Buradasınız
DHL Express İşçilerinden Eylem

DHL Express işçileri, direnişlerinin 23. günü olan 8 Ağustosta, Yenibosna’da bulunan DHL Express merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Türk-İş’e bağlı TÜMTİS sendikasına üye oldukları için işten atılan DHL Express işçilerinin eylemine, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi, Tek Gıda-İş, Belediye-İş, DERİTEKS yöneticileri ve temsilcileri ile UİD-DER’li işçiler destek verdi.
İşçiler direniş alanında sık sık “DHL’ye Sendika Girecek Başka Yolu Yok”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Sendika Hakkımız Engellenemez”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın!” sloganlarını attılar. Basın açıklamasını direnişçi işçiler adına, TÜMTİS İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Ersin Türkmen gerçekleştirdi. Türkmen, DHL Express işvereninin haksız, hukuksuz, kanun tanımaz tutumuna rağmen, DHL işçilerinin 23 gündür işyerinin önünde onurlu mücadelelerine devam ettiğini söyledi ve bu mücadelede yalnız olmadıklarını belirterek destek verenlere teşekkür etti.
Türkmen’in ardından sözü TÜMTİS örgütlenme sekreteri Muharrem Yıldırım aldı. Yıldırım, DHL Express işverenine seslenerek: “Bu mücadele sendikamızın ve üyelerimizin size karşı vermiş olduğu mücadelenin ötesindedir ve bize karşı bu savaşı kaybedeceksiniz” dedi. Uluslararası taşıma işçilerinin bağlı olduğu sendikaların, direnişte olan işçilerle ve sendikayla olan dayanışmasının giderek büyüdüğünü ifade eden Yıldırım, DHL Express işverenini, verdiği söze uygun davranmaya ve sendika düşmanlığına son vermeye çağırdı. Mavi yaka beyaz yaka ayrımı yaparak işçilerin ortak mücadelesinin engellenemeyeceğini vurgulayan Yıldırım, yöneticilere şöyle seslendi: “İçerde çalışan işçiler ile dışarıda olan işçilerin ekmeğine kan doğramaktan vazgeçin. Asla bu amacınıza ulaşamayacaksınız. Biz kazanacağız. Çünkü biz haklıyız, yasa dışı bir şey yapmıyoruz. İşten atılan işçiler işe geri dönmeden, işveren çoğunluk itirazını geri çekmeden, toplu sözleşme imzalamadan bu mücadele asla bitmeyecek. Bize diz çöktürmelerine, boyun eğdirmelerine asla müsaade etmeyeceğiz.”
Son sözü Türk-İş Bölge temsilcisi Adnan Uyar aldı. Uyar DHL Express işverenine seslenerek: “Sizin sermayeniz olabilir ama bizim emeğimiz bu işin içine girmezse siz kazanamazsınız” dedi. Uyar, kazanan tarafın direnen işçiler olacağına emin olduklarını ifade etti.
Direnişçi işçiler, içerde çalışan arkadaşlarından, kendilerine selam verenlerin, “merhaba” diyenlerin isimlerinin yöneticiler tarafından listeye alındığını ve içerdeki işçilere baskı yapıldığını aktardılar. Müdürlerin direniş yerinde kendilerine selam verip, içeride arkalarından konuşarak hakaret ettiğini söyleyen işçiler, eninde sonunda kazanacaklarına inandıklarını, mücadelede kararlı olduklarını ifade ettiler.
İran: Rıza Şahabi Tekrar Hapsedildi
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
Son Eklenenler
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.
- 600 bin kamu işçisini kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci iktidar, TÜHİS, Türk-İş ve Hak-İş’in işçilerin taleplerini görmezden gelerek attığı imzayla sonuçlandı.
- İşçi Dayanışması’nın 206. sayısında “Kurt Ağladı, Biz de İnandık” başlığıyla bir yazı yayınlandı. Yazıda patronun kendini işçilere mağdur gibi gösterip işçileri nasıl kandırdığından bahsediliyordu.
- Bir gece komşumuzun evinden alevler yükseldiğini görsek ne yaparız? İlk anda aklımıza gelen ne olur? Balkona astığımız çamaşırların is kokup lekeleneceği mi? İçeriye duman dolmasın diye pencereleri kapatmamız gerektiği mi?
- Son günlerde bazı işyerlerinde, patronların yüksek ücretler nedeniyle işçi çıkarmak zorunda kaldıklarını söylediklerini duyuyoruz. Bazı arkadaşlarımız da buna inanmakta, hatta “maaşları çok yükseldi, o yüzden işçi çıkardılar” gibi cümleler kurmakta.