Fransa’da Nükleer Santral Patladı

Fransa’nın güneyindeki Gard kentinde bulunun Marcoule nükleer santralinde 12 Eylül günü bir patlama yaşandı. Bir işçi öldü, dört işçi de yaralandı. Patlamanın hemen ardından tesisin etrafında güvenlik çemberi kuruldu. Nükleer reaktörü üreten firma EDF yaptığı açıklamada bunun “nükleer değil, endüstriyel bir kaza” olduğunu söyledi. İçişleri bakanlığı sözcüleri ise sızıntı olmadığını, dolayısıyla santralin etrafını boşaltmaya gerek duymadıklarını açıkladı. Onlara göre patlama sonrası çıkan yangın söndürülmüş, endişe edecek bir şey kalmamıştı. Mart ayında Japonya’da yaşanan nükleer felaketin zararları bile bugüne kadar net bir biçimde ortaya konmuş değilken, Fransa’da patlamanın ardından hiçbir araştırma yapmadan, çevreye şu ya da bu ölçüde radyasyon yayılıp yayılmadığını öne sürmek hiç de gerçekçi değildir.

Japonya depreminin ardından tüm dünyada nükleer santrallerin ne kadar tehlikeli olduğu tartışmaları başlamıştı. Ancak Avrupa Birliği ülkelerindeki 143 santralden 58’i sınırları içinde bulunan Fransa nükleer santral programından vazgeçmeyeceğini açıklamıştı. Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy her fırsatta nükleerin “güvenli” olduğunu söylemekten geri durmadı. Sarkozy, “Nükleer programımızın geleceği için, özellikle de dördüncü nesil nükleer enerji santralleri için, bir milyar avro ayıracağız. Ayrıca tesislerin güvenliğini güçlendirmeye yönelik araştırmaları da devlet kredileriyle destekleyeceğiz” demişti. Hatırlayalım Erdoğan da Japonya’daki felaketin ardından tüp gaz ve kozmetiğin de riskli olduğunu ama kimsenin bunları kullanmaktan vazgeçmediğini söylemişti. Koca koca devlet başkanları insanların gözlerinin içine baka baka yalanları bir bir sıralamaktan geri durmuyor.

Nükleer santrallerle ilgili yaşanan kazalar, zararları ve bu santrallerde ölen işçilerin sayısı hep gizli tutuluyor. Fransa’daki olayın haberi bile yeterince yapılmadı. Türkiye’deki boyalı basın da yalnızca birkaç saniyelik görüntülerle haberi duyurdu. Çünkü uzun zamandır Türkiye’de de nükleer santraller kurulmak isteniyor. Konu gündemde kaldığı sürece ülkemizde de kurulacak olan nükleer santrallere ve tehlikelerine dikkat çekilecek. O yüzden bu haberin üstü hemen örtüldü. Deprem ülkesi olan Türkiye’de kurulacak nükleer santrallerin gelecek dönemde ne gibi tehlikeler yaratacağını düşünmek bile insanın içini ürpertiyor. Örneğin Akkuyu’da kurulmak istenen 3 nükleer santral, Ecemiş Fay hattının birkaç kilometre yakınına denk düşüyor.

Japonya’daki işçi kardeşlerimizin başlattığı “Tüm Nükleer Santraller Şimdi Kapatılsın!” imza kampanyasını Türkiye’de UİD-DER’li işçiler olarak yaklaşık bir aydır sürdürüyoruz. İşçi mahallelerinde, meydanlarda, caddelerde ve sokaklarda nükleer santrallerin dünyamızı nasıl mahvedeceğini, ettiğini anlatıyoruz. Fransa’daki yaşanan son olay da nükleer santrallerin insan hayatını ne derecede tehdit ettiğini bir kere daha gösteriyor. Sokak sokak, fabrika fabrika, cadde cadde harcadığımız çabaların ne kadar kıymetli olduğunu bir kere daha anlıyoruz. Artık bir hiç uğruna ölmek istemiyoruz.

Tüm Nükleer Santraller Şimdi Kapatılsın!