Buradasınız
Fırsatçılara İzin Vermeyelim!
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Merhaba işçi kardeşlerim. Ben de aynı sizler gibi emeğinden başka sermayesi olmayan bir işçiyim. Gebze’de araba parçaları üreten bir fabrikada çalışıyorum. Hepimizin bildiği gibi patronların kâr düzeni git gide derinleşen ve büyüyen bir krizin içerisine girdi. Bizim faaliyet gösterdiğimiz otomotiv yan sanayi bu aralar bu sistem krizinden etkilenmemiş, işler yolunda gidiyor gibi görünse de zamanla bizi de etkileyeceğini duyuyoruz. Şu dönem birçok sektörün derinleşen krizin etkisini iyiden iyiye hissettiği ve krizi fırsata dönüştürmeye çalışan patronların işçi haklarına pervasızca saldırdığı haberlerini işitiyoruz. Ya bir yakınımız, bir komşumuz ya da bir arkadaşımızın tanıdığı işsiz kalıyor veya daha düşük ücretlere çalışmak zorunda bırakılıyor.
Geçen gün çalıştığım fabrikadan bir arkadaşım yemek molasında bizlere kardeşinin başına gelen bir durumdan bahsetti. TAYSAD organize sanayi sitesinde fren kampanası üreten bir fabrika patronu “kriz var, iş olmadığı için işçi çıkaracağız” diye tüm işçileriyle bir toplantı yapmış. Sonra da eklemiş: “Eğer ücretlerinizi düşürürseniz işçi çıkarmayabiliriz” demiş.
Bir iki gün önce mahallede sohbet ettiğim bir çelik fabrikası işçisi de patronlarının kendilerini toplayarak artık satış yapamadıkları için işçi çıkaracağını duyurduğunu anlattı. Tabi o da işçiler ücretlerini düşürmeye razı olursa belki işçi çıkarmayabileceğini söyleyerek kendince açık bir kapı bırakmış.
Kardeşlerim bu resmen fırsatçılığın daniskasıdır. İşçilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir. Kriz yaşanmadığı dönemlerde “biz bir aileyiz”, yok efendim “aynı gemide gidiyoruz” yalanlarını atarak işçileri kandıran patronlar, gemi yol alamadığı vakit işçileri gemiden atılması gereken bir ağırlık, bir yük olarak görüyorlar. Yoksulluk sınırının hatta birçoğu açlık sınırının altında çalışan, kıt kanaat geçinen, ay sonunu zor getiren yoksul emekçileri işsizlikle korkutarak ücretlerini tırtıklamaya çalışıyorlar.
Kardeşler, işçiler hiçbir zaman ne bir yük ne de bir ağırlıktır. Onlar bu hayatta ne varsa ev, araba, yiyecek, giyecek, yol, inşaat, kumaş ve aklımıza gelecek her şeyin mahir yapıcılarıdır. Her şey bu hünerli ellerin eseridir. Asıl olarak hiçbir şey üretmeyen, işçilerin emeğine el koyarak sermayesini şişiren patronlar, sırtımızda taşıdığımız bir yüktür.
Patronların bütün bu saldırılarına ve haksız uygulamalarına karşı ancak sınıf bilinciyle donanmış, örgütlü işçiler karşı koyabilir. Tek başına işçi, patronuna karşı, sermaye sınıfına karşı güçsüzdür ancak birleşen ve mücadele eden işçiler yenilmezler. Haklarımız için birleşelim, fırsatçılığa izin vermeyelim, ölüme de sıtmaya da razı olmayalım.
Yaşasın işçilerin birliği!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Umudumuzun İçindeyim
- Susup Sıranın Bize Gelmesini Beklersek Kazanamayız!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...