Buradasınız
Hacettepe’de 4 Şubat İş Bırakma Eylemi
Ankara’dan bir SES üyesi
Tekel işçilerinin direnişine destek amacıyla yapılan iş bırakma eylemine SES Ankara Şube de katıldı ve sağlık kuruluşlarında çalışanlara, hasta ve hasta yakınlarına yönelik bildiri dağıtımı yapıldı. İnsanlarla tek tek konuşarak bu eyleme desteğin önemi anlatıldı. Ben de SES üyesi bir sağlık çalışanı olarak Hacettepe Hastanesinde bu çalışmalara katıldım. Mücadelede dayanışmanın önemine vurgu yaparak bunun sadece Tekel işçilerinin sorunu olmadığını, Tekel işçilerinin yenilgisiyle tüm işçilere yönelik yapılan saldırıların hız kazanacağını dile getirdik. Fakat tıpkı 25 Kasım grevinde olduğu gibi işyerlerinde baskılara maruz kaldık. Hastane yöneticileri iş bırakma eylemine katılan sağlık çalışanları hakkında soruşturma başlatılacağını söylediler.
Bu eylemde 25 Kasım grevine göre katılım daha sınırlıydı. Saat 11.30’da Hacettepe Hastanesi sağlık çalışanları olarak diğer hastane ve sağlık kurumlarından gelenleri karşıladık. 300 kişilik bir katılımla yürüyüşe başladık. Kolej Kavşağı’nda diğer sendikalar, işçi dernekleri ve emekten yana olan siyasi partiler ile birleşerek yürüyüşe Ziya Gökalp Caddesi’ne doğru devam ettik.
“Üretimden gelen gücü kullanma” adına yapılan eylemin hayatı durdurması gerekirken durum hiç de öyle olmadı. Sendika bürokratlarının zevahiri kurtarmaya dönük tutumları yüzünden iş bırakma eylemi sadece devlet işletmelerinde, o da kısmi olarak yapıldı. Yeterli katılımın olmamasının en büyük nedeni, yetersiz çalışma ve özel sektörün eyleme katılması doğrultusunda bir çaba harcanmamasıdır. Yeterli katılımın olabilmesi için sendikaların bütün işyerlerinde ısrarlı bir çalışma yapmaları gerekiyordu. Dayanışmanın önemi eğitim ve seminerlerle anlatılmalı, bu eğitim ve seminerler sadece eylem günlerinde değil sürekli ve düzenli olarak devam etmeliydi.
Bir sonraki eylemde daha örgütlü bir güç oluşturabilmek için çalışmalara bugünden başlamalı, sendikalardan bürokratları defetmeli, işyeri komitelerinin oluşturulduğu, yetkinin işçilerde olduğu bir sendikal mücadele örmeliyiz. Bunun için öğrenmeli, öğretmeli, örgütlemeliyiz…
Yaşasın Militan Sınıf Sendikacılığı!
Son Eklenenler
- Polonez işçileri Çatalca’da sürdürdükleri direnişlerinin 28. gününde şirketin Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle taleplerini bir kez daha haykırdılar.
- Bizim için bu filmin bir anlamı da filmi göçmen bir işçi arkadaşımızla beraber izlememiz oldu. Arkadaşımız filmde yalın bir dille anlatılan gerçeklerin benzerlerini yaşadığını aktardı. Filmdeki bir sahne önemliydi. Filmin ana karakterlerinden biri...
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...