Buradasınız
Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler

Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi. Tekerlek sadece bir nesne değil, aynı zamanda bilgidir, birikimdir, hafızadır. İnsanın doğayı dönüştürme yeteneğinin, ilerlemenin simgesidir. İnsanlığın yüzyıllar önce çözdüğü sorunlara bugün kafa yormuyorsak bu birikmiş bir toplumsal belleğimiz olduğu içindir. Bu durum sadece teknoloji alanında değil toplumsal yaşamın bütün alanlarında geçerlidir.
İnsanlık, tarih boyunca nice zorluğu örgütlü aklıyla aştı. Roma’daki kölelerden bugünün modern köleleri olan işçilere kadar ezilenler, üreterek, egemenlere karşı mücadele ederek toplumsal ilerlemede büyük rol oynadı. Ama bugünün dünyasında egemen sınıf, tarihin tekerleğini bir avuç mülk sahibi azınlığın çıkarları uğruna geriye çevirmek istiyor. İşçi sınıfının kazandığı ekonomik ve demokratik hakları yok etmek istiyor. Pek çok ülkede egemenler astığım astık kestiğim kestik diyen krallara, sultanlara özeniyor.
Eşitlik ve özgürlük isteyen ezilenler, tarih boyunca nice mücadeleler verdiler ve sonunda krallıklar yıkıldı, soyluluk ortadan kaldırıldı. Kralların, padişahların “kutsal” ilan edildiği çağlardan bugüne geldik. Ama bugünün egemenleri, tıpkı geçmişin taht ve taç sahipleri gibi olmak istiyorlar. Tüm güç, yetki, zenginlik sınırsızca ellerinde toplansın ama buna karşılık toplumdan tek bir itiraz bile gelmesin istiyorlar. Mesela demokrasi ve özgürlükler ülkesi diye bilinen ABD’de yeniden başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, geçmişteki mutlak güç sahibi kralların edasıyla hareket ediyor. Herkesin bildiği Elon Musk gibi figürler devasa şirketlerin yanı sıra bilgiye, teknolojiye, iletişime, medyaya hükmediyorlar. Trump gibi faşist liderlerle iş tutuyor, birlikte krallar gibi yasasız, sınırsız kararlar alabiliyorlar.
Devlet başkanları, milyar dolarlık şirket sahipleri, emekçilerin kaderinin iki dudakları arasında olduğu bir düzen istiyorlar. Tepemize çöreklenmiş bu zenginler kulübü hem ekonomiyi hem siyaseti kendi çıkarları temelinde yönetiyorlar. Silah teknolojileriyle, ticaret savaşlarıyla, yapay zekâlarıyla insanlığın geleceğini tehdit eden kirli pazarlıklar yapıyorlar. Kimin neyi konuşacağına, hangi bilginin yayılacağına karar verebiliyor, hatta halkların nereye “sürüleceğini” belirleyebiliyorlar. Hepsinde de aynı buyurganlık, aynı keyfilik, acımasızlık, aynı kibir boy gösteriyor. Mesela bombalar altında inletilen Filistin halkının kaderini birkaç kişinin zehirli ağzından çıkacak kararlar belirliyor. Trump ve Netanyahu masa başında oturup bu halkın nereye sürüleceğini konuşuyor. Sanki bir oyun masasındaymış gibi, söz konusu olan insanların yaşamı değilmiş gibi haritada yer beğeniyorlar. Orada yaşam savaşı veren emekçiler, kadınlar, çocuklar, kundaktaki bebekler onların umurunda bile değil…
Ama “insanlık nasıl ki artık mağaralarda, penceresiz toprak evlerde yaşadığı, denizleri ilkel sallarla aştığı, at sırtında seyahat ettiği eski çağlara dönemezse kölelik, krallık, padişahlık günlerine de geri dönmez. Tam tersine, ezilen sınıfların insanları, daha iyi bir yaşam için, sonuç olarak insanlığı bugün içinde bulunduğu noktadan daha ileriye taşımak için mücadele eder. Zulüm düzenini devam ettirmek isteyenlere haddini bildirerek yoluna devam eder.” Bugün ABD’de emekçi kitleler, Trump gibi liderlerin tarihin tekerleğini ileriye değil, geriye gitmeye zorladığını görüyorlar. Bu nedenle mutlak yetkiye, keyfi kararlara karşı sokağa çıkıyor, kitlesel eylemler gerçekleştiriyorlar. Demokratik haklara, sosyal haklara yönelik saldırılara, göçmenlere yönelik saldırılara, Filistin ve daha pek çok yerde yürütülen savaşa karşı sokakları dolduran ABD’li emekçiler bu eylemlerde “Kral istemiyoruz” sloganları atıyorlar. Geçmişte bedel ödeyerek kazanılan haklara sahip çıktıklarını gösteriyorlar.
Yetkiyi tek bir elde toplayan, hesap vermeyen liderler tarihte defalarca görüldü. Emekçi halklar nice acılar yaşayarak öğrendi bu zorbaların hangi sınıfa hizmet ettiğini. Bugün bu deneyimleri unutmak ve yaşananlara sessiz kalmak, mühendislik bilgilerini kaybedip tekerleği yeniden keşfetmeye çalışmaya benzer. Oysa bugün bize düşen görev, tarihin tekerleğini ileri çevirmek için saflara katılmak, mücadele etmektir. Bugün tarihin tekerleğini geriye döndürmek isteyenlere karşı örgütlü hafızaya, geçmişten süzülen bilince, eşitlik ve özgürlük mücadelesine, cesarete her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- Kim Bu Herkes?
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
Son Eklenenler
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...