Buradasınız
Habire Dağıtım!
Sefaköy’den bir grup UİD-DER üyesi
Son on yıldır devasa kulelerin yükseldiği ve toplu konutların oldukça arttığı sanayi kenti İstanbul’da çoğunlukla işçilerin oturduğu bakımsız işçi semtleri de mevcuttur. Bunlardan biri de Sefaköy Temsilciliğimizin yakınlarındaki Söğütlüçeşme bölgesidir. Bir hafta boyunca derneğimizin bülteni İşçi Dayanışması’nın yeni çıkan sayısını gece vardiyasına giden işçilere ulaştırdık. Hafta boyunca aynı durakta bizler de gece dağıtım “mesai”si yaptık. Yaptığımız iş tümüyle gönüllülük temelinde yapılan bir iş. Mücadeleye beynini, yüreğini koymuş olanların yapabileceği bir iş. “Mesai” dememizin sebebi, dağıtım yaptığımız işçilerin bizlerin bu işi para karşılığı part-time iş olarak yaptığımızı zannetmelerinden kaynaklanıyor!
Bu mektubu dağıtıma katılan dernek üyeleri olarak ortak bir şekilde yazıyoruz. Dağıtım sırasında yaşadığımız ilginç olayları sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Dağıtım yaptığımız durakta işçiler ilk gün bizlere karşı mesafeli idiler. Yanlarına yaklaştığımızda bülteni almak istemediler. Bizler de vermek konusunda ısrar etmedik. Ama sohbeti açmak için çeşitli sorular sorduk. Sorulara verilen cevaplar başta isteksiz ve kısa yanıtlardı. Fakat aradan birkaç dakika geçince muhabbet koyulaşıyordu. Derneğimizin etkinliklerini, çalışmalarını anlatıyorduk. Tabii onlarda da merak uyandırmıştı bu. Onlar da dernek ile ilgili sorular sormaya başladılar. Bizler de dilimiz döndüğünce anlattık.
Fakat dediğimiz gibi başlangıçta bizi bu işten para kazanan işçiler zannediyorlardı. Bir işçi bize soruyor: “Bu işten ne kadar para kazanıyorsunuz?” Üye arkadaşlarımızdan biri cevap veriyor: “Biz bu işi para karşılığı yapmıyoruz. Gönüllü olarak yapıyoruz. Üstelik cebimizden de katkı sunuyoruz. Ne gibi katkı dersen, buraya gelirken verdiğimiz yol parası gibi, ayrıca bültenin masrafları da bizim gibi üyelerin aidatlarından karşılanıyor.”
Genç bir işçi, bülteni bir arkadaşımızın elinden kapmak istiyor. Ve hızlı adımlarla gitmek istiyor. Bültenin bir ucundan arkadaşımız, diğer ucundan ise genç işçi tutmuş yürüyorlar. Sonunda adımlamayı bırakıp konuşmaya başlıyorlar.
Hafta sonuna doğru artık durakta bekleyen işçilerle selamlaşma hafiften başlıyor. Göz aşinalığı oluşuyor. Ama henüz tam istediğimiz sıcaklığı yakalayabilmiş değiliz. Bu da demek oluyor ki, gelecek sayıda da bir hafta boyunca habire dağıtım yapacağız ve bu sıcaklığı eninde sonunda yaratacağız.
İçimizdeki Dev
Son Eklenenler
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...