Buradasınız
Ezilenlerin Öfkesinden Korkun!
Gebze’den bir kadın metal işçisi

Dünyadaki bütün zenginliği üreten işçiler, ama bu zenginliği elinde tutan bir avuç kapitalist ve giderek büyüyen bir adaletsizlik… Dur durak bilmeden arı misali çalışan, üreten işçilere ürettiklerinin kırıntısı bile düşmüyor. Tüm dünyada ve Türkiye’de zenginle fakir arasındaki uçurum giderek büyüyor. Tüm zenginlik birkaç kişinin elinde birikirken, onu var eden işçilerin payına işsizlik, yoksulluk, uzayan çalışma saatleri, düşük ücretler, iş kazaları ve iş güvencesi olmayan bir hayat düşüyor. Uluslararası kurumların yaptığı araştırmalar da durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Merkezi İngiltere’de bulunan uluslararası bir yardım kuruluşu olan Oxfam’ın yayınladığı son raporda da bunu görmek mümkün. Oxfam’ın raporuna göre; dünyadaki en zengin %1’lik kesimin serveti 2016 yılında geri kalan %99’luk kesimin toplam mal varlığından fazla olacak. Yani sömüren ve ezenle, sömürülen ve ezilen arasındaki uçurum daha da büyüyecek. Her gün milyonlarca insan yatağa aç girmeye, her gün binlerce çocuk açlıktan ölmeye devam edecek. Her gün milyonlarca işçi sadece karınlarını doyurabilmek için günde 1 doların altında çalışacak. Her gün binlerce işçi, işçi çocuğu savaşlarda birbirlerini boğazlayacak ve tüm bunlar sadece bir avuç patronu daha da zengin etmek için olacak. Bir yanda yaratılan tüm zenginliğe el koyan bir avuç asalak, bir yanda ise yiyecek kuru ekmeği bile bulamayan yüz milyonlar. Dünyada sadece bir dakikada 12 çocuk ya açlıktan ya da kötü ve yetersiz beslenmeden dolayı ölüyor. Afrika’da her yıl 13 milyon insan açlıktan hayatını kaybediyor. Amerika’daysa fastfood kültürüyle sağlıksız beslenen binlerce işçi, emekçi obeziteyle baş etmeye çalışıyor. Amerika’da obezite tedavisine harcanan para 40 milyar dolar. Yani kapitalist sistemin yarattığı tam bir çelişkiler yumağı.
Türkiye’de de zenginle fakir arasındaki uçurum her geçen gün biraz daha derinleşiyor. AKP hükümeti iktidara geldiğinde 6 olan dolar milyarderi sayısı, bugün 37’ye ulaşmış durumda. Türkiye, 44 dolar milyarderi olan İngiltere’den sonra 9. sırada yer alıyor. OCED ülkeleri arasında Türkiye gelir dağılımı açısından dünyada en kötü olan ülkeler sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor. AKP ve patronların ekonomi büyüdü diye övündükleri Türkiye’de en yoksul ile en zengin arasındaki fark da içler acısı. En zengin %’10’luk kesimle, en yoksul %10’luk kesim arasındaki uçurum tam 12,6 kat.
Milyonlarca işçiyi adeta köleliğe mahkûm eden patronlar, işçilerin yarattığı zenginliğin sefasını sürüyorlar. Ancak o kadar aç gözlüler ki hep daha fazla kâr etmenin ateşiyle yanıp tutuşuyorlar. Bunun için emperyalist savaşların fitilini ateşliyor, milyonlarca masum insanın canını alıyorlar. Ortadoğu binlerce insanın kanıyla kırmızıya boyanmış durumda. İşçiler, her geçen gün rayından çıkan çalışma koşulları altında biraz daha yoksulluğa, açlığa, sefalete mahkûm ediliyor, her geçen gün bu sömürü sisteminde biraz daha eziliyorlar. Kendileri zevkusefa içerisinde yaşayan patronlar bir de kalkıp utanmadan gelir paylaşımındaki adaletsizliklerden bahsedip, kapitalist sistemin ne kadar kötü olduğundan dem vuruyorlar. Tam bir ikiyüzlülük… Sanki bu çarkın içindeki birer aktör değil de figüranmış gibi ahkâm kesiyorlar. Ama artık karnımız tok bu masallara. Yıllarca iliğine kadar sömürülen işçiler, her gün yumruklarını sıkıyor, köhnemiş sömürü düzenine karşı olan öfkelerini içlerinde büyütüyorlar. Patronların bugüne kadar yaptığı bunca zulmün hesabını soracakları günü bekliyorlar. Bu yüzden işçiler biriktirdikleri sınıf kiniyle patronlara sesleniyorlar; ezilenlerin, işçilerin öfkesinden korkun!
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
Son Eklenenler
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...