Buradasınız
Yemen’de Sadece Bombalar Can Almıyor!
Kapitalist sistem derin bir ekonomik kriz içerisinde. Pazar, yatırım alanları ve enerji kaynaklarının yeniden paylaşılması ve emperyalist sistemin hegemon gücünün yeniden tayin edilmesi amacıyla başlatılan Üçüncü Dünya Savaşı, bugün Ortadoğu’da günden güne alevlenerek devam ediyor. Savaşın merkez alanlarından biri de Yemen. Suudi Arabistan, İran’ın Şiilik üzerinden Ortadoğu’da nüfuz alanı oluşturmak istediğini ve buna izin vermeyeceğini söyleyerek müttefikleriyle birlikte Yemen’e müdahale etti. Yemen’deki siyasal kriz, Şiilik ve Sünnilik mezhepleri üzerinden bölgesel güçler tarafından alevlendirildi. Suudi Arabistan Sünnilik, İran ise Şiilik mezhebi üzerinden Yemen’e müdahale ederek burada nüfuz alanı oluşturmak istiyor.
2015 Martında Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyon güçleri Yemen’i bombalamaya başladı. İran destekli Husiler, Suudi Arabistan’ın başını çektiği saldırılara karşı duruyor. İki yıldır süren savaş nedeniyle Yemen’de büyük bir kaos ve yıkım yaşanıyor. Yemen’de yürüyen emperyalist savaş yüzünden sağlık sistemi ve altyapı çökmüş durumda. Suudi Arabistan ve müttefiklerinin hava saldırıları nedeniyle çok sayıda hastane ve sağlık birimi yıkıldı. Atılan bombaların yarattığı yıkım ve aldığı canlar yetmezmiş gibi, bir yandan da salgın hastalıklar ile savaş can almaya devam ediyor. Emperyalist savaş yüzünden yerinden yurdundan edilen milyonlarca işçi-emekçi salgın hastalıkların pençesinde kıvranıyor. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) yaptığı açıklamaya göre, 27 Nisandan bu yana Yemen’de 270 binin üzerinde şüpheli kolera vakası görüldü. Koleradan ölenlerin sayısı son iki ayda 1600 kişiye ulaştı. Temiz su kaynaklarının olmaması ve atıkların toplanmaması sonucu koleraya yakalanma riski her gün artıyor. Yemen DSÖ temsilcisi Newio Zagaria yaptığı basın toplantısında başkent Sana’daki 22 bölgenin 21’nin salgından etkilendiğini ve son iki ayda kolera vakalarında 10 kat artış yaşandığını vurguladı.
BM verilerine göre Yemen’de 17 milyon kişi yeterince beslenemiyor ve 19 milyon kişi acil gıda yardımına bağımlı yaşıyor. Bu açıklanan sayının ülke nüfusunun üçte ikisi olduğu belirtiliyor. Bu açıklamayı yapan BM’nin ve tüm kapitalist güçlerin gözünün önünde Yemen’de yoksul halk kolera salgınının pençesinde kıvranırken, onlar kirli kâr hesaplarına dayalı savaşlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Sanki bu savaşı başlatan ve bölgede güç olmak için Yemen’i yakıp yıkan kendileri değilmiş gibi kirli savaşlarına çeşitli gerekçeler üretiyorlar. Savaş nedeniyle gerçekleşen yıkım ve salgın hastalıklar ne İran’ın ne de Suudi Arabistan’ın umurunda. Onlar için önemli olan buradaki siyasi güçlerini yitirmemek. Kapitalist güçler ikiyüzlüce savaşın yol açtığı yoksulluğu rakamlarla açıklamakla yetiniyorlar. Bu savaşın işçi ve emekçiler için ise anlamı; yıkım, katliam ve yerinden yurdundan edilmek. Irak, egemenlerin “demokrasi götüreceğiz” vaadiyle yakılıp yıkıldı ve yoksul Irak halkı öldürüldü, sakat bırakıldı, katledildi. Daha sonra Suriye halkı egemenlerin saldırgan savaş politikalarından nasibini aldı ve almaya da devam ediyor. Yıkım, kaos ve katliam devam ediyor.
Yemen’de yaşanan savaş Üçüncü Dünya Savaşının bir parçasıdır. Ve yoksul Yemen halkının kaderi Ortadoğu halklarının kaderi ile ortaktır. Emperyalist ve kapitalist güçler, yaşanan dünya krizini Ortadoğu’da yeni pazar ve nüfuz alanları oluşturarak aşmaya çalışıyorlar. Ortadoğu’nun işçi ve emekçileri, dünyanın diğer ülkelerindeki kardeşleriyle beraber bir araya gelip kapitalist egemenlere karşı sınıf ekseninde örgütlenemezlerse, bu yıkım can almaya devam edecek.
Elleri Var Özgürlüğün
DHL Express İşçilerinden Eylem
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...