine işçiler tepkililer. Gençler de gelecek kaygısından dolayı çok rahatsızlar ve rahatsızlıklarını ifade ediyorlar. Ama gel gör ki bu tepkileri çok anlık oluyor. Şikâyet ediyorlar ama yaşananlara çok çabuk alışıyorlar. Sorunları çözmek için yollar aramak yerine durumu kabulleniyorlar. Böyle olunca da sorunlar daha da artıyor.
Bu yazdıklarım bir yıl zarfında sohbet ettiğim örgütsüz işçi ve öğrencilerin genel ruh hali üzerine gözlemlerim. Örgütsüz işçi sorunlarının farkında olsa bile çözümü burjuva siyasetinde arayan işçidir. Örgütsüz işçi “tek başıma ne yapabilirim ki?” deyip umutsuzluğa kapılan işçidir. Örgütsüz işçi sınıfından ve tarihinden bihaber yaşayan işçidir. Örgütsüz işçi 1 Mayıs’ı tatil günü olarak gören ya da ondan habersiz yaşayan işçidir. Örgütsüz işçi patronların hizmetindeki medyada ne görüyorsa ona inanmaktan başka şansı olmayan işçidir. İşçilerin bir araya gelemeyeceğini düşünen ve işçilere güvenmeyen kişilerdir örgütsüz işçiler. 1 Mayıs bana bir kez daha şunu çok iyi gösterdi: Bir tarafta düzenin çarkında umutsuzluğa sıkışan milyonlar bir tarafta da örgütlü gücün potansiyelini gören işçiler var.
İşçi sınıfından umudunu kesenleri, 1 Mayıs bir kez daha yanılttı. İşçiler birleşemez, işçiler birbirlerine güvenmezler diyenler bir kez daha yanıldı. UİD-DER’in kortejinde örgütlü işçilerin neler yapacağını biz genç işçiler de bir kez daha görmüş olduk. Örgütsüzsen hiçbir şey örgütlüysen her şey olabileceğini bir kez daha gördük. 1 Mayıs alanındaki coşkumuzu, heyecanımızı ve gücümüzü en çok örgütsüz işçilere ve öğrencilere taşımalıyız. 1 Mayısın verdiği coşku dolu mesajı örgütsüz işçilere coşkulu bir şekilde taşımak biz örgütlü işçilerin işidir. Bıkmadan usanmadan coşkumuzu paylaşalım.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ 1 MAYIS!
1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!
Daha Az Çalışmak İçin Mücadeleye Devam
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...