Buradasınız
Dünya İşçileri Kriz ve Savaşın Pençesinde
Ekonomik krizin bedeli işçilere ödetiliyor. Kriz işçilerin karşısına düşük ücret, işten atılma, iş kazası olarak çıkıyor. Süren emperyalist savaş da işçileri ve yoksul halkı vuruyor. Buna karşın, dünyanın birçok bölgesinde krize ve savaşa karşı mücadele sesleri yükseliyor.
Suriye: Savaş işçileri vuruyor!
Suriye’de emperyalist odakların da bir parçası olduğu iç savaş, 54 işçinin canını aldı. 5 Şubatta askeri bot ve üniforma üreten bir fabrikanın işçilerini taşıyan otobüse düzenlenen saldırıda 54 işçi katledildi. Hama yakınlarındaki Burak’ta gerçekleşen saldırıda ölenlerin 11’inin kadın işçi olduğu belirtildi.
Evlerine ekmek götürmek için çalışan işçiler, bombaların hedefi oldular. Savaşın kurbanı olan 54 işçi, fabrikanın bulunduğu Burak’tan, Humus, Hama ve Salamiyah şehirlerindeki evlerine dönüyorlardı.
Emperyalist odaklar, dünyayı işçiler için cehenneme döndürmeye devam ediyorlar. Savaşları çıkaranlar sefa içinde kârlarının tadını çıkarırken, işçiler ölmeye devam ediyorlar. Savaşı durdurmak için, savaşları çıkaran sermayeye, yani her ulustan patronların sömürüsüne karşı savaşmamız gerekiyor.
Meksika: Patlama sonucunda 32 işçi öldü!
Meksika’da 31 Ocak Perşembe günü devlete ait PEMEX petrol şirketinin binasında patlama meydana geldi. Binanın bodrumundaki makine dairesinde gerçekleşen patlamada 32 kişi öldü. 100’den fazla kişi yaralandı.
51 katlı binada, yaklaşık 3 bin 500 kişi çalışıyordu. Patlamanın, bodrum kattaki makine dairesinde meydana gelmesi nedeniyle ilk 3 kat çöktü. Patlamanın mekanik bir arıza nedeniyle gerçekleştiği açıklandı.
Devlete ait bu işletmenin iş kazaları konusunda geçmişi pek de temiz değil. 2012’nin Eylül ayında Teksas sınırındaki petrol boru hattında çıkan yangında 30 işçi hayatını kaybetmişti.
Bangladeş: 2’si çocuk 7 kadın işçi fabrika yangınında öldü!
28 Ocakta 2’si çocuk 7 kadın işçi hayatını kaybetti. 300 işçinin çalıştığı tekstil fabrikasında yine kapılar kilitliydi, acil çıkış kapısı yoktu, yangın söndürücü malzemeler yetersizdi. İşçilerin büyük bir çoğunluğu yine camlardan atlayarak kaçmaya çalıştılar. Fabrika binası ruhsatsız, kaçak bir yapıydı. Bangladeş’te yaşanan her faciadan sonra aynı sonuçlar karşımıza çıkıyor. 28 Ocakta meydana gelen bu patlama geçtiğimiz Kasım ayında 112 işçinin hayatını kaybettiği fabrika yangınından sonra gerçekleşen 28. yangın! Bugüne kadar 28 ayrı fabrika yangınında sadece yaralanan tekstil işçilerinin sayısı 491.
Bangladeş, Çin’den sonra dünyanın 2. büyük hazır giyim üreticisi. Ülkenin yıllık ihracatının %80’i hazır giyimden elde ediliyor. İşçilerse ayda 37 dolar alıyorlar. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmıyor, devlet işyerlerini denetlemiyor, işçiler ölüyor. Bu ölümler engellenebilir miydi? Evet, engellenebilirdi. Yeterli ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması ölümlerin olmamasını sağlayacaktı. Ancak işçilerin hayatını, canını hiçe sayan patronlar tatlı kârlarından vazgeçmek istemediği için dünyanın dört bir köşesinde işçi cinayetleri durmuyor.
Fransa’da neler oluyor?
Ekonomik kriz, Avrupa ülkelerini sarsıyor ve kitlesel işten atmalar yaşanıyor. İşçilerin kazanılmış hakları bir bir geri alınıyor. Hükümetler de böyle dönemlerde patronların imdadına yetişiyor ve onları rahat hareket ettirecek yasalar hazırlıyor ve meclislerinden geçiriyorlar. Fransa, ekonomik krizden etkilenen ve kitlesel işten atma saldırılarının yaşandığı ülkelerden birisi. İşte böyle bir dönemde Fransız hükümeti, patronların isteklerini yerine getirecek yeni bir iş yasası hazırladı.
Yeni iş yasası patronlara sömürü de yeni olanaklar sağlıyor. Ekonomik zorluk içinde bulunduğu gerekçesiyle patron, sendika temsilciliği ile “iş koruması” adlı 2 yıllık bir sözleşme imzalayabilecek. Bu sözleşme kapsamında işçilere en düşük ücret verilecek, çalışma saatleri değiştirilebilecek, esnekleştirilecek. Böylece işçiler 2 yıl boyunca bu koşullar altında çalışmaya devam edecekler ve sözde işlerini korumuş olacaklar. Ancak yasa 2 senenin sonunda işçinin işine devam etmesini sağlayacak bir güvence barındırmıyor.
Şayet işçi böyle bir anlaşmayı kabul etmezse “ekonomik nedenlerle” işten atılabilecek. İşçinin herhangi bir itiraz hakkı olmayacak. Böyle bir anlaşmayla işveren, toplu işçi çıkarma koşullarını kendisi belirleyecek. Sendika temsilciliği ve işveren, şartları belirleyen anlaşmayı imzaladığında ve Fransız hükümeti bunu onayladığında, işçilerin, işten atılmaları getirecek bu sözleşmeye itiraz etme hakları olmayacak. İşçiler bu koşulları kabul etmek zorunda kalacaklar. Yani patron, işçileri topluca işten çıkaracak, sendika bunun altına imzasını atacak, devlet onaylayacak. Ayrıca işten atılan işçilere yeterli sosyal yardım yapılmayacak.
Yasaya göre patron, işçiyi kendisine ait başka işyerlerine, fabrikalara gönderebilecek. Bu durumda işçiye herhangi bir ek sosyal hak vermeyecek. Özetle kuralsızlık ve hak tanımazlık yasal hale getirilecek.
Tüm işveren örgütleri ve 5 sendika konfederasyonundan 3’ü 11 Ocakta, Fransız işçilerinin haklarını ellerinden alan yeni iş yasasını onayladılar. Sendikaların, tıpkı patron örgütleri gibi altına imza attığı yasanın Martta yürürlüğe girmesi bekleniyor. Başbakan, bunun “sosyal diyalog başarısı” olduğunu iddia ediyor. Fakat yasanın asıl muhatabı olan ve hakları ellerinden alınan işçiler, bu görüşmelerde yer almadılar.
Ancak Fransız işçileri haklarını kaybetmemek için mücadele etmekten vazgeçmiyorlar. 31 Ocakta kamuda örgütlü olan ve Fransa genelinde toplam 5 milyon 200 bin üyesi bulunan CGT (Genel Emek Konfederasyonu), FSU (Tek Sendika Federasyonu) ve Solidaire (Dayanışma) sendikalarının çağrısıyla kamu işçileri greve çıktılar. 3 yıldır maaşlarına zam alamayan, ücretleri dondurulan işçiler maaşlarına zam talep ettiler, haksız uygulamaların son bulmasını, yasa tasarısının değiştirilmesini istediler.
Yunanistan işçileri grevde
Yunanistan’da ulaşım, sağlık, liman, belediye ve elektrik işçileri ile çiftçiler, maaşlardan yapılan haksız kesintilere karşı, 30-31 Ocakta greve çıktılar. Liman çalışanları 2 günlük, ulaşım işçileri ise 1 günlük grev ilan ettiler. Doktorlar ve hastane çalışanları hem ücretlerinden yapılan kesintileri protesto ettiler hem de çalışma koşullarının düzeltilmesini istediler.
Liman işçileri Yunanistan’ın ana ticaret limanı olan Pire Limanı’nda toplandılar. Sağlık çalışanları sloganlarıyla Atina’daki Sağlık Bakanlığı’na yürüdüler. Ulaşım işçileri işe gitmedi.
30 Ocaktaki eylemde Çalışma Bakanlığı’nı işgal etmek isteyen işçilere polis saldırdı. 30 işçi tutuklandı. Ancak bu tutuklamalar da işçileri engellemedi. 31 Ocakta işçiler yeniden ve artarak meydanlara çıktılar.
Yunanistan’da işsizlik %26’ya yükseldi. Hükümetin sağlık reformu planına göre sağlık çalışanlarının maaşlarından %20 oranında bir kesinti yapılacak ve hastanelerin bazı bölümleri kapatılacak.
Yunanistan’da işçiler, kesinti planlarına karşı seslerini duyurmak istiyorlar. Hükümetin bu planları yeniden gözden geçirmesini sağlamak için eylemlerine devam ediyorlar.
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
- ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
- Fransa’da İşçiler Greve Gitti
- İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki Saldırıları Dünyanın Dört Bir Yanında Protesto Edildi
- İşçiler Yoksullaştırma Politikalarına Karşı Mücadele Ediyor
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...