Buradasınız
Metroçüşş!
Sefaköy’den bir metal işçisi

Biz işçiler hayatta kalmak, yaşamımızı idame etmek için çalışmak zorundayız. Kimimiz servislerle, binbir trafik çilesiyle işe gidip geliriz, kimimiz toplu taşıma araçlarını kullanarak. İstanbul’da son yedi senedir günlük yaşantımıza metrobüs adında bir toplu taşıma aracı girdi. Kimisi sarı, kimisi gri rengiyle, kimisi de heybetli duruşuyla göz kamaştırdı. İstanbul Belediyesi metrobüsü yüceltmek için dizi dizi reklâmlar yaptı. Meselâ Vatan Şaşmaz’ın oynadığı bir reklâm filminde, patron görünümündeki bir karakter, özel aracına binmek yerine metrobüse binmeyi tercih ediyor. Metrobüste hiçbir kalabalıkla karşılaşmadan geçip boş yerlerden birine oturuyor, gazetesini eline alıp huzurla yolculuğuna devam ediyor. Reklâmdaki seslendirmede “Çağdaş İstanbul’a çağdaş toplu ulaşım yakışır” denerek tam gaz veriliyor. Biz işçi ve emekçiler metrobüsün kalabalığından, havasızlığından, sıkışmalardan, ezilmelerden kurtulamıyorken, her gün aynı çileyi yaşıyorken, onlar bizimle dalga geçer gibi huzurla metrobüse binen insan tabloları çiziyorlar.
Geçenlerde metrobüse binmeye çalışırken ancak üçüncü metrobüsten sonrasına binebildim. Zar zor kalabalık beni metrobüsün içine sürükledi, hemen can havliyle tutunacak bir yer aradım ve kendimi bir nevi garanti altına aldım. O sırada yaşını başını almış bir abi metrobüsün hareket etmesiyle birlikte üstüme yığıldı. Abiyi düşmemesi için belinden tuttum. Abi gülümseyerek dönüp yüzüme baktı. Sonra “kusura bakma kardeşim” dedi. “Önemli değil” dedim ben de. Sonra sohbete başladık. Kendisi Topkapı’da bir matbaada çalışıyormuş. Her gün işe gidiş gelişlerinde metrobüsü kullanıyormuş. İşyerinde o kadar uzun ve yoğun çalışıyormuş ki, yorgunluktan ayakta duracak hali kalmıyormuş. Metrobüsün ilk zamanlarında oturarak yolculuk yapabiliyormuş ama şimdi ayakta kalmak ne kelime metrobüsün içine adım atamıyormuş. Her defasında aynı çileyle evine gitmeye çalışıyormuş. Abi konuşmasına şöyle devam etti:
“Hani diyorum ki yorgunluğumu biraz dindireyim, yarım kalan uykuma şuracıkta oturup devam edeyim ama nasip olmuyor işte. Metrobüs durduğu anda, elli tane adam aynı anda, aynı kapıdan geçmeye çalışıyor. Tabii ezilme tehlikesi de geçiriyorsun. Yer kapma yüzünden insanlar kavga ediyor, birbirine hakaret ediyorlar. Yaşadığım sıkıntıları evdekilere de anlatıyorum. Çocuklar bazen soruyor bugün oturabildin mi diye. Bir gün bizim oğlanın hocası çocuklardan şiir istemiş, benim oğlan da bizim halimizin etkisinde kalıp bir şiir yazmış.”
“Nasıl bir şey yazmış abi?” diye sordum. Abi de gülümseyerek, “valla hepsini hatırlamıyorum ama bir kıtası şöyle başlıyordu” diyerek aklında kalan kısmı söyledi:
“Metrobüs metrobüs canım metrobüs
Ver babama koltuğunda bir üs.
Devamısın sen uykunun aman sus!
Süzül de gel duraklardan bomboş çüüşşş!
Tabii çocuğun bu şiirine ikimiz de gülüştük ama ulaşım sorunu sadece metrobüste değil bütün toplu ulaşım araçlarında var. Ne minibüse, ne otobüse, ne de metroya sağlıklı bir şekilde binebiliyoruz. İçinde yaşadığımız bu düzen ulaşım sorununu asla çözemez. Çünkü bu sistem her şeye kâr odaklı bakıyor. Milyonlarca araç daha fazla kâr için piyasa sürülürken, toplu ulaşımın alanı daraltılırken, sorunlarımız daha da içinden çıkılmaz hale gelecektir. Bu nedenle bizlerin patronların bu düzenine karşı işyerlerimizden başlayarak birlik olmamız ve mücadele etmemiz gerekiyor.
Çayınız, Yemeğiniz Benden!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...