Buradasınız
Dünya İşçi Sınıfı, Düşmanlaştırma Politikalarına, Hak Gasplarına ve Saldırılara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor

Endonezya’da seçim yasası değişikliğine karşı protesto
Endonezya’da seçim yasasını değiştirme planına karşı on binlerce kişi başkent Jakarta ve birçok şehirde meydanlara çıktı. Devlet Başkanı Joko Widodo’nun müttefiklerinin seçime katılma şartlarını kendi lehlerinde değiştirme girişimleri Endonezyalı emekçilerin öfkesiyle ve kitlesel protestolarıyla karşılık buldu.
Parlamento, yaklaşan yerel seçimler nedeniyle, Anayasa Mahkemesinin adayların 30 yaş sınırı şartına ilişkin kararını bozmaya, yaş sınırını aşağı çekmeye hazırlanıyordu. Ancak bunu demokratik niyetlerle değil Başkan Joko Widodo’nun 29 yaşındaki en küçük oğlunun seçimlerde aday olabilmesi için planlıyordu. Bu plan, ülke genelinde işçi ve öğrencilerin ayağa kalkmasına sebep oldu. 22 Ağustosta parlamento önünde toplanan binlerce kişi parlamento binasına giden yolları kapattı. Binaya girmeye çalışan göstericilere polis göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile saldırdı. Halk arasında “Jokowi” olarak bilinen devlet başkanına karşı sloganlar atan çoğunluğu öğrenci ve genç işçilerden oluşan Endonezyalı emekçiler havai fişeklerle, öfkeli sloganları ve kararlı duruşlarıyla protestolarını sürdürdü.
Joko Widodo’nun siyasi bir hanedanlık kurmayı amaçladığını söyleyen Endonezyalı işçi ve öğrenciler, Widodo’nun ve müttefiklerinin bu girişimlerine izin vermedi. Öğrencilerin, işçilerin, aydın ve sanatçıların katılımıyla büyüyen ve geniş toplumsal destek alan protestolar siyasi iktidara geri adım attırdı. Seçim yasası değişiklik planları iptal edildi. Önceki yıllarda da haklarına yönelik saldırı girişimlerine karşı kitlesel bir şekilde ayağa kalkan Endonezyalı işçi ve öğrenciler, sermayenin ve siyasi iktidarın saldırılarına karşı mücadele yolunu seçmeye devam ediyorlar.
Avustralya’da işçiler sendikalarına sahip çıkmak için eylem düzenledi
27 Ağustos Salı günü, Avustralya’nın dört bir yanında İnşaat, Ormancılık ve Denizcilik Çalışanları Sendikasına (CFMEU) üye on binlerce işçi, sendikalarına sahip çıkmak için greve gitti. Melbourne, Sidney, Adelaide, Brisbane, Cairns, Canberra ve Perth şehirlerinde düzenlenen yürüyüşlere ve mitinglere, başka sektörlerden sendikalı sendikasız çok sayıda işçi katılarak dayanışma gösterdi.
Eylem kararı, Federal hükümetin CFMEU sendikasının inşaat koluna kayyum ataması üzerine alındı. Geçtiğimiz hafta bakanlara “yönetici atama” yetkisi veren yasa tasarısı, muhalefetin de desteğiyle Senatodan geçti. Bunun üzerine, hakkında soruşturma olan CFMEU sendikasının inşaat koluna, bu karar uygulandı ve yargılama süreci devam ederken sendikaya kayyum atandı. İşçiler ise, sendika yöneticilerinin ve üyelerinin adil yargılanma hakkını ellerinden aldığını belirterek yasayı ve kararı protesto ediyorlar.
Eylemin izinsiz olduğu gerekçesiyle, eyleme katılan ve iş durduran işçilere işyeri denetçileri tarafından para cezası kesileceğinin, yaptırım uygulanacağının söylenmesi on binlerce işçi için caydırıcı olmadı. Kararın sadece bir sendikaya yönelik olmadığını, bunun tüm sendikaları baskı ve kontrol altında tutmanın aracı haline getirileceğini belirten işçiler, dayanışma ve mücadele çağrıları yükseltti. “Sendika demek güç demek”, “Sendikamızdan elini çek!” sloganları atan işçiler, kendi iradeleri dışında sendikalarının yönetimine müdahale edilmesini kabul etmeyeceklerini belirtiyorlar.
Almanya’da ırkçılığa ve aşırı sağa karşı protesto
Almanya’nın Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde gerçekleşecek seçimler öncesinde binlerce kişi bir araya gelerek ırkçılığa, faşizme ve aşırı sağa karşı protestolar gerçekleştirdi. Kitlesel gösterilerle ırkçılığa ve aşırı sağın yükselişine geçit vermeyeceğini haykıran emekçiler mücadele ve dayanışma ruhunu yükseltiyorlar.
25 Ağustosta Thüringen ve Saksonya eyaletlerine bağlı Dresden, Leipzig ve Erfurd şehirlerinde meydanlara akan binler Eylül ayında gerçekleşecek eyalet parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı ve ırkçı AfD partisine geçit verilmemesi çağrılarını yükseltti. İki eyalette de yükselişte olan AfD, göçmen karşıtlığı ve Müslüman düşmanlığı üzerinden oy devşirmeye çalışırken işçi ve emekçiler “Faşizme ve ırkçılığa karşı sokaklara!” diyerek faşizme karşı mücadelenin önemine vurgu yapıyorlar. Bayraklarıyla, dövizleri ve pankartlarıyla protestolara katılan emekçiler “Bugün buradayız çünkü geleceğimiz için savaşıyoruz. Bu güvenlik duvarıdır, dayanışmadır” diyor, büyüyen faşizm ve ırkçılık tehlikesine karşı mücadele çağrısını yükseltiyorlar.
Almanya, Hollanda, İtalya, İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde son yıllarda giderek artan ırkçılık ve göçmen düşmanlığı bir tesadüf değil, egemenlerin kirli politikalarının bir sonucudur. Çıkardıkları emperyalist savaşların, siyasi ve ekonomik krizlerin bir sonucu olan göç sorununu, yine kendi çıkarları için düşmanlaştırma ve böl-parçala-yönet politikası için araç olarak kullanıyorlar. Yoksul emekçilerin sorunların gerçek kaynağını görmesini, öfke ve hoşnutsuzluğun kendilerine yönelmesini istemiyorlar. Ancak bu uğursuz planların karşısına sınıf bilinci ve tavrıyla çıkan, düşmanlaştırma politikalarına inat “sınıf dayanışması” diyen emekçilerin sesini bastıramıyorlar.
Hindistan’da emekçiler kadına şiddete karşı sokaklarda
9 Ağustosta Hindistan’ın Batı Bengal Eyaletinin Kalküta şehrinde stajyer bir kadın doktor tecavüze uğrayarak katledildi. Kadına şiddetin, taciz ve tecavüzün giderek arttığı Hindistan’da kadınlar başta olmak üzere on binlerce emekçi Ağustos ayı boyunca protesto gösterileri düzenleyerek öfkelerini dile getirdi.
Emekçi kadınların gece yürüyüşleriyle, sağlık emekçilerinin grevlerle gerçekleştirdiği protesto gösterilerinde katillerin cezalandırılması, işyerlerinin emekçi kadınlar için güvenli hale getirilmesi talep edildi. 27-28 Ağustosta “Adalet istiyoruz” sloganıyla gerçekleştirilen büyük protesto gösterilerinde binlerce emekçi hükümet binasına yürüdü, yollar, köprüler trafiğe kapatıldı. Polis şiddetiyle karşılaşan emekçiler caddeleri, meydanları terk etmedi. Hükümet genç doktorun katillerini bulmak için soruşturmayı genişlettiğine ve işyerlerinde güvenlik önlemleri alacağına dair açıklama yapmak zorunda kaldı.
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Sırbistan’da Hükümet Düştü!
- Sırbistan’da Tarihi Protesto Gösterisi
- İngiltere’de On Binler Yeniden Meydanlarda!
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Almanya’da Havayolu İşçileri Uyarı Grevi Yaptı
- Dünya Meydanlarında Emekçi Kadınlar: Şiddete, Baskıya, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Son!
- Gürcistan’da Maden İşçileri Ayakta!
- Kadınıyla Genciyle İşçi Sınıfı Mücadeleyi ve Umudu Büyütüyor!
- Finlandiya’da Birçok Sektörden İşçiler Grevde
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Gazze’den Elinizi Çekin!”
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere, ABD ve Sırbistan’da Mücadele Sürüyor
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....