Buradasınız
Sefaköy’de “Grev ve Direnişlerden Süzülenler”
Sefaköy’den bir grup işçi

UİD-DER Sefaköy temsilciliğinde 7 Şubat Pazar günü “Grev Ve Direnişlerden Süzülenler” konulu bir etkinlik yapıldı. Etkinliğe halen direnişlerini sürdüren Esenyurt belediye işçileri, bir Kavel işçisi ve çeşitli işkollarında çalışan işçi arkadaşlarımız katıldı. Grev ve direniş deneyimlerini anlatan belgeselimizin izlenmesinin ardından etkinliğe katılanlar kendi gözlemlerini ve düşüncelerini dile getirdiler.
Esenyurt belediye işçisi Fatih Altay 175 günlük grev sürecini şöyle anlattı: “Sendikalı olduğumuz için işten atıldık. Toplam 16 kişi olmamıza rağmen direnişe 14 kişi olarak devam ettik. Diğer iki arkadaşımız borçları olduğu için direniş yerine gelmediler. Tabii bizim borcumuz yok, evde bizi bekleyen çoluk çocuk yok, geçim diye bir derdimizse hiç yok, eğlence olsun diye direniyoruz! Şaka bir yana işimize son veren belediye başkanı bu kadar direneceğimizi düşünmüyordu. Direniş sürdükçe belediye başkanı saldırganlaşıyor ve kuduruyordu. Tüm saldırılara ve eksiklerimize rağmen direnmeye devam ettik. Kışla birlikte hava koşullarının ağırlaşması direniş yerinde durmayı da zorlaştırıyordu. Birçok arkadaşımızın sağlık sorunları ortaya çıktı. Tüm zorluklara rağmen direnişimizden sonuç almaya başladık. 7 işçi arkadaşımızın 8 Şubat Pazartesi günü işe başlayacak olması, bize mücadele edersek kazanacağımızı gösterdi. Sendikaların başındaki bazı yöneticiler işçilere sahip çıkmıyor. Bu durumun değişmesi için işçilerin sendikacılara baskı yapması gerekiyor. İşçi sınıfı kendi gücüne güvenmeli, çünkü biz işçiler patronlar sınıfından daha güçlüyüz. İşte bu güce güvenerek mücadele etmeliyiz. 175 gündür yanımızda bulunan kurumlar ve UİD-DER’li dostların bizleri yalnız bırakmamaları bizlere büyük moral sağladı. Bu sınıf dayanışmasını ördüğünüz için hepinize teşekkür ediyorum.”
Etkinlikte, işçilerin grev ve direnişler konusunda hiçbir hazırlık yapmadan mücadeleye atılmasının daha baştan yenilgiyi beraberinde getirdiği üzerinde duruldu. Bu hazırlıkların (işyeri komiteleri, grev fonu ve eğitim çalışmaları) bir eylemi başarıya ulaştırmak için muhakkak yapılması gerektiği vurgulandı.
Üreten ve yaratan bizleriz, bu gücümüze, sınıfımıza güvenerek yaşamalı ve sınıfımızın gücüne inanarak mücadeleyi yükseltmeliyiz. UİD-DER’li işçiler olarak bu bilinçle işçi dostlarımıza ulaşmalı ve onları da mücadeleye katmalıyız.
Kendi Geleceğimize Omuz Verelim!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...