Buradasınız
DİSK ve KESK’ten Grev
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
DİSK ve KESK, Gezi Parkı protestolarına gösterilen devlet terörünü protesto etmek için 5 Haziranda greve gittiler. Birçok kentte bir araya gelen emekçiler, AKP hükümetinin otoriter ve işçi düşmanı tutumunu protesto ettiler, tepki gösterdiler.
KESK’in başlattığı iki günlük grev dün başlamıştı. Hükümetin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değiştirilmesi ile ilgili yasa tasarısı Meclis’te görüşülüyor. Bu yasa ile yapılacak değişikliklerde kamuda esnek çalışma, performansa bağlı istihdam uygulamasının yaygınlaştırılması ve kalıcı hale getirilmesi, memur statüsünde çalışan işçilerin kolaylıkla işten atılması ön görülüyor. KESK, bu saldırılara karşı 5 Haziranda greve gitme kararı aldı. Ancak KESK, Gezi Parkı ile başlayan ve tüm ülkede isyana dönüşen protesto gösterilerine destek amacıyla grevini 36 saate çıkartarak 4 Haziranda başlattı. Grev 4 Haziran saat 12.00’de işyerleri önünde yapılan basın açıklamaları ile başladı. Eyleme hastaların ve hasta yakınlarının da destek vermesi dikkat çekti.
İstanbul
5 Haziranda yapılan Greve Türk-İş’e bağlı sendikalar da katılarak destek verdiler. TÜMTİS, Hava-İş, Deri-İş, Yol-İş, Belediye-İş üyesi işçiler, grevdeki THY işçileri, direnişteki DHL, İSMACO, Kazova Tekstil ve Hey Tekstil işçileri de eyleme katılarak destek verdiler. DİSK Şişli’de toplanırken, KESK Unkapanı’nda toplanarak Taksim Meydanı’na yürüdü.KESK İstanbul Şubeler Platformu’na bağlı sendikaların üyeleri, grevin ikinci gününde Taksim Meydanı’nda toplandılar. Anadolu yakası şubeleri vapurlarla Avrupa yakasına geçip Karaköy’de yürüyüş kolunu oluşturdular. Avrupa yakası şubeleriyse, İstanbul Müzik Çarşısı önünde kortej oluşturarak yürüyüşe geçtiler. Şişhane’de birleşen iki kol, Taksim Meydanı’na kadar coşkulu yürüyüşünü sürdürdü. Binlerce KESK üyesi, Türkiye’nin birçok kentine yayılan Gezi Parkı eylemlerinde devletin takındığı tutumu ve polis şiddetini dövizleri ve sloganlarıyla protesto ettiler.
Kortejler yürüyüşün ardından 1 Mayıs’tan bu yana yasaklı olan Taksim Meydanı’na ulaştı. Polisler yol boyunca sadece Tarlabaşı Karakolu önünde konuşlandılar. Polisin etrafta bulunmaması ve Taksim’deki inşaat çukurunun grevciler açısından herhangi bir güvenlik zafiyetine yol açmaması dikkat çekti.
Taksim Meydanı’nda kortejlerin toplanmasının hemen ardından, Gezi Parkı eylemleri boyunca polisin şiddetine maruz kalan ve basına yansıyan haberlerin niteliğinden dolayı zaman zaman eylemcilerin de tepki gösterdiği basın mensuplarına KESK üyeleri tarafından karanfil dağıtıldı.Alanda basın açıklamasını KESK Genel Başkan Lami Özgen gerçekleştirdi. Özgen “AKP iktidarının Gezi Parkı’nı yıkarak talan ve ranta karşı başlatılan nöbet, AKP’nin yıllardır uyguladığı baskı, sömürü ve dayatmalarına karşı halkın biriktirdiği öfkeyi isyana ve direnişe dönüştürmüştür” dedi. Özgen, demokrasi ve özgürlük için mücadele eden gençleri ve halkı selamladı. Özgen, bu direnişin AKP’nin kurmaya çalıştığı otoriter ve baskıcı bir Türkiye geleceğine bu ülkenin halklarının ortak bir cevabı olduğunu vurguladı. Doğa katliamına karşı duranlara uygulanan devlet terörünün bardağı taşıran son damla olduğunu ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Gezi Parkı’nda direnenlere karşı kullandığı “çapulcu” ve benzeri ifadelerinden dolayı eleştiren Özgen, sokağa çıkan, taleplerini haykıran, tepkilerini gösterenlerin ülkeyi demokratikleştirecek iradeyi de geliştireceğini söyledi.
Özgen’den sonra TTB Başkanı Özdemir Aktan da bir konuşma yaptı. Aktan “şu görülüyor ki eğer polis karışmazsa hiçbir şey olmuyor. Polis karıştığı zaman ortalık karışıyor, insanlar ölüyor” dedi. Polisin gaz, plastik mermiler ve geçek mermiler kullandığı saldırılarda iki kişinin hayatını kaybettiğini, en az 5 kişinin bir gözünü kaybettiğini, 50 kişinin ameliyata alındığını, en az 5 kişinin ölüm tehlikesi altında yoğun bakımda tutulduğunu, yüzlerce kişinin yaralandığını aktararak “polis bunun cezasını çekmeli” diye konuştu. Aktan konuşmasının sonunda Gezi Parkı’nda ve Türkiye’nin her yerinde gerçekleşen direnişlerde sağlık hizmeti vererek mücadeleye destek olan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür etti.
Yapılan konuşmaların ardından basın açıklaması sona erdi.
Ankara
4 Haziranda Ankara’da hastanelerde toplanmaya başlayan sağlık emekçileri Numune Hastanesi önünde bir araya geldiler. Eyleme katılan sağlık emekçileri, polisin saldırısına ve tıp öğrencilerini gözaltına almasına öfkeliydiler. Polisin tavrı sık sık atılan sloganlarla kınandı.Sloganların ardından basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı SES Genel Başkanı Çetin Erdolu gerçekleştirdi. Erdolu, şöyle konuştu: “Baskı ve zulüm düzenine karşı ülkenin dört bir tarafında milyonların sahiplendiği, omuz verdiği Gezi Parkı direnişi bir halk hareketine dönüşmüştür. Siyasi iktidarı kamu emekçilerinin ve halkın geniş kesimlerinin taleplerine kulak vermeye çağırıyoruz.”
Eğitim emekçileri çeşitli mahallelerde bulunan okul önlerinde bir araya gelerek açıklamalar yaptılar ve greve destek istediler. Büro Emekçileri Sendikası da (BES) örgütlü olduğu işyerleri önünde basın açıklaması yaparak grev ilan etti. Basın açıklamasından sonra emekçiler, ertesi gün alanlarda buluşmak üzere ayrıldılar.
KESK’e bağlı sendikalar 5 Haziranda Kızılay Meydanı’na gitmek üzere yeniden işyerleri önünde toplandılar. KESK’e bağlı sendikalar ve destek için gelen demokratik kitle örgütleri, saat 12.00’dan itibaren çeşitli kollardan Kızılay Meydanı’na giriş yaptılar. Alanda günlerdir süren Gezi Parkı direnişinin etkileri vardı. Günlerdir Ankara’da polisin sert müdahalelerine direnen insanlar hem Gezi Parkı direnişinin sesini yükseltmek hem de genel greve destek olmak için alanı doldurdu. “Hükümet İstifa”, “Tayyip Nerede? Çapulcular Burada” sloganları atıldı. KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, Gezi Parkı direnişiyle ilgili taleplerini sıraladı. İstanbul’u gaza boğan ve halka saldırı emrini veren İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’nün görevden alınmasını, tüm gözaltına alınanların ve tutuklananların derhal serbest bırakılmasını istedi. Tombul, Gezi Parkı’na Topçu Kışlası ve AVM yapılması planının iptal edilmesini, başta Taksim olmak üzere şehirlerin meydanlarına konulan toplanma yasaklarının kaldırılmasını ve biber gazının yasaklanmasını talep etti.
İşçi Dayanışması’na konuşan işçiler görüşlerini dile getiriler. Grevdeki bir eğitim işçisi bu isyana sadece örgütlü çevrelerin değil, dün eylem yapanlara kızıp, eleştiren, evinde oturan insanların da katıldığını söyledi. Çok önemli bir durum içinde olduğumuzu ancak genel grev olmadıkça, fabrikalar durmadıkça, sermayeye darbe vurulamayacağını vurguladı. Aynı eğitim işçisi, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişikliğiyle taşeronlaşmanın artacağını, işçilerin grev hakkının ellerinden alınacağını ifade etti. Grevci kamu emekçisi, son dönemlerde sendika şubelerinde bu yasa değişikliğiyle ilgili bilgilendirme toplantılarının olduğunu fakat bunun yeterli olmadığını hatırlattı. Vergi dairesinde çalışan BES üyesi bir kadın işçi, kadrolu işçiliğin yerine taşeron ve güvencesiz çalışmanın önünün açılacağını söyledi. Günlerdir yaşanan direnişle ilgili olarak, insanların çok fazla baskı altında kaldıklarını ve buna karşı isyanlarını sokaklarda haykırdıklarını dile getirdi. Özellikle gençlerin bu direnişte etkin olduğuna dikkat çekti. Hastane arşivinde çalışan SES üyesi bir işçi, insanların hangi yasayla çalışırlarsa çalışsınlar onurlarıyla çalışmaları gerektiğini söyledi. İnsanların sokakta olduğunu, egemenlerin sokağın sesini dinlemesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmaların ardından Gezi Parkı direnişi için alandaki bekleyiş devam etti. KESK’in alandan ayrılmasından bir müddet sonra TOMA’lar (Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı) yine alanda bekleyen kitleye şiddetli bir şekilde saldırdı, çatışmalar daha önceki günlerde olduğu gibi ara sokaklarda saatlerce devam etti.
Adana
Ülke genelinde “Eşit, Özgür, Demokratik Bir Ülke, İş Güvencesi ve İnsanca Yaşam” şiarıyla greve çıkan kamu emekçileri Adana’da sokakları doldurdu. Sabah işyerlerinde toplanan kamu emekçileri, ilk olarak Tapu Kadastro binası önüne gelen BES üyeleri ile birlikte SGK önüne yürüyüşe geçtiler. SGK önünde halaylar çekip, coşkulu bir şekilde sloganlar atan kamu emekçileri diğer işyerlerinden gelen Eğitim-Sen, SES, BES üyeleri ve demokratik kitle örgütleri ile beraber Uğur Mumcu Meydanı’na yürüyüşe geçtiler.“Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganlarının coşkulu bir şekilde atıldığı yürüyüşte basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu adına Kamuran Karaca gerçekleştirdi. Karaca, son 10 yılda esnek, performansa dayalı, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın arttırıldığına dikkat çekerek iş ve ücret güvencelerinin yok edilmek istendiğini belirtti.
Karaca açıklamasına şöyle devam etti: “Her türlü baskıya rağmen sesini yükselten, kamu emekçilerinin vicdanının sesi olma kararlılığından ödün vermeyen KESK olarak, iş güvencesinden asla taviz vermeyeceğimizi, sendikal hak ve özgürlüklerimizin daha da daraltılmasına izin vermeyeceğimizi defalarca ifade ettik. Taleplerimizin hayata geçirilmesi için ve 15 Ağustosta yapılacak toplu görüşmelerde, daha önce defalarca ilettiğimiz genel taleplerimizin de karşılanması için dün ve bugün tüm ülkede grevdeyiz.”
Gezi Parkı’nda yaşanan devlet terörünü kınayan Karaca, “KESK olarak tüm baskıların, devlet terörünün üzerine direniş kararlılığıyla yürüyerek ülkesine ve geleceğine sahip çıkan başta gençlerimiz olmak üzere tüm halkımızı selamlıyoruz.” Diye konuştu. Basın açıklaması çekilen halayların ardından son buldu.
Mersin
Mersin Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen Eğitim-Sen, SES ve BES üyeleri ülke genelindeki 36 saatlik greve binlerce kamu emekçisiyle birlikte katıldılar. Greve DİSK ve bazı demokratik kitle örgütleri de destek verdiler. Polisin yolu trafiğe kapatmaması üzerine KESK üyeleri ile polis arasında gerginlik yaşandı. Sürücülerin yolu grevci kamu emekçilerine açması üzerine başlayan yürüyüş, tencerelere vuran ve alkışlayan insanların desteğiyle devam etti.Yürüyüş boyunca “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş”, “Çapulcular Yürüyor Destek Büyüyor”, “Mersin’den Taksim’e Direnişe Bin Selam”, “Roboski’den Taksime Katil AKP!” sloganları atıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen kamu emekçileri adına basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü Selman Günbat gerçekleştirdi. Günbat, Taksim Gezi Parkı’nın ranta açılmasına karşı yapılan eylemleri bastırmaya yönelik devlet terörünü kınayarak grevlerini bir gün önce başlattıklarını duyurdu.
Günbat, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanca Yaşam, Güvenceli İş ve Güvenli Gelecek, Demokratik Bir Türkiye talebiyle gerçekleştirdiğimiz grevimizle tüm emek ve demokrasi güçlerini bu baskıcı, otoriter ve hukuk tanımaz hükümete karşı mücadeleyi ortaklaştırmaya ve yükseltmeye çağırıyoruz. Kuruluş felsefesini ve değerlerini fiili meşru mücadeleden alan KESK, ülke genelinde yaşanan bu vahşete karşı mücadeleyi yükseltme kararlılığındadır.”
Basın açıklamasının ardından grev alkışlarla sona erdi.
Nikbinlik
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
- Çorum’da Yel Enerji İşçileri Sendika Düşmanlığına Karşı Direnişte
- Durak Tekstil Direnişinin 83. Gününde Dayanışma Eylemi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Mersen İşçileri Grevde
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
Son Eklenenler
- Tarih, sadece geçip giden zamanın kaydı değildir. Yarına uzanan bir yankısı, yarını şekillendiren bir yanı vardır. Tarih ders kitaplarında, okullarda anlatılanlardan ibaret de değildir. Sınıfların da bir tarihi vardır. Sınıfımızın tarihine...
- Ankara Etlik Şehir Hastanesi’nde çalışan taşeron temizlik işçileri yoğun çalışma koşullarına rağmen ücretlerinin düşük olmasına karşı 12 Haziranda eylem yaptılar. SES İstanbul/Aksaray Şubesine üye işçiler 12 Haziranda İstanbul Tıp Fakültesi...
- Patronlar sınıfı, sömürüyü daha katmerli hale getirmek için her yola başvuruyor. Her dönem üretimi arttırmak adı altında sömürüyü derinleştirmek üzere işlerine geldiğinde yasalara başvuruyor, işlerine geldiğinde yasaları tanımıyorlar. Canları nasıl...
- 13 Kasım 1970. DİSK gazetesinin Çukurova ekinde şöyle bir başlık yer alır: “Sınıfımızın Yiğit Savaşçısı RIZA KUAS Yurda Dönüyor”. Haber şöyle devam eder: “İki böbreği de çalışmadığı için Londra’da bir böbrek hastanesinde suni böbrek makinesine...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinin 54. yılı kapsamında “Şanlı 15-16 Haziran İzinde, Ekmek Adalet Hürriyet Mücadelesine” başlığıyla çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştiriyor. 12 Haziranda...
- Gıda, barınma, ulaşım, sağlık gibi yaşamın sürmesi için gereken tüm ihtiyaçları da kapitalistlerin ihtişamlı bir hayat sürmesini sağlayan zenginlikleri de emeğimizle biz işçiler üretiyoruz. Yaşam bizim emeğimiz sayesinde devam ettiği halde dünya...
- Uzun yıllardır emeğiyle çalışan ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadın işçiyim. Şimdilerde ise sendikasında örgütlü ve sınıf kardeşleri ile patrona karşı mücadele eden çok daha güçlü bir kadın işçiyim. Bununla da çok gurur duyuyorum. İşçi...
- Bugün 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Çocuk işçiliğiyle mücadele deyince akla ilk gelen isimlerden biridir Lewis Hine. Çünkü o kömür madenlerindeki, dokuma fabrikalarındaki, sanayi sektörlerindeki çocuk işçilerin, sokaklarda gazete...
- 12 Haziran, 2002 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü ilan edildi. Ne var ki rakamlar kapitalist düzende çocuk işçiliğin son bulmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Zira çocuk işçilik büyük oranda yasak...
- Çankırı Yakınkent OSB’de bulunan Sumitomo lastik fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş üyesi binlerce işçi 29 Mayıstan beri grevdeler. UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçilere, grevlerinin 13. gününde dayanışma...
- İngiltere’de emekçiler Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini, emperyalist savaşa karşı barış talebini büyütmeye devam ediyorlar. 8 Haziranda Başkent Londra’da 14. kez ulusal çapta gösteri düzenlendi. Gösteriye 175 binden fazla işçi, emekçi ve...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kristal Yağ fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev başladı. Denizli’de TEKSİF sendikasının örgütlenme çalışması yürüttüğü Filidea Tekstil’de 2 öncü işçi işten...
- Güney Kore merkezli Samsung Elektronics’te çalışan işçiler 7 Haziranda şirket tarihinde ilk kez greve çıktı. Bir gün boyunca üretimi durduran Ulusal Samsung Elektronik Sendikası (NSEU) üyesi işçiler, izin ve ikramiye ücretlerinin iyileştirilmesini...