Buradasınız
Esenyalı’da Kampanyamızın Çalışmaları Devam Ediyor

UİD-DER’in yürüttüğü “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine ve Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyasını işçi mahallerine, fabrikalara, sanayi bölgelerine, kahvehanelere, kısacası işçilerin bulunduğu her alana taşımaya devam ediyoruz. Bu kapsamda 22 Ocakta Esenyalı Sapağı’nda kurduğumuz stantla, başta tersane işçileri ve taşeronda çalışanlar olmak üzere pek çok sektörden işçiye kampanyayı ve kampanya taleplerini anlattık.
İşçiler uzun iş saatlerine, çay ve yemek molalarının iş saatinden sayılmamasına, düşük ücretlere, taşeron belasına karşı birlik olmaya ve mücadele etmeye çağrıldı. İşçi Dayanışması gazetesi ve kampanya bildirileri dağıtıldı. Sohbet edilen tüm işçilerin sorunları ortaktı. Uzun yıllardır aynı işyerinde çalışan ama hâlâ asgari ücret alan işçiler de, yüksek maaşlı ve ayrıcalıklı olarak gösterilen üniversite mezunu işçiler de aldıkları ücretlerden şikâyetçiydi. İşçiler “artık hepimizin ücreti hemen hemen aynı; ya asgari ücret, ya da onun biraz üstü” diyerek sorunlarını ortaya koydular.
Stant sırasında işten çıkıp evinin yolunu tutan işçiler, bildiri ve gazetemizden istediler. Tül fabrikasında çalışan bir kadın işçi, on iki yıldır aynı işyerinde olmasına rağmen düşük ücrete uzun saatler boyunca çalıştığını, yemeklerin kötü olması gibi birçok sorun yaşadıklarını anlattı. İşçi arkadaşlarıyla bir araya geldiklerinde ise yemek sorunlarını nasıl çözdüklerini şöyle anlattı: “Çalıştığım işyerinde yemekler orada yapılıyor ve çok kötü çıkıyordu. Üstelik az çeşit çıkıyordu. Arkadaşlarımızla bir araya gelip patrona defalarca sorunu anlattık. Bu sorun uzunca bir süre devam etti. Ama biz de sürekli şikâyet etmeye devam ettik. En sonunda patron talebimizi kabul etti ve bir yemek firması ile anlaşarak yemekleri dışarıdan getirtmeye başladı.”
Bu örnekte de gördüğümüz gibi en ufak bir yemek sorununun çözümü bile emek istiyor, birlik gerektiriyor, zaman alıyor. Ama işçiler bir sorunu çözmek için bir araya geldiğinde, örgütlendiğinde bu sorunları çözebildiklerini görüyorlar. Aslında her şeyin kendi ellerinde olduğunun farkına varıyorlar. Yani örgütlülüğümüz arttıkça ve güçlendikçe kazanımlarımız artıyor ve sorunlarımıza çözüm bulabiliyoruz. Bunun için de tüm işçi kardeşlerimizi daha güçlü olabilmek için UİD-DER çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz.
Metroçüşş!
Tepe Home İşçilerinden Eylem
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...